boşa harcanmış bir hayatın sonunda ölmektir.
sevdiğiniz kişiyle bir ömür geçirmeden, geçiremeden ölmektir.
hele bir de ölümü beklerken yalnızsanız ötesi yoktur.
aklıma gelen ilk şekil idamdır. ama böylesidir;
padişahın uyarılarını dinlemeyen merzifonlu kara mustafa paşa zamansız bir savaşa girmiştir.
bütün ordu helak olmuştur ve tek sorumlu o'dur.
bu büyük hezimetle saraya geri döner.
padişah: abdestin var mı?
merzifonlu: var padişahım.
der ve iki rekat namaz kılar, ardından idam edileceği yere gelir, boynu vurulur.
yanarak ölmektir, aslında insan yanarak ölmez ciğerlerine o havanın dolmasıyla ölür yoksa tüm sinir hücreleri yanacaktır zaten bundan büyük fiziksel acı yoktur.
bildiğim kadarıyla suda boğularak ölmek veya donarak ölmekten çok daha kötüdür. insan boğulmadan biraz önce kendini bırakıp ciğerlerine su dolar bu ilginç bir huzur verirmiş aynı zamanda donmadan önce de bir yorgunlukla uykuya dalınır o şekilde ölünür.
en az 60 yaşında olupda sizin yarı yaşınızdaki para avcınızla 2 viyagra atıpta iş görürken kalp krizi geçirmek. Üstüne de polis ekipleri olayı incelerken sizi bayrağı dikmiş olarak görmesi.geri de kalanlara ömür boyu umanç.