benim şimdiye kadar aldığım en güzeli defalarca bana hiç çiçek almıyon yeaa diyerek çemkirmek üzere adeta zorla aldırdığım bir demet beyaz laledir efenim. O kötü kokan benekli sarımsı lale yapraklarını da hala itina ile saklarım.
benim aklımdan geçen hep bir çuval patates veya bir adet mutfak tüpü olmuştur. çok kozmopolitik,şizofrenik ve action bir tarz ama sadece fantezi olsun diye bir defalığına da olsa hayalimdir. tepkiyi merak ettiğimdendir belki.
5 yaşındayken, anneyle parktan eve gelindiğinde, salonun ortasına özenle yerleştirilmiş kırmızı koltuk. üzerinde "kuzucuğuma" mesajı iliştirilmiş. babanın, cankızına aldığı ve cankızın aklında kalan en değerlisi.
anneannenin penceresinde beklenen, bankadan geliyor olan annenin ilk emekli maaşıyla aldığı, elinde sallayarak cankıza gösterdiği bez bebek; ismi tabi ki ayşegül. *
yıllar sonra büyüyen cankızın, gönlünü kaptırdığı adam tarafından hazırlanan, istanbul'un muhtelif semtlerinde, ellerinde isim yazan afişlerle hazırlanmış doğum günü klibi.
bir de, daha sonra iade edilmesi istenen çubuklu ile mavi beyaz fenerbahçe forması.
platonik olunan deliler gibi sevilen kız tabi ki sizle çıkmamıştır red yemekten usanmışsınızdır ama senede 1 gün onunla yalnız kalma şansım olduğunu anladım.
kızı doğum günüme davet ettim o da ortak arkadaşlarımızında olucağını bildiği için geleceğini söyledi lakin bütün arkadaşlar durumu bilmekteydiler.
yani kız benim doğum günüm için cafeye geldiğinde kimsenin olmadığını farketti ve nezaketen oturmak zorunda kaldı yani kızla istediğim ortamı oluşturmuştum. (bkz: değil mi aşkım)
işte kendime verdiğim en iyi doğum günü hediyesi budur.sonu nasıl bitti derseniz yukarıdaki bakınızdan anlayın işte. swh...
Bu yıl sağlık sorunlarından dolayı istifa edip onları yarı yolda bırakmama rağmen en sevdiğim sınıflardan birinin sadece videoyu çekebilmek için dersaneye 1 saat erken gelip öğrencilerimin tek tek doğum günümü kutladıkları videodur.