we're just a moment in time
a blink of an eye, a dream for the blind
visions from a dying brain
i hope you don't understand
(bkz: anathema)
(bkz: shroud of false)
ne geceler ne gündüzler gördüm
en vazgeçilmez yeminlerden döndüm
görmedim senin gibi sevmedim hiç kimseyi
yapayanlızım şimdi unuttum gülmeyi
sen vaktinden çok sonra gelen sevdalı bir yagmur gibisin
çisil çisil gözlerimden
sen çıldırmış şairlerin titreyen mısralarında
bahsettigi o perisin
pencereler önünce çürürken senden kalan çiçekler
hayalin gözlerimin önünde hala aglıyorum
güneş dogdugunda başka bir şehrin sabahında olacagım
her insanın bir öyküsü vardır ya benimkide böyle işte
bu sabah pencerene bak bu koca şehri sana bırakıyorum
başka bir şehrin sabahından başka bir dilde elveda
kirli suyunda parıltılar
artık bir değerin var
yalnızlığın tadı hep böyle kaçar mı ?
bir gün kalbin elinde sessizce patlar mı?
artık yalnızlığın var
kirli suyunda parıltılar...