en güzel şiirler

entry260 galeri1 video3
    227.
  1. 226.
  2. Cahit sıtkı tarancı - desem ki.
    3 ...
  3. 225.
  4. uykuların kaçar geceleri
    bir türlü sabah olmayı bilmez
    dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
    deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
    ne çarşaf halden anlar, ne yastık
    girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
    kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
    onun unutamadığın hayali
    sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
    sevmek neymiş birgün anlarsın

    birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu
    şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin
    gün gelirde sesini bir kerecik duymak için
    vurursun başını soğuk taş duvarlara
    büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın
    duyarsın
    ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
    sevmek neymiş birgün anlarsın

    birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
    niçin yaratıldığını
    bu igrenç dünyaya neden geldiğini
    uzun uzun seyredersinde aynalarda güzelliğini
    boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
    dolar gözlerin için burkulur
    sevmek neymiş birgün anlarsın

    birgün anlarsın sevilen dudakların
    sevilen gözlerin erişilmezliğini
    o hiç beklenmeyen saat geldi mi
    düşer saçların önüne ama bembeyaz
    uzanır gökyüzüne ellerin
    ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin
    bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
    sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
    sevmek neymiş birgün anlarsın

    birgün anlarsın hayal kurmayı
    beklemeyi
    ümit etmeyi
    bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
    bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
    lanet edersin yaşadığına
    maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
    o zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden

    seni sevdiğimi birgün anlarsın.

    (bkz: ümit yaşar oğuzcan)
    1 ...
  5. 224.
  6. emperyal oteli bunlardan biridir.
    1 ...
  7. 223.
  8. elini tutsam, dünyanın öbür ucuna benimle birlikte gelir misin? bekle desem, dünyanın bir ucunda beni bekler misin?

    denizimde fırtınalar çıktığında limanım olur musun? karanlık bastırdığında deniz fenerim, hava açınca yıldızlarım olur musun; bulutlar göğü kapladığında pusulam?

    mihengim, turnusol kağıdım olur musun? yüreğimin suyu bulandıkça onu durultacak iksirim?

    kapılar kapandığında kapım, yollar aşındığı vakit yolum, saklanmak istesem duvarım olur musun? özgürlüğüm ve mapusanem?

    üşürsem evim olur musun? yorganım, ana kucağım? çölümde vaha olur musun? vahamda hurma ağacım?

    dağın tavşanı, çölün ceylanı, gecenin hayalleri bağrına bastığı gibi beni bağrına basar mısın? şak şak yarılsa bile gökten umudunu kesmeyen kıraç tarlalar gibi umut bağlar mısın bana? gitmek istersem kanatlarım olur musun? kalmak istersem ayağımda prangam?

    hurilerim olur musun? kudret helvam ve bıldırcınım? soğanda sarımsakta gözüm yok, tih çölü sürgününde gözüm yok. ateş almaya gidersem, kırk vakit sonra dönsem bile aynı yerde beni bekliyor olur musun?

    kavmim beni terk ederse ve ben kavmimden kaçarsam, bir kez arkana bakmadan arkamdan gelir misin?

    ot bitmeyen bir vadide yalnızca allah (c.c)'a emanet edip gidersem, sen de beni kınamaksızın o'na güvenir ve sa'y eder misin?

    ümidimi kaybettiğim anda ümidim, neş'emi kaybettiğim zamanlarda coşkum, kalbim işgale uğrarsa halaskârım ve rehberim olur musun?

    arkadaşım, yoldaşım, sırdaşım, enîsim, huzûrum, sürûrum, nûrum, zînetim, nîmetim, cennetim olur musun?

    fati̇h okumuş
    0 ...
  9. 222.
  10. 221.
  11. 'öğretmedi bize hak ve hukuku bilen alimler,
    ahlakını birkaç pula satmış bizim zalimler'
    doğu türkistan'lı şair mehmet ali tevfik.
    0 ...
  12. 220.
  13. Nazım'ın ve Aragon'un tüm şiirleri en güzeldir.
    1 ...
  14. 220.
  15. birinci gün – martılar bu şehri terk etti
    ters giydiğim ayakkabılarla, adını bile bilmediğim sokaklarda yürüyorum.
    levha yok, yön yok, ışık yok.
    sağa sola belirsiz çırpınışlar,
    anlamsızlık ne acı.
    ağaçlar göğümün gölgesi sanki, simsiyah duruyor.
    kusursuz modeliyim hayal ve ızdırabın.
    zihnimde kirlenmiş ayak izleri,
    yağmur yüzümü saklayamıyor.

    ikinci gün – ahh, gazaplanır
    ciğeri acır mı rüzgarın,
    sigaramın dumanından?

    üçüncü gün – bir gün gitsen bile hatıran yeter
    bütün kaldırımlar yalana boyanmış, hepsi aynı şarkıyı söylüyor.
    sokak caddeye kavuşmadan geri dönüyorum,
    kalabalıklar en büyük yalanıdır dünyanın,
    bir yalan daha eklemek istemiyorum.

    dördüncü gün – sen varsın orada
    …

    beşinci gün – çok önceden belli olan bu ayrılık
    yangınlar geliyor üzerime ve aklımı tutuyor dört nala koşan atlar
    omuzlarımda iğdiş edilmiş hayaller var.
    farkındayım rüzgar beni duymuyor.

    altıncı gün – gül, ey saf çelişki
    bir tarafta göz göze gelmeye korkarken
    diğerinde morarmıştır azabımın dudakları.
    kırmızı kurdeleler damlıyor ellerime
    ellerim yüzümde.

    yedinci gün – priez pour lui
    bana çıktı piyangosu hüznün.
    kuma sallıyorum sandalın küreklerini.
    bu küçük ülkenin kapılarını ardına kadar kapatıyorum, gireceğin hiçbir yer kalmıyor.
    ki yalnızca ölüler çıkıyor bu kapılardan ve bir daha dirilmiyorlar
    alışmak diye bir şey varmış
    alışınca aşılırmış.
    mezar taşına
    ur gibi bir çentik atıyorum

    sekizinci gün – bıraktığım düşü kim büyütecek
    gece; rayların üzerine uzanıp beklemenin tedirginliği
    buradan bir tren geçecektir
    buradan çok ağır bir tren geçecektir.
    damarlarıma ekmek doğrayarak geçecektir.
    şiirler ve şarkılar kahrolsun.

    dokuzuncu gün – yolun karşısına geçerken elleri bırakılan çocuklardık
    adım atamaz oldum sonra, durup kaldım.
    pencereleri saydım, kapıları, arabaları, minareleri,
    kıvılcımları.
    yürürken sildiğimi sandığım,
    kovulmuşluğun ayak izlerini saydım.
    ellerimi indirdim,
    ellerimde kan izi.

    onuncu gün – direnmek zor artık
    ama gitmeme izin verdin diyor estragon.
    belki de bekliyor
    hiçbir zaman gelmeyecek olanı.

    on birinci gün – insanın insana verebileceği en değerli şey yalnızlıktır
    o siyah bakışları süpür,
    kum tanelerini de.
    yalnızlık ki en güzel mevsimidir kalbimin
    kalbim ki dünyanın en kötü başkenti.

    on ikinci gün – zaman kuyusu
    toprak yüzlü bir adamım ben, sahte bir yeşillik duruyor alnımda ve cepleri susmalar dolu bir kuyu.
    ben iyi bir adam olamadım.
    iyiler erken ölüyor.
    dört parmak kenarında
    bekliyor karamsar
    /uzakta deniz gözüküyor./

    on üçüncü gün – kopardım lanetli gün defterimden bu uğursuz yaprakları
    bir kayanın üzerinde oturuyorum
    ayaklarıma dalgalar çarpıyor
    dalgalarda kan izi

    on dördüncü gün – unuttum, unuttum seni.
    sularımız çekiliyor, ağlamak ne güzel.

    on beşinci gün
    geçen sadece zamanmış meğer, geçmeyen her şey.
    mutlu ol
    (bkz: hiç sesler)
    Nurdal Durmuş
    1 ...
  16. 219.
  17. SEN
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
    en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
    yer yer tırnaklarımla kazıdım
    hatıralarımın camını..
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Biri sensin,
    biri o,
    biri ötekisi..
    Düşmanımdır ikisi..
    Sana gelince...
    Yazıyorsun..
    Okuyorum..
    Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
    insanın
    bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
    Ne yazık!..
    Ne kadar
    beraber geçmiş günlerimiz var;
    senin
    ve benim
    en güzel günlerimiz..
    Kalbimin kanıyla götüreceğim
    ebediyete
    ben o günleri..
    Sana gelince, sen o günleri -
    kendi oğluyla yatan,
    kızlarının körpe etini satan
    bir ana gibi satıyorsun!.
    Satıyorsun:
    günde on kaat,
    bir çift rugan pabuç,
    sıcak bir döşek
    ve üç yüz papellik rahat
    için...
    En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Biri sensin,
    Biri o,
    biri ötekisi...
    Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
    Sana gelince...
    Ne ben Sezarım,
    Ne de sen Brütüssün...
    Ne ben sana kızarım
    ne de zatın zahmet edip bana küssün..
    Artık seninle biz,
    düşman bile değiliz..
    N.Hikmet - 1933
    2 ...
  18. 218.
  19. Yine Sana Dair

    Sende, ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
    sende, ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
    sende uzaklığı,
    sende, ben, imkansızlığı seviyorum.

    Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
    ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
    ve bir avcı istihasıyla etini dişlemek senin.

    Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
    fakat asla ümitsizliği değil...
    Nazım HiKMET
    1 ...
  20. 217.
  21. en güzel Şiir olmasa da tarafımca çok beğenilip, telefona not edilmiştir. Behcet necatigil'den sevgilerde şiiri.
    Sevgileri yarınlara bıraktınız
    Çekingen, tutuk, saygılı.
    Bütün yakınlarınız
    Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden
    (Siz böyle olsun istemezdiniz)
    Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
    Kalbinizi dolduran duygular
    Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz
    Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
    Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
    Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde
    Açan çiçekler vardı,
    Gecelerde ve yalnız.
    Vermeye az buldunuz
    Yahut vaktiniz olmadı.
    0 ...
  22. 216.
  23. Mona roza
    seni bagirabilmek seni li siir ve bir de
    bulent ecevitten Rahşan hanima yazilmis siirler.
    0 ...
  24. 215.
  25. Erhan güleryüz - perada yağmur.
    0 ...
  26. 214.
  27. sanirim umit yasar

    Siz ne zaman sevdiyseniz çaresizlik vardı
    Bir karanlıktı basan içinizi aşkla beraber
    Sevince her yeriniz bir humma ateşiyle yanardı
    Sonra gözlerinizde yaş, alnınızda ter

    Onu severdiniz bilirim ama gidemezdiniz ki
    Sizin gibi niceleri sevip gidemediler
    işte ümitsiz aşkınızın şahidi
    Dişlediğiniz yastıklar, kırdığınız kadehler

    Ve sizi o keder güzelleştirdi o keder
    O isyan etmeler Tanrı'ya, o içinizdeki kırıklık
    O sabahlara dek ağladığınız geceler

    Bütün kadınlığınızla aşkın üstündesiniz artık
    O içinizdeki fırtınalar da gelir geçer
    Siz de bir gün dersiniz - sevmek yalanmış meğer.
    0 ...
  28. 213.
  29. alexander birtoveregan 15 yüzyılda karısına yazmıştır:

    eve geldiğimde bir sıcak çorba olmazdı
    tuvalete gittiğimde koku yayılmazdı
    salonda sesli osurmak kınanmazdı
    pandalar güzeldir kuşlar çicekler.
    0 ...
  30. 212.
  31. nazım hikmet-karıma mektup.
    turgut uyar-geyikli gece.
    tuğrul asi balkar-vazgeçmeler ustası.
    akgün akova-sen de deniz misin be marmara.
    0 ...
  32. 211.
  33. menderes koyağı

    bir deniz çıkmazını büyüyorum dişi
    binlerce doğumu yaşayarak
    bir ucunda kebele
    bir ucunda artemisin kırk dokuz memesi
    iki yanım balkan
    toprağı bilinçliyor tenim
    ellerim memelerinde
    tepeleri ülkemin
    menderes altımda
    kıvrım kıvrım
    bir o yana bir bu yana
    akıyorum koyağı
    kendimi
    asma yaprağında yeşil dokunuyor beş damar
    sağ sağdan
    sol soldan
    yayıyor yeşili mavi üstüne
    geriliyor bir elin parmakları
    tepelerde bütün
    yüzler bize dönük
    binlerce binlerce binlerce
    güller doğuyor.

    mor- cengiz bektaş.
    0 ...
  34. 211.
  35. göğe bakma durağı - turgut uyar.
    0 ...
  36. 210.
  37. Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
    Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
    Ve birgün dönüp bakacaksın semaya ağlayarak

    (bkz: merdiven)
    0 ...
  38. 209.
  39. Muammer Saral / Gitme

    Okumanızı tavsiye ederim...
    0 ...
  40. 208.
  41. atilla ilhan -üçüncü şahsın şiiri

    ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞiiRi

    gözlerin gözlerime değince
    felâketim olurdu ağlardım
    beni sevmiyordun bilirdim
    bir sevdiğin vardı duyardım
    çöp gibi bir oğlan ipince
    hayırsızın biriydi fikrimce
    ne vakit karşımda görsem
    öldüreceğimden korkardım
    felâketim olurdu ağlardım

    ne vakit maçka'dan geçsem
    limanda hep gemiler olurdu
    ağaçlar kuş gibi gülerdi
    bir rüzgâr aklımı alırdı
    sessizce bir cıgara yakardın
    parmaklarımın ucunu yakardın
    kirpiklerini eğerdin bakardın
    üşürdüm içim ürperirdi
    felâketim olurdu ağlardım

    akşamlar bir roman gibi biterdi
    jezabel kan içinde yatardı
    limandan bir gemi giderdi
    sen kalkıp ona giderdin
    benzin mum gibi giderdin
    sabaha kadar kalırdın
    hayırsızın biriydi fikrimce
    güldü mü cenazeye benzerdi
    hele seni kollarına aldı mı
    felâketim olurdu ağlardım

    Attila iLHAN
    0 ...
  42. 208.
  43. Tahir ile Zühre
    mavi gözlü dev
    aysel git başımdan
    üçüncü şahsın şiiri..
    1 ...
  44. 207.
  45. 206.
  46. gel desen gelemem,
    git desen gidemem,
    öl desen ölemem..
    anladım, anladım..
    seni sevmek çok yüce birsey,
    seni sevmek allah'a yaklaşmak gibi...

    favorimdir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük