tamamen kimyasal bir durum olan aşk ne yazık ki size aşık olacağınız kişiyi dikte eder. artık bundan sonra durum tamamen sizin kişiliğinizle alakalıdır. olay üç şekilde sonuçlanabilir ki ikisinde arkadaşınızı kesin olarak kaybedersiniz:
- birinci olayda aşık olan kişi tamamen toplumsal ahlaka uygun hareket eden bir de üstelik iradesine tamamen hakim bir kişidir ya da çok utangaçtır, bu durumda pek problem yaşanmaz, eğlenceli bir tarafı yoktur bu durumun. (bkz: nikah masası)
- ikinci olayda aşık olan kişi iradesine hakim olamaz, fakat teknik ve taktik bakımdan çok zayıftır, hem kızı hem arakadaşını kaçırır. (bkz: the unforgiven)
- üçüncü ve son olarak aşık olan kişi hem genel geçer toplum kurallarına göre ahlaksızdır, hem çapkın, bu durumda kızı kapar, arkadaşını kaybeder. (bkz: kalbimi kıra kıra)
erkekler arasında arkadaşın sevgilisini yatakta çıplak görsen üzerini örtmelisin gibi bir düstür bulunduğundan, ekseriyetle kadınların sergileyebileceği bir davranıştır.
"en yakın arkadaşın sevgilisine aşık olmak" değildir. sevgilisinin onu nasıl mutlu ettiğini görüp aynısını istemek, en yakın arkadaşın mutluluğunu kıskanmaktır. tabi kendi en yakın arkadaşının mutluluğunu kıskanan kişi, o kişinin sevgilisine aşık olduğunu da sanabilir. bu yüzdendir ki bu kişinin ne kadar "en iyi arkadaş" olduğu tartışılır.
bu hissiyatı fazla taşımamak lazım. tehlikeli olabilir. kötü şeyler olabilir.
tabi arkadaşının mutlu olduğunu görüp onun adına gerçekten sevinen "en iyi arkadaş" bu genellemenin dışındadır.
her ne kadar aşkın gözü kör dense de; insanın içinde sınırları olmalı bu körlüğün.
insan nasıl ki kendi erkek/kız kardeşine aşık olamaz ise en yakın arkadaşının sevgilisine de aşık olamamalı bir yerde. aşk da her ne kadar mantık aranamazsa da; eğer arkadaşım dediğiniz kişi gerçekten size en yakınsa, dostsa, kardeşten öteyse onun sevgilisi aşık olamayacağınız kişiler arasında olmalı. elbette hayat bu, insan her şeyi yaşayabilir ancak sadece aynı şeyin sizin başınıza gelebileceğini düşünün, en yakın arkadaşınızın sizin sevgilinize aşık olduğunu... belki o zaman körü körüne inanmaktansa, duyguları değerlendirmek daha kolay olur.
en iyi arkadas'in sevgilisine asik olmak diye bir kavram olamaz, efendiler. en yakin arkadasin sevgilisi otomatikman, kardes statusunden ortama girer, bir nevi turu bay gecmek gibi birsey oluyor bu. boyle basliklara olur iste gonul falan diye entry giren olursa da, ne diyelim o zaman son delikanlilar canakkale'de olmus sozunu hatirlariz .hafiften huzunlenir ama sigarayi biraktigimizdan onumuzde an itibari ile bulunan kalemi kemiririz.ha gelelim su sekilde olusacak bir duruma ayni kiza asik olur birbirinize acilamazsiniz bir sure. sonra, ilk once arkadasiniz soyler, o zaman "futbol asla sadece futbol degildir" sozunu kafalara bir kez daha kaziyan muhtesem film dar alanda kisa paslasmalar gelir akila ve deriz ki kapali dukkana kira odemisiz iste.zor be sozluk, cok zor.
Bu durumda ya arkadaş ya o çocuk diye düşünülür. Arkadaşı seçsen aşk değildir, çocuğu seçsen en yakın arkadaşın değildir aslında. Bunun için aşık olmayın başkasının sevgilisine. (bkz: kolaydı sanki)