Bilgi, kültür gibi ihtiyaçlarını, Gece 2 gibi ekrana doğup gönülleri titreten, "geyik taşa dedi ki, ağaç deveye dedi ki" gibi hikayeleri, 1500 sene önce yaşandığını söylediği masalları sanki gözüyle görmüş gibi anlatan nur yüzlü nihat abisinden gideren şakirt kardeşimizdir.
O böyle mutludur. Daha fazlasına ihtiyaç duymaz.
- "Sonra allah'ın hidayetiyle tahta sığıra dedi ki.."
şakirtten kastedilen nurcu ise; nihat hatipoğlu nurcu değildir ve şakirtlerin dinlediği hoca nihat hatipoğlu değildir. her dindar olan şakirt (nurcu) değildir. esasında şakirt demek kur'an talebesi demektir ama böyle kullanılıyo işte naparsın.
not: nihat hatipoğlu dinlerim ama ''şakirt'' değilim.
bir sürü uydurma hikaye dinleyip, sn. hatipoğlu stüdyoda, şakirt ekran başında karşılıklı göz yaşlarına gark olurlar. "sn. hatipoğlu'nun verebileceği tek bilgi, hikayenin hangi kısmında ağlamaya başlanacağı olabilir".
şakirt kelimesinin iyice anlam kayması yaşadığını gösteren bir tanımlama. şakirt tanımlaması nurcular için söylenen bir tabir. nihat hatipoğlu nurcu değil. onu dinleyenlerin çoğu nurcu da değil. normal halk. o nedenle baştan yanlış bir tanımlama. müslümanları şakirt diye aşağılamak moda oldu amk. müslümanlara gıcıksanız delikanlıca gıcığım deyin. şakirt kelimesinin arkasına sığınmayın.
öyle bir şakirttir ki!
nihat hatipoğlu ile iftar öncesi, bir kadının çıkıp! eşi ile yatak odası muhabbetlerini anlatıp asıl soruya geleceği sırada, kesilip reklam girmesine neden olur.