her zaman derim, kahverengi, siyah, ela ve daha nice göz renklerinden ziyade, simaya uyan herhangi bir göz rengi en güzel renktir. yani renkli göz alıcı gözükür hoş gözükür ama daha önemlisi ten uyumunuza uyumu olmasıdır. mesela kahverengi göz bir başkasının simasında harika gözükürken, bir başkasının simasında sıradan gözükebilir. uyum önemlidir diyorum. her şeyden ziyade biraz da arabesk olsa da, daha da önemlisi güzel bakan gözler. swh.
ne maviler yesiller vardır arkanıza bakmadan kacma hissi veren; ne elalar vardır aşktan işveden nazdan bi haber, ne kahveler vardır boşluk hissi uyandıran.
demek ki neymiş,keramet iris tabakasında degil ardındaki şahane insanda imiş.
güzellik izafidir o yüzden tarihi olarak olaya bir bakış atacağım. şahsen yeşil gözlüyüm ve Allah'a şükür bir sıkıntım yok; fakat renkli gözlü olmak tarihte pek iyi görülmemiştir.
Osmanlı'da roma'da eski yunan'da ve orta çağ avrupasın da renkli gözlü olmak, çirkinlik ve zaafiyet olarak algılanmıştır. özellikle özel birliklerin (yeniçeriler gibi) seçiminde renkli gözlü çoçuklar değil, kara gözlü çoçuklar tercih edilirdi. çünkü kara gözlüler renkli gözlülere göre daha dayanıklı olmaktadırlar. ayrıca divan edebiyatına ilgisi olanlar bilirler ki renkli gözlü bir sevgili tasviri yoktur. sevgili hep kapkara gözlere sahiptir. bu da bir tür güzellik anlayışı tabi.
Renkler hakkında tarihi bilgi sahibi olmak isteyenlere micheal pasteur'un "mavi" adlı kitabı tavsiye edilir.