vefalıdır zira. sevdası armadır, parçalı formasıdır. evinin en güzel yerinde durur... o arma ki, o'na tarif edilmez mutluluklar yaşatmıştır, hoş yaşatmasa da birşey değiştirmeyecekti o'nun için. karşılıksız ölesiye! denmişti bir kere... karşılıksızdı sevdası.
bir lig maçından daha küçük değildi galatasaray sevgisi. fenerbahçe'ye ve beşiktaş'a olan nefretle kıyaslanamazdı... bunun bilincindeydi.
hep o bilinçte olacağı gibi. her zaman diyeceği gibi.
bugün değildir. biz daha kötülerini de gördük ama takımımızı hep sevdik. şimdi sürekli beşiktaşlılar fenerliler başlık açıyorlar. açtıkları yere kadar açsınlar. elimizden sadece eksi vermek geliyor onuda yapıyoruz zaten.
biz çok seviyoruz galatasarayımızı. galatasarayın maçı olduğu gün akşam edemiyoruz heyecanımızdan. derbi olduğu hafta, hafta geçmiyor, derbi günü gelmiyor sanki. yenilsede yensede biz çok seviyoruz galatasarayımızı.
sanki daha önce hiç yenilmedik.
sanmasınlar kardemir karabük bizi yendi diye küçüldük.
biz hep büyük takımdık, öyle kalacağız.
gibi anlamları içinde barındıran söz öbeği.
hiç kuşkusuz böyledir. bizim aşkımız ne yönetime, ne futbolculara, ne teknik ekibe.
bizim aşkımız armaya, ruha, renkleredir.
galatasaray sevgili gibidir bizler için, ağlatır ve sevindirir. bu takım 2. lige düşse bile peşindeyiz. tonlarca para harcayan ve stat yaptıran yönetim yazın göt büyütmekle meşgul olacağına yeni statta top koşturacak kaliteli oyuncular alsaydı. banane yönetimden.
bu takım mahalle liginde olsa, oynayacak futbolcu kalmasa; taraftarı vardır oynayacak stadında..
(bkz: nevizade geceleri)
--spoiler--
giden her sevgilinin ardından ,
hep biz olduk el sallayan ,
haykırsak duyarlar mı sesimizi ,
hangi sevdadan galip çıktık ki . . .
--spoiler--
kazançlar veya kaybedilenler önemli değil demeyeceğim. önemli çünkü. neticede burada en çok sevilen takım 1. olmuyor. veya taraftar çok sağlam çıktı diye uefa'ya katılamıyorsun. diyeceğim şey, canımız yanıyor. ligin açılış maçlarında da, bu hafta da, uefa'ya katılamayınca da canımız yandı.
bu şey gibi. hani bir sevgilin olur. çok seversin onu. cicim ayları geçmiş, ilişki bir yola girmiştir artık. sevgilin seni çok üzecek bir şey yapar. gelir özür diler barışırsın. hatta sen onu o kadar çok seviyorsun, öyle bir aşkla bağlanmışsındır ki, o hatayı yaptıktan sonra adeta sadece geri gelmesini ve özür dilemesini umarsın. o geri gelir, özür diler. sen hiçbir şey olmamış gibi onu daha çok sevmeye başlarsın. öncekinden daha çok seversin, daha büyük bir tutkuyla bağlanırsın ona.
bunun gibi işte sözlük.
galatasaray yenilir. haftaya kazanacağına dair büyük bir umutla bekleriz. kazandığında, işte o özür dileyen sevgili olur, galatasaray. biz onu daha çok sevmeye başlarız. daha büyük değer veririz. her şeyin önüne koyarız. bir sonraki maçı bekleriz. kaybetsindir, önemli değildir. önemli olan sevgidir, tutkudur. bağdır.
biraz daha edebiyat yapasım geldi sözlük çaktırma.
bizim aşkımız sevgilinin kendisinedir. o gece nasıl performans gösterdiğine değil. kötü performans göstermişse bile farkındadır bunun. telafi edecektir.
yine kötü biten 1 ekim 2010 kardemir karabükspor galatasaray maçı'ndan sonra açmıştım bu başlığı. yine bize hüzün vardı o maçta da ve biz sevdamızın iki üç gollü maç, kazanılan puanlar, kasaya doldurulan puanlar, yıldız futbolcular, 50 bin küsürlük stadyum, kulübün kurumsallaşması yani ne bileyim gsstore'un kazancı ile falan ilgilenmeyen taraftarlardık.
biz, bir şekilde sevmiştik galatasaray'ı, bir karşılık beklemeden, çıldırasıya, ölesiye... belki 600 yüzyıllık tarihine, belki türkiye ve avrupa'da ki başarılarına ve belki de renklerine bağlanmıştık. ama sevmiştik. kulübü, o'nun ahlakını, manevi değerlerini, ruhunu, inancını ve kimseye nasip olmayan kültürünü...
biz, başkanların ya da sporcuların kişisel başarılarına değil, galatasaray'ın etiğinin galatasaray'ın isminin geçtiği her yerde orada olmasından başka bir şey istemedik. o yüzden, bugün de farklı şey istemiyoruz. çünkü bugün de kötü gün, bugün de galatasaray.
ellerini oğuşturan fanatik fenerbahçelilerin kulağına küpe olması gereken söz. belki karışıklığımızla, öfkemizle alay ediyorlar ama bilmeliler ki, galatasaray taraftarı asla altın sarısı kupalar için sevmez. onun sevgisi kupaların da ötesindedir.
bir de, çıkış tünelinde dimas' ın kafasına pet şişe atılan günleri unutmadık. siz bu yollardan geçtiyseniz, biz hayli hayli geçeriz. düşsek de çıkar, yine bir gün avrupa dersi veririz.