ne defteri ne kalemi olan, okula dört yıldır giydiği ayakkabısıyla gelen,susadığı zaman ağzını tuvaletin musluğuna dayayıp su içen, acıktığı zaman arkadaşının salam ekmeğini araklayan, halı saha maçlarına kuruş vermeden girip on gol atıp kendisini affettiren, sınıf içi etkinliklerin hiçbirisine para vermediği halde arkadaşları tarafından gıpta ile bakılan, çok sevilen öğrenciyi, karşılayan cümledir.
okuluna hiç bmw x5 ile gelen bir öğrenci görmemiş kişinin düşüncesi. arabadan inip kumandaya basınca gerçek karizma nasıl gösterilir diğer tayfaya*. öle otlanmakla falan karizma olunsaydı, her otlakçı üç-beş hatunla çıkardı.
öğrenciliğe yakışan imaj zengin-züppe tarzında şeylerden ziyade daha çok paçoz ve çok görmüş-geçirmiş olduğundan doğrulanabilirliği oldukça yüksek önerme.
evinden (ana, baba...) ayrı öğrencilik yaşayan öğrencinin hali içler acısıdır.. hele bi de yemeye ekmek bulamadığı vakitler. ulan üç öğün yumurta/patates yemek nasıl oluyor, bilir misiniz hiç? s.keyim karizmasını..
kime göre neye göre karizmatik olacağı değişen öğrencidir.
fakir olmasından dolayı hayatta sorumluluklarını daha iyi bilen, gözü açık, hatta genelde hoş muhabbet insanlar olabilirler. fakat herkesin bir karizmatik anlayışı vardır. kimisine son model araba karizmatik gelir, kimisine cankanvari aynalı gözlükler,kimisine entellik karizmatik gelir falan filan.
bana fakir öğrenciler hep sempatik gelir mesela. gidip arkadaş olasım gelir kanım kaynar.*
yanlış hipotezdir. çünkü en çok dalga geçilen ve aşağılanan öğrenci tipidir fakir öğrenci. hatta genellikle devlet yurdunda kalır böyleleri. yazık. bir odada altı kişi, off off.
(bkz: en karizma öğrenci fakir olmadığı halde fakirim ayağına yatan öğrencidir)
parası olmadığı zaman, kendiyle dalga geçebilen, milleti kahkaha sarhoşu edip, beşer onar paraları götüren, iş ciddiye bindiğinde ise masaya bütün mal varlığını serip, dalga geçenleri utandıran öğrencidir.