üniversite döneminde sık sık karşılaştığım olaydır. her tanışığım insanın mutlaka başına gelmiştir yada gelecektir. kişiler tanışırlar kaynaşırlar önce. sonraki evre paylaşımlar doruğa çıkar derse, sinemaya, kulüplere beraber gidilir, halı sahada sosyal görüşte aynı saflardasınızdır. semtlere şehirlere ülkelere birlikte yan yana gidilir. belki sigaraya aynı anda başlanır. içki masalarında eski aşklar tartışılır ülke kurtarılır. sen onun ailesini tanıyosundur o senin aileni tanıyodur. bu dünya birlikte güzeldir. ama hep böyle gitmez herzaman bu kadar paylaşıma izin veren zaman bazen sıkıntıda verir monotonlaştırır ilişkileri ufak şeylerden tartışma başlar yapılan fedakarlıklar, içte kalan anlatılmayan eski konular gündeme gelir. büyük kopuş :sonraki evre başlıktadadır. ortak zevkler olduğundan sık sık karşılaşılır görünce yollar değişir. yapılması gereken tek şey vardır eski günlerin hatrına arkadan konuşmamak ,en azından kendine saygı için...
bu en iyi arkadaşlar genelde sevgililerini, diğer arkadaşlarını, kardeşlerini ve kuzenlerini tanıştırırlar birbirlerine. buradan çok sayıda sorun çıkabilir.
şimdi en iyi arkadaşlar x ve y olsun.
1. aşk meseleleri
x, y'nin sevgilisine aşık olabilir.
y, x'in sevgilisine aşık olabilir.
x'in sevgilisi y'ye ya da y'nin sevgilisi x'e aşık olabilir.
2. çevre ve aşk meseleleri
x'in kuzeni y'ye aşık oldu, y de ona aşık oldu diyelim. x'in kuzeni ve y arasında başlayan aşk ilişkisi, önce x'in çok hoşuna gider. en sevdiği iki insan birbirine aşıktır. ama zamanla fark eder ki, artık en iyi arkadaşı da kuzeni de birbirini öyle seviyor ki, x'i kimse görmüyor. iki sevgilinin birlikte özel zamana ihtiyacı var mesela.
hani x taraf tutmasa da bir süre sonra hem en iyi arkadaşını hem de kuzenini kıskanmaya başlıyor. ve bazen olay öyle büyüyor ki, x'in ne kuzeni ne de arkadaşı kalıyor ortada.
3. ev arkadaşlığı
x temiz bir evi seviyor. y çok sorumsuz.
x temizliyor y pisletiyor. sonra x isyan ediyor ve kan gövdeyi götürüyor.
4. zıt kutup meselesi
x ve y çok başka insanlar. ilk başta bu farklılık ikisinin de ilgisini çekiyor. ama hayatları ortaklaşmaya başladı mı, bir türlü anlaşamıyorlar.
ve bu iki insan eğer yeterince olgunsa her şey sessiz sedasız sonuçlanabiliyor. sade ve sakin bir tartışmadan sonra görüşülmüyor bir daha. ama değillerse, x ve y çirkefleşiyor, işte o zaman herkes bunu konuşuyor, ortalık birden şenleniyor...
dost acısını düşmanımın bile yaşamasını istemem. yok yok, eski dostumun yaşamasını isterim, tıpkı benim gibi. zaten, sanırım yaşıyor şu aralar.
en yakın arkadaş en önemli sırları ve en zayıf noktaları bildiği için düşman olduğunda bu bilgileri kullanır. o sebeple düşman olunca da en büyük düşman olur. bu sebepledir ki çoğu evli çift, boşanınca bir birbirleri için çok tehlikeli olurlar.
en yakın arkadaş aslında çok tehlikelidir. en yakın arkadaşım der paylaşırsın her şeyini, yaşadıklarına şahit edersin. ama bir gün büyü bozulur. kavga başlar. senin özelini alır eline koz yapar. işte o anda en yakın arkadaş dediğin insanın en büyük düşmanına dönüştüğüne tanıklık edersin. sonra sen susarsın, o konuşur. elindekileri tüketene kadar devam eder onun konuşması, senin susuşun. en sonunda biter elindekiler. o da susar.
genel de gönül işleriyle, oluşan düşmanlıktır.
(bkz: kavak yelleri)
ulan daha üniversiteye yeni gelmişiz, karakteri koyacak yer arıyoruz, ilk günden pencereden giren gün ışığını kesen, kıvırcık saclı, beyaz tenli, gözleri benimkinin kahverengiliğinde. bi kıza aşık olunur.
ev tuttuğun arkadasların senden bi üst sınıftadır, pencere de kızın gecmesini beklerken arkalardan ses duyulur, bak bak bak bonusu gördün mü? (len arkadas falan ama bu biiiiiiirr).
ulan yanına gidip oturmam lazım kızın, yoksa bu jawslar kızı ayakta kapacak ben de alkole vurcam durcam kendimi.
ama ne söylenebilir ki yanına gitsen ben seni annem kadar seviyorum, hişştt ağır ol bakalım demzler mi? adama, ben seni kardeşim kadar seviyorum, yok len bu hiç olmaz ne o kardeş falan iyi olmadı, git teyze de.
zaman zamanı, kedinin köpeği ağaca cıkardığı gibi koştur koştur kovalarken.
yemek düzenlenir, herkes gider ben kalırım, dışarıda bir yerde içmek nedense daha bi havalı gelir.
neyse zaman yine kedi, köpek mefhumu gece yarısı on iki olur.
eve gelir bi bakarsın ki. annen kadar sevdiğin kız karsında, titrek bir sesle nasılsın diye sorabilirsin, arkadasının gözünün içine nefretle bakarak, o gece içinden ettiğin küfür seni cehennemde milyonlarca sene idare edecek kadar olduktan sonra, rutin hayatına devam edersin.
şimdi soruyorum böyle arkadasa, en büyük düşman demek biraz hafif kaçmaz mı?
hayatta her an herşey olabilir felsefesiyle yaşamak ve herkese sırlarını anlatmamak. herkese güvenen ama aslında kimseye güvenmeyen kişiler için sorun yoktur. her zaman en yakınımız en uzağımız can düşmanımız olabilir, keşke birilerine gerçekden güvenebilsek ve sevseydik. ayrıca çok boktan bir durumdur ortak arkadaşlarınızdan bazılarıyla görüşmeyi kesmek zorunda kalabilirsiniz.
(bkz: ben)
En iyisiydi diyemeyeceğim ama o zamanlar en yakınımdı. Şartlar bizi samimi iki arkadaş yapmıştı. Tam anlamıyla asla güvenmemiştim ama bu kadar büyük bi kalleşliği de asla beklemezdim. Bana sen daha iyilerine layıksın bırak şu gerzeği diyen bu kız benim sevdiğim adama yazdı. Kendine yol yapıyormuş meğer. Şerefsiz şırfıntı.