"beni, beni bihter'ini" şeklinde bihter ziyagil'in ölümüyle sonuçlanan aşk-ı memnu diyebilirim, kendim için olmasa da. üzerine sosyal medyada ve gerçek hayatta çok muhabbetini duydum, ülkece çok etkilenildi.
Shameless 3x11'de frank'in hastanede yatarken yan yatak arkadaşı, aynı zamanda fiona sandığı küçük kızın kalp yetmezliğinden ölmesi ve frank'in uyanınca kızı yatağında bulamaması.
şehzade mustafanın idamı,
prison break michael ile sara nın final sahnesi vedası,
how i met your mother final bölümünde barney'in kızına yaptığı konuşma sahnesi,
tabi bir de beni beni bihterini var.
Wilson: "Something like that. More that if we told you the truth that you'd solved a case based on absolutely no medical proof, you'd think you were God. And I was worried your wings would melt."
breaking bad'de son bölümden bir öncekinde, white bir barda içki içerken tv de eski arkadaşlarını görüyor ve onun hakkında konuşuyorlar. kadın onun bize kattığı tek şey şirketin ismiydi. başka bir şey değildi demesi üzerine, walter'ın bakışları değişiyor. ve o esnada bir özel tim bara baskın yapıyor ama ortada sadece bir kadeh viski duruyor. walter gerekeni yapmaya gidiyor.
-prison break'in finalinde michael'ın mezarının gösterildiği sahne. o sahnede "lay it down slow" diye muhteşem bir şarkı çalıyordu ki, tüyleri diken diken ediyordu.
-how i met your mother'ın 4. sezon finalinde ted'in doğum gününde karşı binanın çatısına atlamadan önce "bu yıl bir keçiden dayak yediğim yıldı, düğünümde terkedildiğim, bir barmenden dayak yumruk yediğim, işten atıldığım yıl, ama yine de hayatımın en güzel yılı değildiyse ne olayım" diyerek karşı binaya ağır çekimde atladığı sahne. yine burda çalan müzik de atmosfere mükemmel uyumluydu ki bu bölüm de favori himym bölümümdür, ne zaman canım bir şeye sıkılsa açıp izlerdim.