Izlenilmemesi gereken filmlerdir, geçenlerde filmin de etkisiyle nahoş nahoş yürüyordum herifin biri yanımdan arabayla, tavuğu da bilmem neyi de pişirmişem şarkısıyla geçti, direkt gerçek dünyaya döndüm. Sonra vurgun yiyorsun, ister istemez sonu kötü oluyor.
Benim listemde kesinlikle ilk üçe girer; bir rüya için ağıt...
filmin belki ilk yarısı bir çok kişiye “bu mudur yani“ dedirtebilir ama, Sabredip ikinci yarısını izleyenler kuvvetle muhtemel bir süre filmin etkisinde kalacaktır.
Requirem for a dream, yazılmış ama yine de yorumlayacağım.
izlerken kımıldayamadığım, gerim gerim gerildigim, müzikleriyle, karakterlerin gerçekçiliğiyle, oyunculuğuyla beni koltuğa zimbalayan bir filmdi. Çok uzun bir süre de etkisinden çıkamamıştım. Hala kulaklarımda yankılanır o müzik.
''joker filminde görülen, olur olmaz yerde kahkaha atma sendromunun tıptaki adı psödobulbar effekt, henüz çok net olarak tanımlanamamış nörolojik bir hastalıktır.''
Joker filmi, Arthur Fleck adlı akıl sağlığı sorunları olan başarısız bir komedyenin hikâyesini anlatıyor.
özel de ve iş hayatında yaşadığı hayal kırıklıkları, Fleck'i suç dünyasına itiyor. Basına yansıyan film eleştirilerinde, Joker'in bol miktarda gerçekçi şiddet sahnesinden bahsedilir.