hangi ciyesem şeysi olursa olsun, o yellozun sesi dayanılmaz gelir insana.
insana dedim bak.. alelade bir varlıksan, bilemem. insan olunca, birini arıyor insan biliyon mu? yani yalnız olmayayım, kahr-ı bela bugün başıma şu geldi hemen anlatayım, hastalandım bakanım olsun, telefonum mağaza haberlerinden ve annemin aramalarından başka şeyler için çalsın filan gibi..
yani istiyoruz. ohoo.. daha neler istiyoruz hem de. ama kontenjan meselesi sanırım bu işler. genelde o sayfa hiç görüntülenemiyor da ondan dedim.
normal şartlarda (( 1 ateme basınç )) '' parası neyse veririz gardaşım! '' zihni-etinden ölesiye tiksinen insanlar bile gıcık olur bu sese.. neden? parasını veriyorum, herif açsın telefonu gidecek kontörlerim bir bir, sen de bunu istemiyor musun zateen ? eeee ? bağlasana o zaman!
adı üstünde ; '' aradığım kişi ''
ironik midir nedir, tövbe.
'' aradığım kişi '' yle girmesene arama.. adam aramıza gerçekten duvar örmüş, gelen vurmuş giden vurmuş bir de sen mi vuracaksın güzel balam?
gıcık oldum. ahan da küstüm oynamıyorum.
bana nek.
etenşın metenşın: yelloz, azerice'de şeker tatlı bacı anlamına gelir.
kesinlikle çamaşır makinesinin sesidir. hemide merdanelisinden. ulan, bir makine o kadar tiksinç bir sesi nasıl çıkarabilir?! arada kendi de dayanamaz kopar o makine. * o ses eşliğinde banyodan size doğru hareketlenmeye başlar falan. kabus gibi lan!!!
