ingilizce öğrenmenin en kolay yolu ingilizce'yi hayatınıza dahil etmektir. dersten geçmek için falan öğrenmek istiyorsanız daha çok yolunuz var. her gün ingilizce bişeyler izleyip dinleyin, ingilizce yazılar okuyun, bulun birilerini sanalda muhabbet edin. şarkıyla falan da olmaz ayrıca, şarkıları anlamaya çalışarak ingilizce öğrenilmez. ne acı ki 2015'e geldik halen daha ingilizce bilmeyen birçok insana sahibiz, halen daha en kolay nasıl ingilizce öğreneceğim gibi soruları mevcut insanların.
ayrıca başlıktan da görüldüğü üzre ingilizce'den önce türkçe öğrenmeniz lazım. en kolay ingilizce öğrenme yöntemi nedir arkadaş? ingilizce öğrenmenin en kolay yöntemi yazmak çok mu zor? ya da bunu da mı bilmiyorsun? komik.
hiç bir şeyin kolay yöntemi olmadığı gibi ingilizce öğrenmenin de kolay bir yöntemi yoktur. en azından bir 6 ayınızı vermeniz gerekir.
başlangıç olarak ingilizce ingilizce sözlük kullanin ve bildiginiz kelimelerin acıklamalarını okuyun eş anlamlı sözcükleri veya bir nesneyi başka şekillerde nasıl anlatabileceğinizi görmüş olursunuz aynı zamanda da kelime hazneniz gelişir. unutmayınki dil öğrenmek için bir çok kelime bilmeniz şart.
grammer çalışmayı okullarda yapılan formul gibi ezberleyeceğim triplerine girmeyin. ingilizler/amerikalılar da devrik cümleler kurar. grammer çalışması sonrasında kendi dilinizdeki zamanları düşünmeyin ingilizce ve türkçedeki zaman kavramları biraz farklıdır beyni yormaya gerek yok.
kendinize online yazışma/konuşma arkadaşları bulun. genelde filipinler gibi asya ülkeleri gayet hevesli oluyor bu konuda pratik yaptıkça gelişecektir.
en önemlisi de cümleyi önce türkçe düşünüp ingilizceye çevirmeye kalkmayın. aksın agızınızdan sözcükler sadece dogru veya yanlış çok da önemli değil bugüne kadar "he dont" dediniz diye sizi küçümseyecek alay edecek insanlarla karşılaşmadım. hatta bir arkadaşım vardı "my girlfriend....... "diye başlayıp ondan söz ederken bazen "he" kullanırdı. bir anda boşluğa düşüp gay misin diye sormuşluğum bile vardır ama sonuç olarak anlamıştım. türkçe düşünmekten vazgeçin bu yeterli
yoktur. oturup çalışacak ve mümkünse bolca pratik yapacaksın sevgili arkadaşım. ha kolay bir yol varsa o da ingilizce öğrenirken bundan zevk alıyor olmanız, yani size ingilizceyi öğreten kişiyi seviyor olmanız olabilir. diğer tüm derslerde olduğu gibi ingilizce öğrenmede de etkilidir bu.
Bilgisayar oyunları. Ama aptal online oyunlar değil. Mümkünse hikayesi olan oyunlar. Ayrıca sevdiğiniz bir oyun varsa twitch.tv adresinden bu oyunun yayınlarını yapan insanları takip edebilirsiniz. Hem eğlenceli hem de verimli bir dil eğitimi.
1. ingilizceyi seveceksin ya da yabancı dil öğrenmeyi seveceksin.
2. hiç bilmiyorsan bir kursa gideceksin. biraz bilsen de kursa git çok faydalı olur.
3. kursta belli bir altyapı yaptıktan sonra altyazılı dizi ve filmleri izle AMA altyapı olmadan faydasızdır izlemek.
4. istersen kitap okuyabilirsin seviyorsan güzel olur.
5. bunlardan sonra tek zorluk konuşma olur onu da yurt dışına çıkarak konuşmanızı hızlandırırsınız.
6. öyle kolay bir yolu yok.istiyorsan uğraşacaksın. 30 günde ingilizce gibi palavralara inanmayın. süper ingilizce bilmeniz için öğrenip birde bunu kullanmanız lazım ki bu da 1-2 senenizi alır.
filmlerden kısa sahneleri anlamaktır. bu işi şu ana kadar gördüğüm en iyi yapan site http://www.voscreen.com 'dur.
2 haftada muazzam bir seviyede ilerlediğimi farkettim. tavsiye ederim.
4 adımda ingilizce öğrenmek.
1. oturun zaman kalıplarını öğrenin.
2. bol bol altyazışı dizi ya da film izleyin.
3. herhangi bir kitabı, filmi, oyun metinlerini ingilizceye çevirmeye çalışın.
4. her gün en az 5 kelime öğrenin.
tebrikler artık mezunsunuz.
çok ciddiye almamak gerekiyor sanırım. haydi kolları sıvadım, gittim bilmem kaç bin liralık kursa kaydımı yaptırdım, kitapları aldım, filmler de burda he bir de ev içinde türkçe konuşmak yok.. gibi eylemler bünyeyi ve beyni bir hayli kastığı için öğrenme zorlaşıyor sanki. bunun en kolay yolu ingilizce düşünmek belirli bir zaman sonra cümle kurmaya alışıyor beyniniz.
yazın, okuyun ve en önemlisi konuşun efenim. ilkokulda konuşturmuyorlar, yazılıyı hallediyorsunuz ama emin olun ilerde konuşmanız gerekecek, gramer de önemlidir ama karşınızdakini anlamaya da çalışın.
akademik dil istiyosan oturup eşşek gibi çalışacaksın, ama diyosan ki ben günlük dili bileyim yeter, konuşayım ama kuramları vb vb bilmeyim, kıy paraya git yurt dışına tek başına. sike sike öğreneceksin. kolay yolu yok.
bu zamana kadar denenmiş metodlar dışında yeni öğrenme metodlarının artık gelişen teknolojiyle beraber ihtiyaç olarak doğduğu bu zamanda bana göre yapılmış en yapıcı örnekler arasında gösterebileceğim "voscreen", insanların dil eğitimlerini daha yapıcı ve kalıcı hale getirecek bir ingilizce öğrenme platformu. belirli bir periyotta oynadıktan sonra seviyenizi belirleyen özel bir algoritmaya sahip. diğer anlamda düşündüğümde altyazıları takip etmekten filmlerde ince detayları kaçırdığım çok olmuştur. sırf bunu ortadan kaldırmak için bile bu oyunun müdavimi olabilirim.
çeşitli film, dizi, şarkı ve belgesellerden aldığı kesitlerle bu işi yapıyor olması eğlenerek öğrenmeyi ve geliştirmeyi sağlıyor.