bernard shaw, pygmalion oyununun galası icin ingiltere'nin ünlü devlet adamı winston churchill'e bir davetiye gönderir ve klasik irlandalı alaycılığı ile şu notu da ekler:
"davetiye iki kişiliktir. bir dostunuzu da getirin eğer varsa"
churchill bunun üzerine bu yıldızının hiç barışmadığı ama görüşmekten de kendini alıkoyamadığı bernard shaw'a şu notla cevap verir:
"galaya değil ama ikinci oyuna gelirim tabii sahnelenirse"
hz aişe validemiz peygamberimiz (s.a.v.) ile yeni evlenmişti. eşinin kendisini sevip sevmediğini, ne kadar ve nasıl sevdiğini merak etmekteydi. hz. aişe validemiz bu düşüncesini peygamberimizle(s.a.v) ile konuşmadan edemedi.
"ey allah'ın rasulü, beni seviyor musun ?
peygamberimiz : " evet ya aişe, tabi seviyorum! "
hemen sordu : "nasıl seviyorsun?"
peygamberimiz sevgi şeklini tanımladı sevgili eşine; "kördüğüm gibi. "
bu cevap hz. aişe validemizi çok sevindirmişti. çünkü kördüğüm açılmazdı. açılmayan bitmeyen sırlı bir sevgi demekti. alacağı cevap onu çok mutlu ettiği için hz. aişe validemiz peygamberimize sık sık sorardı:
-ey allah'ın rasulü, kördüğüm ne alemde? "
peygamberimiz, aişe validemizi memnun eden cevabı verirdi her defasında:
Komedyen Eddie Cortar'a,
- Hastalanınca ne yapmak gerekir? diye sorulduğunda:
- Mutlaka doktora gidin demiş. Zira doktorun yaşaması gerek. Verdiği ilacı da alın, çünkü eczanecinin de yaşaması gerek. Fakat ilaçları sakın içmeye kalkmayın, zira sizinde yaşamanız gerek..