hiç yaşanmayan aşktır. okulun merdiveninde sen yukarı çıkarken o aşağı inerken birden dönüp öylece kalınan aşktır. hiç kavga edilmemiş, hiç söz verilmemiş, hiç yalan söylenmemiş, hiç bir araya gelinmemiş, hiç kalp kırılmamış aşktır. yaşayınca her şey çirkinleşiyor. büyüyünce her şey daha kötüye gidiyor. aşk bile kalpte büyümemişken güzel, büyüyünce acı veriyor. ve sen kara gözlü çocuk umarım bir yerlerde çok mutlusundur.
ben burada kıvranırken, onun rahat olmasının bana verdiği huzurdur.
ben onu ararken, onun güzel güzel uyumasıdır.
ben onu arayıp bulmuşken, onun beni şu an hiç düşünmeden televizyonda zap yapmasıdır.
ben onun aramasını beklerken, onun elinin telefonuna gitmemesidir gitse de rehberde numaramın olmamasıdır.
ben onu düşünüp hayaliyle yaşarken, onun hapşurmasıdır.**
ben onu beklerken, onun evde babasını beklemesidir.
ve en önemlisi;
ben onu severken, onunda beni seveceği gün gözlerimi kırpmadan ona bakmam, kalbimin daha önce hiç olmadığı şekilde çarpması ve aynı duyguların onda da hasıl olmasıdır.***