Başlangıçta doğruydu belki.
Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp,
Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren,
Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin.
Ve hala bilmiyordun sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana
Bütün kazananlar gibi Terk ettin.
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
işte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu. edip cansever .
seni seviyorum demek...
seni seviyorum diyebilmek...
uğrunda adsız kahramanlar yaratmak...
sen olmuş ruhumda beni değil seni yaşatmak,
yürek çarpıntım en kızıl günde geleceğim.
saçlarımı darmadağın eden rüzgârında
özleminle kaynayan volkan yüreğim
melekler var sokakta kedi yavruları var
seninle birlikte beni sonsuzlukta bekleyenlerim var
bir ışık doğduğunda betimlenmiş hayallerimin ardında
uzattım iki dağ arasından hayallerimle başımı
kalbine süzülüp anlattım közleşmiş özlemimi
sana baktıkça bensiz bensiz beni düşündüğünü hissedeceğim
geleceği rüyalarına bir bir bedel gibi sorgulu
sokulacağım düşlerine yavaş yavaş
bir beste takıldı dilime güftesi senden ibaret
sözleri sensizlikten bahseden içimden melekler kanatlandı uçuyor
bu meleklerin her biri başka manalar yüklü uzaklaşıyor
meleklerin en hızlısı sana ulaşmadan yanında olmak tek isteğim
her serin rüzgar estiğinde seni özlüyor seni düşünüyorum
kendimle yenişememek çok acımasıca çok çaresizce geliyor
tek yapabildiğim avazım çıktığı kadar susuyorum
seni özlüyorum... üzülüyorum... bekliyorum...
susuyorum.
kişinin yaşanmıslıklarını buldugu şiirlerdir.
Ölmeden önce en sevilen insana okunmus, ameliyat olmadan önce gülümsemesini sağlayan dizelerdir.
diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
Aysel Git Başımdan
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.
Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim icin kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...
`
ATiLLA iLHAN`
aslında hiç kimse sevmedi,
bir ben sevdim seni...
severmiş gibi değil,
kana kana sevdim seni.
tıka basa ......sevdim...
dolu dolu sevdim...
aslında kimse sevmedi seni,
sevmekten çekindi
oysa ben;yana yana sevdim seni...
bile bile sevdim...
aklımdan zorun var gibi,
aklıma silah dayanmışcasına,
mecburmuş gibi,
ve başka çarem yokmuşcasına,
bir ben sevdim seni...
aslında bir sen sevmedin beni,
herkesi sevdiğin gibi...
Karşımdasın işte...
Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
Tıkandığım o an,
Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi...
Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
Bakış açım belli oldu yine.
Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
Dağlara çarptım her esişimde.
Yollara küfrettim her gidişinde.
Demiştim sana hatırlarsan:
önemli olan zamana bırakmamak değil
zamanla bırakmamak
Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır
Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...
En uzak mesafe
ne Afrika'dır,
ne Çin,
ne Hindistan,
ne seyyareler,
ne de yıldızlar geceleri ışıldayan...
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini anlamayan.....