Onlar (münafıklar, sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldattıklarını (zannetmektedirler); oysa onlar, sadece kendilerini aldatmaktadırlar ve (ama bunun) şuurunda değillerdir. (Çünkü Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışanlar, ancak kendilerini kandıran kimselerdir.)
Yoksa sizden öncekilerin çektikleriyle karşılaşmadan cennete girebileceğinizi mi sandınız? Onlar öylesine yoksulluk ve sıkıntı çekmişler, öyle sarsılmışlardı ki peygamber ve yanındakiler, “Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?” demeye başladılar. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.
Sizi de annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratışın ardından diğerine çevirerek yaratıyor. Rabbiniz olan Allah işte budur…” (Zümer, 39/6)
Ey iman edenler! Size izin verilmedikçe Peygamberin evlerine girip de yemeğin hazırlanmasını beklemeyin; fakat yemeye çağırıldığınızda girin; yemeğinizi yiyince de hemen dağılın, söze dalıp oturmayın. Bu davranışınız peygamberi rahatsız ediyor, size söylemeye çekiniyor, oysa Allah hak olanı açıklamaktan çekinmez. Peygamber hanımlarından bir şey istediğinizde, onlar perde arkasında iken isteyin; bu sizin kalplerinizin de onların kalplerinin de temiz kalması için en uygunudur. Resûlullah’ı üzmeye hakkınız yoktur, kendisinden sonra ebedî olarak eşleriyle de evlenemezsiniz, sizin bunu yapmanız Allah katında büyük bir günahtır.
onlardan seni (kur’an okurken) dinleyenler de vardır. fakat onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne örtüler çektik, kulaklarına da ağırlık verdik. onlar her türlü mûcizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. hatta o kâfirler sana geldiklerinde, “bu kur’an eskilerin masallarından başka bir şey değildir” diyerek seninle tartışırlar.
"O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin halde sana dönecektir"
Kur'an-ı Kerim'in Mülk Suresi'nden üçüncü ve dördüncü ayetleri
Muhammed Abdüsselam bu ayetleri nobel fizik ödülünü aldığı konuşmasında okumuştur.
peki Muhammed Abdüsselam'a sonrasın da ne mi oldu? ülkesinde yönetimi ele geçiren gerici yobaz gruplar onu ateist ilan ettiler.
alay etmeye devam edin..
şu ayete bakın ve düşünün
"onlar kendilerine söz verilen şeyi gördüklerinde kimin yardımcısının güçsüz kimin sayısının az olduğunu bilecekler." Cin suresi 24
şu ayeti çok konuşmaya gerek yok muhteşem bir söz bu. ama herkes anlıyamaz bunu hayatın yanlış tarafındaysan bu ayeti anlıyamazsın kardesim.
ben hayatımda yukarıdaki ayet kadar etkileyici birşey duymadım size yeminederim ki.
insanlıgın psikolojisini öyle bir özetlemiş ki ben secdeye kapanıyorum abi kimse kusura bakmasın .
örnek veriyorum ben lisedeyken beni güçsüz gören arkam olmadığı için sayıca az olduğum için üzerime gelen zalimlerle uğraştım. tek çocuktum abim filan yoktu beni ezmeye çalışıyorlardı bizde mücadele ettik tabi.
kuran'daki bu ayeti görünce gözlerim doldu bu kadar büyük bir bilgelik ben tanımadım abi.
ama biliyorum ki çouğunuz bu ayeti anlıyamazsınız. çünkü insanların çoğu hayatın yanlış tarafında bunu biliyorum.
bu göz gerçektir.
istediğiniz kadar alay edin ben böyle bir bilgeliğe tam teslim oldum.
kuran'ı getiren tanrı'nın şanı o kadar yüce ki.
Diyanet işleri (ÂLi iMRÂN-4: (3-4) O, sana Kitab’ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat’ı ve incil’i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti. Furkan’ı da indirdi. Şüphesiz, Allah’ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.)
Ali imran 4, bu şekildedir. Düzeltme ihtiyacı duydum; çünkü kitabın kendisini okumadan, ayetleri bilmeden sosyal medyada yalan yanlış dolanan sözleri ayet sanıyor herkes. 'çünkü allah adildir kimsenin ahını kimseye bırakmaz' diye bir ayet yok ve görüldüğü gibi burada da intikamdan, azaptan, güçten bahsediliyor genelde olduğu gibi. sevgiden değil...
‘Dinle, ey israil! Allah’ımız olan Rab tek Rab’dir. Allah’ın olan Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle sev. insanın Allah’ı bütün yüreğiyle, bütün anlayışıyla ve bütün gücüyle sevmesi, komşusunu da kendi gibi sevmesi, tüm yakılmalık adaklardan ve sunulan kurbanlardan daha önemlidir.” (Markos, 12:28-33)
Kıyamet süresinin tamamı.
....
20.Hayır! Doğrusu siz, çarçabuk geçeni (dünya hayatını ve nimetlerini) seviyorsunuz da,
21. Ahireti bırakıyorsunuz.
22. Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır.
23. Rablerine bakacaklardır (O'nu göreceklerdir).
24. Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;
25. Kendilerinin, bel kemiklerini kıran bir felâkete uğratılacağını sezeceklerdir.
26. Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır,
27. "Tedavi edebilecek kimdir?" denir.
28. (Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.
29. Ve bacak bacağa dolaşır.
30. işte o gün sevkedilecek yer, sadece Rabbinin huzurudur.
31. işte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.
32. Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti.
33. Sonra da çalım sata sata yürüyerek kendi ehline (taraftarlarına) gitmişti.
34. Lâyıktır (o azap) sana, lâyık!
35. Evet, lâyıktır sana (o azap) lâyık!
36. insan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!
37. O, (döl yatağına) akıtılan meninin içinden bir nutfe (sperm) değil miydi?
38. Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.
39. Ondan da iki eşi, yani erkek ve dişiyi var etmişti.
40. Peki (bunları yapan) Allah'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?
bazıları 'tecavüz et' diye bağıran ayetler.
--spoiler--
TAHRiM SURESi:
1 - Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.
--spoiler--
Nisa Suresi..ayet.23 - Size şunlarla evlenmek haram kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız,
-anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur-
öz oğullarınızın karıları, iki kız kardeşi (nikah altında) bir araya getirmeniz. Ancak geçenler (önceden yapılan bu tür evlilikler) başka.10 Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.