3-4 haftada arada bir cereyan eden andır. Böyle iki üç saniyeliğine diyorum ki "ulan ne olursa olsun yine de hayattayım ya" sonra geçiyor tabi, bir anda yorulmuş hissediyorsun filan.
Yagmurlu ve en ruzgarlı gunun pazar gunune denk gelmesi. Bu suretle cumartesı gecesınden actıgım favorı dızı/fılm ıle sıcak bır fıncan cay veya kahve eslııgnde gec yatıp, yarın ıstedıgım kadar uyuyabılecegımı bılmek bana rutın hayatımın en huzurlu anını yasatıyor. Sızcede oyle degıl mı?
Biraz serin ama ılık bir yaz akşamı, deniz kenarında, güzel bir kitabı okurken ve kahvenizi yudumlarken; dünyanın en sıcak ve güven veren sesi ile size yöneltilmiş kahve için unuttuğunuz süt tozu sorusu karşısındaki, biraz mahcup, çokça aşık gülümsediğiniz o an mı?
Yoksa, o anda kitaba dökülen kahvenin sıcaklığını hala dokunduğunuzda hissedebiliyor olduğunuz bu an mı?
Yahut An'ı biriktirmek midir huzur?
"...insan üç zamanda yaşar;
Şimdiki zamanın geçmişinde,
Şimdiki zamanın şimdisinde,
Şimdiki zamanın geleceğinde..."
Uzun zamandır uzun olan saçlarını kısacık kestirmiş, duşunu almışsın; hoş bir hafiflikle yumuşacık temiz nevresimin üzerine kendini atıp güzel bir kitaba başlamışsın. Gece uzun, kitap güzel, tatlı bir uyku hali gelmiş odaya...
Sana zarar veren şeylerden kurtulduğun an. Sen kurtulmak için bu sefer tam olarak kararını vermişsindir ve bunu başarmışsındır. Kötü düşüncelerinden arınmışsındır artık umursamaz bir tavır takınabilmişsindir. için enerjiyle dolmuş ve güzel şeyler yaşamaya hazırsındır. Geçmiş artık senin için yok olmuştur. Karanlığın ardından ışığı görmek gibi. Zor günler bitmiş ve ödülünün tadını çıkartıyorsundur.
Okul yok. Yarın işe gitmeyeceksin. Henüz duşa girip çıkmışsın. Evde yalnızsın ve bütün gününü uyuyup uyanıp yemek yiyip tekrar uyuyarak geçirmeyi planlıyorsun.
eğer bekar biriyseniz, anne babanız da hayatta ise, anne babanızın aldığınız kararlarınıza olan desteği, aile huzuru, manevi huzuru hissettiğiniz andır. paha biçilmez.