en asil duygularin insani

entry101 galeri2
    101.
  1. Türk şoförüdür o Türk şoförü . Atatürk'ün bir vecizesidir
    0 ...
  2. 100.
  3. hüznünü belli etmeyen mutluluğunu ulu orta sergilemeyen insandır.
    1 ...
  4. 99.
  5. 98.
  6. (bkz: #25569468)

    açıkla başkan! bunu hepimizin bilmeye hakkı var!
    0 ...
  7. 97.
  8. Sürekli gülümseyen, çevresindeki insanları mutlu eden ve sonra eve döndüğünde odasında yalnız başına takılan birinin yaşadığı da hayat.
    0 ...
  9. 96.
  10. Bilmezler yalnız yaşamayanlar
    Sessizlik nasıl korku verir insana
    Insan nasıl konuşur kendisiyle
    Nasıl koşar aynalara
    Bir cana hasret
    Bilmezler.
    1 ...
  11. 95.
  12. Nefret ve kin dolu yazar. 6 ay sonra nick değiştirmesi muhtemel.
    1 ...
  13. 94.
  14. uzun bir yolcuğun arefesindeki yazar. biz bu ilden gider olduk kalanlara selam olsun.
    0 ...
  15. 93.
  16. #25312947 no'lu entrysi ile, 2000'de mynet irc server'ında felsefe odasındaki "cehennet" nickli fırlamayı hatırlatıp, güldürmüştür. *
    0 ...
  17. 92.
  18. izin almış yazar aynı zaman da özletmiştir kendileri.
    1 ...
  19. 91.
  20. üstüne de utanmadan itiraf eden yazar;

    (#23121861)

    yşuh amk ya. sapık.
    0 ...
  21. 90.
  22. Sözlüğe geri dönüş efsane yazar. Korkun alçaklar, 3,5 atın korkaklar, savulun ezikler ben geliyorum.
    1 ...
  23. 89.
  24. 88.
  25. Silik olmuş yazar. Keyifle okurduk yazılarını.
    1 ...
  26. 87.
  27. https://galeri.uludagsozluk.com/r/573489/+ burada biri mustafa kemal'i sevmediğini hakaret etmeden, kimsenin değerin saldırmadan açıkladığı için direk küfür etmiş yazar.

    ağzından tükürükler çıkarak küfür eden adamlar oluyor ya hani kahvelerde. bu da aynı onlar gibi. yazık sana.
    0 ...
  28. 86.
  29. 85.
  30. tüm geceyi kalp sıkışmaları ve kan ter içinde geçirmiş yazar.
    bir an için öleceğimi düşündüm şükür çıktık sabaha.
    0 ...
  31. 84.
  32. (#22003315) önce bastım kahkayı sonra verdim şukuyu.
    0 ...
  33. 83.
  34. Güya Atatürke mal edilmiş, türk şöfürüne söylenmiş söz
    0 ...
  35. 82.
  36. 81.
  37. (#21723591) nolu entry kendisini bunalıma sürüklemiştir. Kanıt: (#21798518).
    2 ...
  38. 80.
  39. Nick altına girip kendisini seri artılayan meleğe teşekkürlerini sunan yazar.
    6 ...
  40. 79.
  41. 78.
  42. tüm pencereler karanlığa açılsa bile biz bilmiyor muyuz ki aydınlık var!!!?
    biz bilmiyor muyuz ki ruhumuzu okşayan bir güzellik, bir umut var...
    bu aydınlık gözlerimize vurmamış olsa bile tıpkı ayın suretinden gecemize yansıyan ışık gibi biz biliyoruz ki bir güneş var, çocukların gülücüklerinden, annelerin şevkatinden bize yansıyan!!!
    bunu hissetmesek bu karanlıklar nasıl yüklenilir, insan olmak nasıl becerilir bunca acıya rağmen?
    9 ...
  43. 77.
  44. Şiirlerini nick altında paylaşmaya devam eden yazar.

    kimbilir

    hangi günahın koynundan

    gelirdin bana.

    tenine sinmiş, şişko sarhoşların kokularıyla...

    gözlerin dinamit gibi olurdu,

    infilak tüterdi avuçlarında.

    sen susardın!

    ben sen olurdum kaçışlarımda.

    sen benim çocukluğumdun.

    sen benim;

    kendime yolculuğumdun.

    söyle!

    hangi bahar yordu yüreğini?

    hangi yalan,

    yanlış sevdalara kandın?

    o beyaz saflığınla.

    şimdi yenilgilerimin galibisin.

    ve öpünce geçmeyen acılarımın,

    tek sahibisin.

    baştan kaybedilmiş bir savaşın,

    yaralı tutsaklarıydık biz.

    sereserpe kalplerimiz

    kan revan içinde...

    kurşun atımı mesafelerden,

    iskalıyorduk mutluluğu...

    biz istasyona vardığımızda,

    son tren çoktan kalkmış oluyordu...

    ve geçmiş oluyorduk hep

    köprüden önceki son çıkışları.

    tahrik gücü yüksek bir kahkaha tınısı,

    bir orta kulak ihtilafı,

    sesinin beynimdeki farklı yankısı...

    ve sen!

    gelişine ayarlı saatlerim,

    gece yarısına gelmeden.

    kimbilir !

    hangi günahın koynundan

    gelirdin bana...

    ucuz bir aşk romanının

    silik kahramanlarıydık biz.

    tebessümünü sargı bezi yapıyorduk

    kanayan yaralarımıza...

    ve karanlık kötü adamlar,

    kapı çalma nezaketinden yoksun,

    kötü niyetleri gözlerinden belli,

    ansızın giriyordu rüyalarımıza...

    geceye saplı o tuhaf karanlıkta,

    titrek bir mum alevinde.

    eritirken gençliğimizi

    kaçak dokunuşlarımızın vurgunu

    ürkek ellerimizle

    korkarak açıyorduk perdelerimizi

    şimdi bir kuralsız gidiştir sana düşen

    yolun açık

    bahtın kapalı

    ben ortak acılarımızın

    ortak hissesini

    fazlasıyla ödedim

    ama sen

    sen ömrümün kayıp neşesi

    sen her rüzgarda vurgun

    bir liman fahişesi

    söyle

    hangi günahın koynundan

    gelirdin bana

    tenine sinmiş

    şişko sarhoşların

    kokularıyla...
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük