Türk Dili Ve Edebiyatı Bölümüdür. Neredeyse erkek yok denecek bir bölümdür. Yani regl günlerimizi alelade tartışabileceğimiz, südyen askımız çıktığında oracıkta gizlenmeden takacağımız bir bölüm diyebilirim.
ingilizce öğretmenliği, ingiliz dili ve edebiyatı, batı dilleri , mütercim tercümanlık.
Yalnız buraları kazanan kızlar (edebiyat dışında) nedense bücür ve çirkin oluyorlar. Durum Öyle bir noktadaki sanki çirkinlik ve dil hakimiyeti genetik bir özellik.
Öte yandan ingiliz dili ve edebiyatına girenler birer biblo oluyor, öysm nasıl bir yerleştirme yapıyorsa artık. :)
Uluslararası ticaret, uluslararası lojistik ve taşımacılık değildir.
Okul başlayalı milenyum geçti, daha yeni fark ediyorum. Arkadaşlar 50 kişilik bölümde 11 kızız. Lojistikle birleşince 100de 20 civarı falan oluyoruz.
Sınıf/amfi iddia bayisine dönüyor. Hölölöö höölölö sesleri her yerden gazete hışırtıları. Sigaradan terden girilmiyor. Bazen sırf koku sınıfa oturmadan yarım saat az uyuyup erken gitmeye bakıyorum ki adapte olup almayayım şu kokuyu diye. Dün kapıyı açıp mal gibi geri kapattım. Lütfen üzerlerine alınmış olsunlar.
Yok arkadaş mümkün değil yani o kokuya bir kadının dayanması. Çıkarıp çoraplarıyla girseler bundan daha iyi.
en fazla kurnazlığın, en fazla entrikanın, en fazla gruplaşmanın ve doğal olarak en fazla iç yanlızlığının olduğu bölümlerdir. senin arkandan herşeyi atıp tutan, baştan aşağı süzüp dedikodu malzemesi arayan üç gram beyne sahip kızların seni gördüğünde " canımm nabeer" demesiyle tüylerin diken diken olur. bu yüzsüzlüğe tahammül edemeyecek kıvama geldiğinde görmezden gelmeye başlarsın. bu seferde olur adın soğuk, havalı. bir ortamda bir tane hadi iki tane yüzsüz, dedikoducu, işgüzar olurda bu bölümlerde en az 50 tanesiyle aynı ortamın oksijenini paylaşırsın.
50 tane erkek arasında 2 kız olmaktan daha mı kötü bilemem o deneyim mevcut değil fakat böylesini biliyorum. kötü.
