hıristiyanlığın kolaylık dini olmasıyla da ilgilidir.
ilahi olarak addedilen ve ortak tanrısı olan üç dine hoş görü top-3 yaparsak.
1- hıristiyanlık.
2- musevilik.
3- islam.
musevi bir babanın ve müslüman bir annenin ateist çocuğu olarak yapıyorum bu tespiti.
hıristiyanlık ilk din devrimini gerçekleştirdiği için hoşgörüyü en çabuk içselleştiren din olmuştur. öyleki eşcinseller vatikan'a gidip papa'yı protesto edebilmekte buna rağmen bırakın öldürülmeyi burunları bile kanamadan bu olayı sonlandırabilmektedir. ayrıca ateizme ve diğer dinlere bireysel olarak çok hoşgörülüler.
aynı durum musevi cemaatinin önünde olsa tabik ki öldürülmezler ama biraz itilip kakılırlar. zaten museviler'in sadece israil'de yaşayana bir bölümü hoşgörüyü tam içselleştiremedi. yoksa liberalizmin mimamri musevi diaspoarsıdır. ama tabi bunlara rağmen israil'de yaşayan halkın %30'u ateist ve ateistlere karşı en ufak bir ayrımcılıkları yok.
islam ülkelerinde ise eşcinseller ve ateistler öldürülür. bu.
müslümanların tepki göstermesinin normal olduğu önermedir. başlıklarından ve uydurdukları bilgilerden ise önermenin kendilerini ilgilendiren kısmı doğrulanmaktadır.
incil'de ve tevrat'ta şiddet ayetleri mevcut. bunlar 600 yıl önce uygulanıyormuş. hıristiyanlar cadı diye insan yakıyor, museviler recm ediyormuş. ama birileri çıkıp 500 - 600 yıl önce yanlış olduğunu söylemiş. son 200 yıldırda esamesi yok.
ama hala müslüman toplumlarda çıkıp recm yanlıştır, ateistleri ve eşcinselleri öldürmek yanlıştır diyen yok. aradaki fark 600 yıl.
islamı kendisine gore yorumlayan alim gorunumlu tırtlara bakıp tum müslümanları kötü sanmaktır. Hoşgörülü insanlara b*k atmaktır. isteyen ateist okur isteyen şakirt. Yaşadığı donemde, yahudiler ve putperestler ile bir arada yaşayan bir peygamberin insanlığa öğrettiği dindir. hoşgörü esastır. din insan ile Allah arasındadır. kimseye yargılamak düşmez. lakin anlamaz bunu düz inkârcılar.
Hristiyanlar Müslümanları kesip biçmede hoşgörüyle teknik bile geliştirmiştir. Ruanda'da palalarla yeterince hızlı insan kesemedikleri için Hristiyanları özel olarak eğitmişlerdir.
sanırım başlığı açan kişi Hitler'i Müslüman sanıyor.
hristiyanlık hoşgörü değildir. eğer avrupanın aydınlanma dönemlerine bakarsanız halklar söke söke papadan haklarını almışlardır. öncesinde neler olduğunu anlatmaya gerek var mı?
hristiyanlik ve musevilik 600yil once din adina birbirini keserken bugun para icin musluman ve diger mazlum halklari kesmektedir. mesela irak mesela afganistan mesela papya yeni gine mesela filistin. goruldugu uzere 600 yildir hosgoru konusunda baya ilerlemisler. tabi bunda hitlerin, kizilderilileri koruma altina alan misyonerlerin, bosnaklara soy kirim yapan sirplarin payi buyuk.
(bkz: musevi bir babanın ve dinsiz bir annenin ateist çocuğu olarak islam, hristiyanlık ile ilgili tespit yapmak)
sen daha kendini tespit edememiş ateist bir piçsin. tespit yapmak senin neyine? diye sorarlar.
hoşgörülü olmanın semavi (indirilen) dinlerin hepsinde olmasıdır.insanların, allah'ın emir ve yasakları çerçevesinde hoşgörülü olması gerekmektedir. Hoşgörülü ve bağışlayıcı olmak, kontrolsüzlük ve başıboşluk anlamına gelmez. Allahın 99 güzel isminden Gafur, çok bağışlayıcı, Tevvab ise tövbeleri kabul eden sıfatları, hoşgörü anlayışının insan ilişkileri ve yaşaması açısından en güzel örneğidir. allah bütün dinlerde insanlara ve idarecilerine adaletli davranmayı, zalimlik yapmamayı emretmiştir. insanların gafil olduğunu da bildirmiş ve bunun için gerekli ayetler indirmiştir. hangi dine mensup olursa olsun insanların ''din'' adına kan döktükleri tarihin inkar edemeyeceği bir gerçek. uluslar, krallıklar, hanedanlıklar ve ne kadar insanları sömüren ve ezen iktidarlar varsa din'in içine kültürlerini, adetlerini, atalarından kalma putperest inançlarını katarak zalimliklerini tarihe yazdırmışlar ve hak ettikleri yerlere ve cezaya müstehak oldular. Merhametin gücü şiddet ve öfkenin gücünden her zaman üstün gelmiştir. Hoşgörü ve bağışlama insanı yücelten ulvî duygulardandır. Ufak tefek olayları, gönlümüzdeki insan sevgisini zedeleyecek şekilde büyütmemeliyiz. Kin ve düşmanlık duyguları, kaba ve itici davranışlara sürükler. Kaba hareketlerin sahibi olan insanlar dost edinemezler. Başkalarının bize kırgın olmasını istemiyorsak, biz de başkalarını kırmamalıyız. istemeyerek başkalarını kırdığımızda özür dilemeliyiz. Hoşgörülü ve bağışlayıcı olmalıyız. Mümin güleryüzlü ve hoşgörü sahibidir. Kalp kırmaktan, gönül incitmekten kaçınmayı dini ve ahlaki bir görev sayar. Kişiliğinde, ağırbaşlılık ve yumuşak huyluluğu bütünleştirir. Kin ve düşmanlık duygularının pişmanlık ve üzüntüden başka bir sonuç getirmeyeceğini bilir. Dinimiz insanlar arasındaki kin ve düşmanlık duygularının giderilmesini, bizlerin barıştırıcı ve uzlaştırıcı olmamızı ister. Müslümanın güler yüzlü, hoşgörülü olması, kalbini sevgi, saygı ve merhamet duyguları ile doldurması gerekir. Kaba, kırıcı, kin ve intikam duyguları ile dolu olmamalıdır. Çevresindeki insanlara da barış ve kardeşliği tavsiye etmelidir. Peygamberimiz gibi bağışlayıcı ve hoşgorülü olmaya çalışmalıdır.
Herkesin bu konuda farklı farklı düşüncelerinin olduğu bir düşünce biçimidir. Eğer bu konuyu günümüzde yaşayan insanlar üzerinden objektif bir biçimde gidecek olursak Avrupa daki insanların yani Hristiyan insanların hoşgörülü olduğunu görürüz. Ancak şöyle bir durum söz konusu ki; Latin Amerika gibi Hristiyan kesimlerde aynı hoşgörülükten bahsedemeyiz. Yani hoşgörülük göreceli bir kavramdır.
yanlış tespit. yeryüzündeki en hoşgörülü din budizmdir. bırakın insan öldürmeyi, hayvan öldürmek bile yasaktır budizmde. fakat büyük dinler içerisindeki en hoşgörülü dinin hristiyanlık olduğu doğrudur.
denecektir ki, hristiyanlıkta haçlı seferleri olmadı mı, katliamlar olmadı mı? evet, oldu. tıpkı islam tarihinde olduğu gibi hristiyanlık tarihi de katliamlarla doludur. hatta katolik kilisesine bağlı olan mahkemeler bile vardı. (bkz: engizisyon)
fakat şu var: hristiyanlık dinindeki bu vahşetin nedeni tamamen dünyevi iktidar yani papa gibi "ruhani" görülen otoritelerin işidir. oysa ki isa'nın öğretileri daima "öldürmeyeceksin" olmuştur, "kötülüğe karşı direnmeyeceksin" olmuştur ve hatta "sana tokat atana diğer yüzünü de dön" olmuştur. ki kendisinin en ağır işkencelere bile karşı gelmediğini biliyoruz.
oysa islam'da durum tamamen farklı. baskı, şiddet, vahşet islam'ın temelinde var. kur'anda açıkça "öldürün, kesin, haraç verene kadar savaşın" gibi hükümler mevcuttur. islam için "hoşgörü dinidir" diyebilmek için hoşgörü kavramından habersiz olmak lazımdır.