Modern dünyanın en büyük sıkıntısıdır,
iyi bir lise, iyi bir üniversite, iyi bir eş, iyi yaşam şartları derken bir bakarsın yaşın 35 olmuş. Sonra çocuklarım var onların geleceği için daha fazla çalışmalıyım dersiniz. Halbuki o pezevenk büyünce sizin yaptığınız birikimi hiç umursamadan harcayacaktır . Yani inşallah öyle yapar yapmazsa daha kötü. O da biriktireceğim diye çırpınırsa babasının yolunda demektir. Babadan oğlu berbat bir hayat akıp gider.
Kendimiz için yaşamayı öğrenmeliyiz, yoksa biz biriktirelim diye tırmalarken çocuklarımız, eşimiz mutsuz bir hayat yaşarlar, ilgisizlikten ötürü. Halbuki bize sorsanız onlar için tırmalıyoruzdur. Pehey! Hayat bu kadar kompleks işte.
Hayatın özeti gerçekten. 26 yaşındayım, hala uğraşıyorum. Ama bunu farkettikten sonra en azından parayı istediğim şeye harcamaya başladım. Yoksa bugün yarın derken o parayı harcayacağın yaşlarda yerinden kıpırdayamaz hale geliyorsun.
"her doğan günün bir dert olduğunu,
insan bu yaşa gelince anlarmış."
harcamayanlar için sıkıntı olmayandır. 5 yıl sonra hiçkimsenin beni işe almayacağını, ev bile kiralamayacağımı bile bile yaşıyorum. hiçbirimizin yarın ölmeyeceğinin garantisi yok. çok klişe ve çok da doğru bir lafı hatırlatırım, dünyaya bir kez geliyoruz.