ey kemankeş! durma vur;
nasıl sa bu sîne vurgun;
nûru düşsün düşlerin, kor olsun...
seni görmesin, kör olsun;
taş bassın yerime dedi gönlüne;
emri olur, başım gözüm üstüne;
bakmasın demiş bir daha yüzüme..
emri olur, inansın bu sözüme;
Almasın demiş adımı diline...
Vay ben ölem atın toprak üstüme...
Üstüme aman aman, üstüme aman;.
------------------------------
'Uzaktan sevmek nedir? Gidin Hz. Vahşi (r.a)'ye sorun.
Görmeden sevmekten başka bir şey bu;
Görmek fakat yaklaşamamak,
Bakmak ama konuşamamak;
Sadece uzaktan seyretmek ve ağlamak,
Zor olan budur.
Görmek ama dokunamamak...'
MUSTAFA CiHAT'IN MAHCUBUZ ALBÜMÜNDEKi EMRi OLUR PARÇASI HZ. VAHŞi'DEN EFENDiMiZ'E HiTABEN DiLE GETiRiLMiŞ;
HZ. HAMZA'YI ŞEHiT EDEN HZ.VAHŞi, EFENDiMiZ (S.A.V) iN YANINA GELiR VE TABi MÜSLÜMAN OLMAYA KARAR VERiR
EFENDiMiZ (S.A.V) ONU AFFEDER FAKAT ONU GÖRMEK iSTEMEDiĞiNi SÖYLER; ÇÜNKÜ ONU GÖRÜNCE AMCASINI HATIRLAR;
VAHŞi YILLARCA EFENDiMiZ(S.A.V) iN SOHBETLERiNE KATILAMAZ VE ONUN HASRETiNDEN YANIP TUTUŞUR..
iŞTE BU EZGi; VAHŞi'NiN DiLiNDEN YAZILMIŞTIR.
------------------------------
-Vahşi'nin Hz.Vahşi Oluşu
Vahşî, Hz. Hamza'nın Bedir savaşında öldürdüğü Tuayme'nin kardeşinin oğlu olan Cübeyr bin Mutim'in kölesi idi. Habeşli olduğu için, el ile ok ve mızrak atmakta usta idi. Uhud savaşında, Cübeyr buna demişti ki:
Hamza'yı öldürürsen seni azat ederim!
Daha o zamanlar müslüman olmakla şereflenmemiş olan Ebu Süfyan'ın hanımı Hind de, babasının ve amcasının intikamı için, Vahşî'ye mükâfat vâd etmişti.
-niçin lanet etmiyorsunuz?
Vahşî, Uhud'da taş arkasına pusuya girip, yalnız Hz. Hamza'yı gözetirdi. Hz. Hamza sekiz kâfiri öldürüp, saldırırken, Vahşî mızrağını atarak, onu şehit etti. Sonra, gidip durumu Hind'e haber verdi. Hind sevinip üzerindeki zinetlerin hepsini Vahşî'ye verdi. Daha da vereceğini söyledi.
Mirac'da, Hamza ile Vahşî'yi kolkola, birlikte cennete girerlerken görmüştüm.
Hicretin sekizinci yılında, Mekke fethedildiği gün, Vahşî, Mekke'den kaçtı. Bir zaman uzak yerlerde kaldı. Sonra pişman olup, Medine'de mescide gelip, selam verdi. Resulullah efendimiz selamını aldı. Vahşî dedi ki:
- Ya Resulallah! Bir kimse Allaha ve Resulüne düşmanlık yapsa, en kötü, en çirkin günah işlese, sonra pişman olup temiz iman etse, Resulullahı canından çok seven biri olarak, huzuruna gelse, bunun cezası nedir?
Resulullah efendimiz buyurdu ki:
- iman eden, pişman olan affolur. Bizim kardeşimiz olur.
- Ya Resulallah! Ben iman ettim. Pişman oldum. Allahü teâlâyı ve Onun Resulünü herşeyden çok seviyorum. Ben Vahşî'yim.
Resulullah efendimiz, Vahşî adını işitince, Hz. Hamza'nın şehit edilmiş hâli gözünün önüne geldi. Ağlamaya başladı.
Kardeş sözünü işitince, saygı ile çağırdılar. Peygamber efendimiz Vahşî'ye, ''affolunduğunu'' müjdeleyerek buyurdu ki:
- Fakat, seni görünce dayanamıyorum, elimde olmadan üzülüyorum.
Hz.Vahşi müslüman olmuştu ama peygamber efendimizle yüz yüze gelemiyordu; Amcasını şehit etmişti. Nasıl bakardı yüzüne! Mahcup, başı önünde yaşadı.
Öyle bir amel işlemem lazım ki beni affetsin, yüzüne bakabilsem derdi...
Ve bir gün peygamber olduğunu iddia eden Müseyleme adında birine karşı savaşa çıkılıyordu... Vahşi(r.a.) ''onu ben öldürmeliyim böylece Resulullah'a karşı mahçupluğum kalmaz ''diye düşünüyordu... Bu savaş çıktığında Peygamberimiz(s.a.v.)vefat etmişti...
Nihayet sefere çıkılmıştı. Hiç kimsenin yaklaşamadığı Müseyleme'ye Vahşi çok yaklaşmıştı...
Sahabeler 'Vahşi biraz geri gel' diyorlardı... Ama Vahşi Onu öldürmeye kararlıydı...
Müseyleme'ye bir hayli yaklaştı ve mızrağını fırlattı... Müseyleme bir anda yere düştü...
Hz.Vahşi sevinmeye başladı;
Vurdum Onu...Vurdum onu...artık peygamberimi görebilecem...o gül yüzü görebilecem diye seviniyordu...
Bir anda ; 'gördüm onu' diye haykırıp yere düştü...
Sahabeler başına toplandılar 'kimi gördün, Vahşi' diyorlardı;
Vahşi de ses yok...
Bir zaman sonra vahşi kendine geldi ve koşmaya başladı... Bir yandan da 'gördüm onu o gül yüzü gördüm' diye haykırıyordu... Sahabelerde arkasından koşuyor 'nereye ya Vahşi' diyorlardı...
Bir an durdu...
'Peygamberimizi gördüm ...O gül yüzü gördüm...yanında da...yanında da amcası Hamza vardı...bana tebessüm ettiler..beni affetmiş 'dedi...
Koşup Medine'ye gitmek istiyordu... bir an önce kabrine gitmek istiyordu...hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve Medine'ye koşuyordu...
Evet gelmişti artık kabrin önüne... içeri girdi ve artık o gül yüze bakabileceğimdedi..
Ağlıyordu... hemde ne ağlama...arkadaşları onu yalnız bırakmışlardı...
Vahşi kabrine bile giremezdi... 'O gül yüze layık olmadan giremem' derdi...
artık layıktı... bakabilecekti yüzüne...
--spoiler--
Emri olur parçası Hz. Vahşi ’den Efendimiz'e hitaben dile getirilmiş…
Hz. Hamza’yı şehit eden hz. Vahşi efendimiz (S. A. V) in yanına gelir ve tabi müslüman olmaya karar verir
Efendimiz(S. A. V) onu affeder fakat onu görmek istemediğini söyler; çünkü onu görünce amcasını hatırlar…
(bkz: Vahşi) yıllarca Efendimiz(S. A. V) in sohbetlerine katılamaz ve onun hasretinden yanıp tutuşur. . işte bu ezgi; Vahşi’nin dilinden yazılmıştır
--spoiler--
15.04.2016 tarihi itibariyle 40 milyondan fazla dinlenmiş muhafazar kesimin, ilahi yansıtmalı, aşk sözleri andırmalı, buruk coşku bandırmalı türküsü... Nereye çekersen oraya gider türden, her konserde kullanılabilecek joker parça...
Bu aralar aklıma geldikçe dinlediğim güzel cici parça. ilk dinlediğimde klasik sığ fani aşklar için yazıldığını düşünüp "bu ne ya?!" Demiştim. bir araştırdıktan sonra hikayesi ile bende küçük çaplı bir şok ve aydınlanma yaşattı. Bkz: önyargılı olmak.