''gözlerine aitti be sevdiğim
her baktığımda
beni parçalara ayırırdı
tuz buz olurdum
beni vururdu
sen bilmezsin
ciddiye aldığım tek
kara parçası
gözlerine aitti be sevdiğim
çünkü gözlerinde
ben göründüm.''
çok iyi nişan alırdı kendini asan zenci...
bira içmez ağlardı, babası değirmenci...
sizden iyi olmasın boşanmada birinci...
-çooooooook canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen...
aman!!! kendini asmış yüz kiloluk bir zenci...
üstelik gece inmiş ses gelmiyor kümesten...
ben olsam utanırım bu ne biçim öğrenci...
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten...
... bir gün anlarsın hayal kurmayı, beklemeyi, ümit etmeyi
bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
lanet edersin yaşadığına
maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
o zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden
seni sevdiğimi bir gün anlarsın...
o şiirler tek başına okunmuyor gel yalvarırım
ve o şarkı söylenmiyor sen olmayınca
dönüp de gelirsen diye her şeye rağmen huysuz bebek
anahtarın o paspasın altında hala
Kimine göre kadın
Soğuk kış gecelerinde sarılıp yatmak içindir
Kimine göre kadın
Sıcak harman gecelerinde zil takıp oynatmak içindir
Kimine göre kadın
Ömür boyunca omuzumuzda taşıdığımız
En büyük sevabımız ve en büyük vebalimizdir
Ama sen kadınım
Benim için sen
Ne o
Ne bu
Şusun sen
Benim can yoldaşım kavga arkadaşımsın...
Bir ışık yaksan ve ben yeşili beklesem,
Ne olurki sanki beni benliğine eklesen,
Yok desen ve seni sonsuza dek beklesem,
Bitmez umudum sonsuza sonsuz bile eklesem.
Mehmed'im sevinin başlar yüksekte;
Ölsek de sevinin, eve dönsek de.
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte...
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir.
Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.
bir acayip derde düştüm herkes gider iken karına
bugün buldum bugün yerim hak kerimdir yarına
zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
rızkımı veren hüdadır kula minnet eylemem.
Korfezdeki dalgin suya bir bak goreceksin/Gecmis gecelerden biri durmakta derinde/Mehtap, iri güller ve senin en güzel aksin/velhasil o hatira duruyor yerli yerinde...
Hiçbir an'ını tanımlamaya kalkmadan
Kısacık ömürler biçiyoruz kendimize
Sonra yolculuklara çıkıyoruz, bir kentten
Ötekine giderken özlüyoruz bir başkasını.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
yaraaam ne kanar ne kabuk bağlar.
giden unutur kalan hep yanar.
kaçsam kaçamam her yerde kokun var.
sensiz uyandığım kaçıncı günüm.
aynada gördüğüm yorgun yüzüm.
bana hiç tanıdık gelmiyor inan.
işte sen gülüyorsun
ve beni daha geniş bir salona almış oluyorlar
gözlerim dönüyor sevdadan, merkezden değil
tam beş milyon park oluyorum , mavzerler caba
defterime tartışmasız bir kuzu çiziyorum da