en güzel can yücel şiirleri

entry3 galeri0
    1.
  1. Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
    “O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
    Demeyeceksin işte.
    Yaşarsın çünkü.
    Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
    Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
    Senin onu sevdiğinden…
    Çok sevmezsen, çok acımazsın.
    Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    Senin değillermiş gibi davranacaksın.
    Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
    Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
    Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
    Paldır küldür yürüyebileceksin.
    ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
    Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
    Gökyüzünü sahipleneceksin,
    Güneşi, ayı, yıldızları…
    Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
    “O benim.” diyeceksin.
    Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
    Mesela gökkuşağı senin olacak.
    ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
    Mesela turuncuya, ya da pembeye.
    Ya da cennete ait olacaksın.
    Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
    Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…

    Can YÜCEL
    1 ...
  2. 2.
  3. Hava döndü işçiden işçiden esiyor yel
    Dumanı dağıtacak yıldız-poyraz başladı
    Bahar yakın demek ki mevsim böyle kışladı
    Bu fırtına yarınki sütlimanlara bedel
    Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

    Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark
    Ve durdu muydu birgün bu kör, avara kasnak
    Bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak
    Sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel
    Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

    Köylükler uykusunda döndü dönüyor sola
    Güne bakıyor bebek büyüyen yumruğuyla
    Başaklar gövderdi bak başkoydular bu yola
    Şaltere uzanıyor allaha açılmış el
    Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel.
    1 ...
  4. 3.
  5. “-şunları bir araya toplayayım.
    bir güzel muhabbet edelim- diye düşündüm.

    mutfak işinden de anlarım.
    donattım sofrayı.
    bayağı uğraştım.
    hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim.
    bayağı da para gitti.

    birinin yediğini öbürü yemez.
    ötekinin içtiğini beriki içmez.
    dört kişilik sofra kurdum.

    mumları da yaktım.
    bak hepsi, erick satie severdi.
    hatırladım.
    müziği de ayarladım.

    geldiler.

    20 yaşında ben,
    35 yaşımda ben,
    40 yaşımda ben ve
    bugünkü ben dördümüz.

    birden 20 yaşımı, 35 yaşımın karşısına oturttum.
    40 yaşımın karşısına da, ben geçtim.
    yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
    kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.

    yatıştırayım dedim.
    -sen karışma moruk- dediler.
    büyük hır çıktı.
    komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
    yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.

    evin de içine ettiler.

    bende kabahat.
    ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine…”
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük