zira bu iki duygu da ruhen duygu sahibini zedelerken, madden çevreye zarar verir.
bir çok insanlık suçunun altında bu iki duygunun dürtüsel uzantıları yer alır.
her ne kadar aralarında kompakt bir bağlantı yoksada bu iki duygu haset, fesat, kin, ve diğer bütün kötü duyguların nihai halini oluşturur.
tanım olarak: ağır kelimesi saçma bir başlık açma stratejisinin ürünüdür. "en ağır iki duygu" ifadesinde yer alan ağır sözcüğü duygular açısından kategorize edilmeyecek bir kaotik anlam oluşturmasından dolayı başlık altında rezil ve korkak bir karmaşaya neden olur. nihayetinde bu ifade tanımlanamaz.
sevdiğin birini gerçek anlamda kaybetme korkusu, ki bu bence en ağır olanıdır. özellikle aile söz konusu ise oldukça zordur. onun haricinde birçok duygu sayabilirim ama sanırım bir de pişmanlık var. geçmişe dair geri dönülmez hatalar yaptığın zaman çok daha fazla can yakabiliyor olması da cabası.
Birine kötülük etmek kadar vicdanı kanatan başka bir duygu yoktur insana ağır gelen. Bir bu kadar ağır gelen ve eş değerde olanı da şudur; hüsnü kabul görmemek, ötelenmek, önemsenmemek, dışlanmak, hor ve hakir görülmek, adam yerine konmamak, haksız yere hakarete maruz kalmak. insan olana çok ağır gelir bu iki duygu.
Ikinciyi bilmem de bazı olayların karşısında kalbimin acıdığını hissediyorum ki bundan daha ağırı geri kalan hayatı bitkisel hayatta serumlarla beslenerek geçirmek bana sorarsanız.