eğri oturup doğru konuşmak lazım, her ne kadar istediğim sonuçlar gibi çıkmışsa da sözcü gazetesi apaçık muhalefet yapıyor ve bunu yaparken de bazen saçmalıyor.
ben zannetmiyorum ki türk insanı emniyet kuvvetlerine bu kadar güvensin. polis demek sahtekarlık, rüşvet demek bu ülkede maalesef.
%47 oy olan bir parti liderine güven %35 küsür olamaz. "ben oy veriyorum ama çok yalancı bu adam, hiç güvenmiyorum, çok şerefsiz" diye bir mantık yürümez.
kısa kısa sikkodan yorumlarımızı yapıp benim en güvendiğim kuruma gelelim. bu kurum, adalet bakanlığı'dır. sonra da berberim gelir. adam bir hareketiyle canımı alır, ustura elinde, sike sike güveneceksin.
kişi, rahmetli dedemdi; sınırsız güven veren yüreği ile yokluğunda dahi varlığını hissedebiliyorum.
kurumsal krizlerimize rağmen, ordu millet anlayışımızla bireyi olduğumuz yüce türk ordusu yaşamımız boyunca güven vermeye devam edecektir.
bu anketlerin darbe planlarında nasıl yapıldığını gördüğümüz ve en güvenmediğimiz kurum ya da şeyin, bu anketi yapan, yaptıran ve sonuclarının böyle çıkmasını isteyenlerdir...
tabiki de ordu olacaktı başka ne olabilirdiki. bu ülkede her türlü kurum değişebilir fakat ordu bağımsızdır. hangi hükümet gelirse gelsin ordu aynı tavrı sergilemek zorundadır ve ülkesini zor zamanlarda dıştan korumak zorundadır. zorunda değil adamlar seve seve memleketlerini korurlar.
insanların nasıl tsk cevabı verdiğini anlayamadığım soru. 12 eylül öncesi ve sonrası gerçekleşenler ortada, nasıl güveniliyor hala tsk'ya, nasıl ülkede kendi başına buyruk bir kurum olarak görülüyor. inanılmaz.