itiraz edilmesi çok normal sonuçta yapılan genelleme. benim demek istediğim şu yerli diziler amatörce kitabına uymadan yapılıyor.hepsi mi evet hepsi.örneğin dünyada hiç bir komedi dizisi 1.5 saat sürmez süremez seyirciyi o havada tutamazsınız 90 dakika.torpilli oyuncuları seyirci seviyor diye yapılan zorlama senaryoları(hamilelik tuttu hadi bizim oyuncuda hamile kalsın vb) teknik imkansızlıkları vb daha 50 şey sayarım acı ama gerçek olan hadisedir.ya da bir senaryo yazarı 4 ayrı diziyi yazamaz tam tersi 4 senaryo yazarı1 diziyi zor yazar.nasıl ols halk yiyor diye dandik dizilerin iyi diziler diye yutturulmasına tahammül edemiyorum sadece yoksa haşa türklüğün aşağılanması falan aklımın ucundan geçmez geçemez.
not:alt yazı okumak zor gelmezse komedi dizilerinden couplingi action dizilerinden ozu tarihi dizilerden romeyı izleyin gelin öyle tartışalım diyor ve noktayı koyuyorum.
dizi çekmekle milli duygular arasında korelasyon kuran -ki nasıl kuruyorlar ben anlamadım, sinema becerisiyle türklük arasında nasıl bi alaka var, her türk sinefil mi doğar nedir- kişiler, bu söz minvalinde laf edenlerin türklükten utandıklarını çıkarmışlar.
yeter be kardeşim, azıcık balık falan yiyin, fosfor girsin beyninize. bok gibi dizi çekmekle ırk arasında nasıl bi ilişki kuruyorsunuz anlamıyorum. hani kişi dünyayı nasıl algılarsa başka herkesin de kendisi gibi algıladığını zannedermiş ya, o hesap işte. dünyayı sadece ırk bazlı algılayınca, biri çıkıp türk dizilerine laf edince hemen o kişiyi türklüğe -türklük ne kardeşim, englishness ne, americanishness ne- laf etmiş sayıyorlar, o kişinin de dünyayı ırksal algıladığını farz edip, "türk dizisi değil mi, türk olan her şeyden nefret ediyorum, iaağğhhhh, yıvvrraaannnççç" dediklerini sanıyorlar.
işte bu insanlar bu dizilerin seyircisi olduklarından türk dizileri boktan kardeşim. seyirci hangi seviyedeyse o seviyede çekiliyor çünkü diziler. yabancı boktan diziler de var ama yabancılar, sinefilleri de unutmuyorlar, onlara hitap edecek kalitede şeyler çekebiliyorlar. biz çekemiyoruz.. bu kadar. türklük mürklük davası değil bu, çekemiyoruz. ırkla falan alaka kuran yok burada, o sizin kafanızda sadece.
al mesela türk edebiyatı yabancı edebiyatın karşısında ezik değil. çünkü edebiyatın tüketicisi bu boktan dizilerin tüketicilerinden daha aydın. zaten eleştiri entry'lerine bakın, türkçe fakiri olduklarını göreceksiniz. bu hesapla türklüklerinden utananlar iyi türkçe kullanıyorlar, türklük davasını benimseyenlerse daha dillerini kullanmayı beceremiyorlar. iyiymiş..
ya da madem türklüğümüzden utandığımız için türk dizilerine bok atıyoruz, o zaman türk edebiyatçılarına da bok atmamız gerek. aa bak, orda da patlıyor mantık. çünkü orhan pamuk'u okuyanlar biziz, "akıllı olsun" diyenler bunlar.
elbette çok kötü türk dizileri bulunuyor.
özellikle de sır kapısı gibi diziler.
oyuncu diye yoldan geçen adamlar oynatılıyor.
ama bunun yanısıra kaliteli diziler de var.
onca imkansızlığa rağmen ellerinden geleni yapan usta oyuncular var.
lost yada diğer cnbce dizileri ile türk dizilerini kıyaslamak elbette mümkün değil.
herşeyden önce hayalgücü eksikliği var bizim senaristlerde. oz, How I Met Your Mother yada coupling gibi dizilerin türk versiyonları kimi ekran başına çekebilir ki?
yaratılacak esprileri düşünebiliyor musunuz?
yanlıştır ama tamamen yanlış değildir, sadece düzeltilmesi gereken çok ufak pürüzler içermektedir.
b sınıfı yabancı dizilerin bile en kötüsünün, a sınıfı (sayılan) en iyi türk dizilerinden iyi olması dense, evet altına imzamı atarım.
o çok övülen ikinci bahar, çemberimde gül oya vb. diziler sarah connor chronicles'ın bile eline su dökemezler.. değil sopranos'un, six feet under'ın. yabancı a sınıfı dizilerle hiç kıyas bile yapılamaz.
şu dediğime itiraz ancak türk dizilerinin b sınıfı yabancı dizilerden iyi oldukları üstüne gelebilir. heroes da mesela b sınıfı dandik bi dizidir ama heroes'dan iyi bi türk dizisi ben göremiyorum.. ama yine de bunun göreceli olduğunu inkar etmiyorum, o yüzden bu itiraza kesin karşı değilim (bu arada ikinci bahar'ın, uğur yücel'in yönettiği ilk dört beş bölümünü ayrı tutuyorum. o bölümlerdeki gerçekçilik seyirciyi itmiş ve uğur yücel yerine diziyi ballı şekerli boktan hale sokması için başka yönetmen getirmişlerdi. yani zaten iyi bi şey çekerseniz anında bozmaya uğraşıyor memleketimin tv yapımcıları).
ama a sınıfı yabancı dizilere geldiğimizde işler değişir işte. bu ülkeden prison break'in ilk sezonundan, 24'ün herhangi bi sezonundan herhangi bi bölüm bütün kurtlar vadisi külliyatına bedeldir. hele sopranos'un bi bölümünün yarısı bile yeter.
coupling'in, scrubs'ın, friends'in, seinfeld'in eline su dökebilecek tek bi türk komedi dizisi var mı..
çemberimde gül oya'nın dönemselliği deadwood'la yarışabilir mi.. hadi deadwood'u geçelim, rome diye eşşek gibi bi dizi var. bütün yeşilçam'ı satın alır o rome.
battlestar galactica'nın janr içine sıkıştırdığı insan hikayelerini hangi türk dizisinde bulabiliyorsunuz..
lost'a hiç girmiyorum bile..
ya da band of brothers, angels in america, into the west gibi bizzat hollywood yönetmenleri tarafından çekilmiş olanlara..
daha seyretmemiş olduğum arrested development, spooks, the wire falan gibi diziler de var üstelik.
yuh artık bu dizilerle mi kıyaslayacağız türk dizilerini.. daha neler.
"bir "çemberimde gül oya" hangi diziye değişebilir kardeşim" diye cevaplanması gereken sorudur.
böyle düşünceye sahip insanlar yüzünden yerli dizilerinin gelişememesi durumuda baş göstermektedir tabi.*
neresinden tutarsan tut, hiç bir tutarlı tarafı olmayan genelleme. en iyi ya da en kötü belirli kriterler göz önüne alınarak seçilebilir. yerli ya da yabancı olmasıyla değil.
"heyy ahbap bunu da nerden çıkardın haa! lanet olsun genelleme yok demiştik. ohh tanrım! unuttun mu yoksa?. korkarım bu hep böyle sürecek. yo yo hayır hayır bu böyle olmamalı... sanırım bi bardak viski alsam sinirlerime iyi gelecek."
yerli dizilerin bir çoğunda tiyatro kökenli oyuncuların yer almasından kaynaklanan durumdur. o güzelim tiyatro havalarını dizilerde oynarken bir türlü silemezler, aç kalmamak içinde dizilerde oynamak zorundadırlar. yabancı dizilerde ise genelde ekrana alışık oyuncular rol almaktadır.
yerli dizilerde de genelde şarkıcı, türkücü dizilerinin tavan yapması bundan kaynaklanmaktadır.