Bu Emre Uslu, hiç bir zaman yazdıklarına 'GÜVENEMEDiĞiM' bir adam; bunu baştan belirteyim. Hep kuşkulu yaklaşıyorum yazdıklarına...
---------------------------------
Bugün şöyle yazmış: Güneydoğuda görev yapan askerler ve polisler savaş suçlusu olarak yargılanacak !!!!!!!!!!!!!!!!!!!
---------------------------------
Bu iFADE, MiT-PKK mutabakatlarında yer almaktaymış; resmi kayıtmış; PKK ile ateşkes sonrası verilecek tavizmiş.
Öyle yazmış: http://euslu.com/2012/06/...lusu-olarak-yargilanacak/
Tum yazilari arsiv halinde saklanmalidir. Bu yazilar Ileride yok edilmeye calisilacaktir. Pkk ve kck nin bas dusmanidir, bunlarla is tutan hukumetin her bir hareketini desifre etmektedir. Allah zeval vermesin.
burundan memleket tahmini yapabilen gazeteci.
twitter hesabından
" Kendisi malatyali mi bilmem ama Ataturk'un burnu tipik bir Malatyali.. " demiş.
allah bazılarına veriyor bu tuhaf kabiliyetleri ben de emre ye bakınca safkan eskimo diyorum mesela.
babası dedesi buzullarda delikler açarak balık tutar fok balığı kürkünden paltolar giyermiş..
Ya Enteresan bilgilere çok çabuk ulaşabiliyor ya da gerçekten sıkı bir analist.
Bu gün ABD büyükelçiliğindeki patlamadan hemen sonra " el kaide değil sol bir örgüt yaptı" şeklinde tweetler attı.
Şu sıralar bombacının kimliği açıklandı. Adam dhkp li imiş.
Daha önce de özellikle PKK konusunda yaptığı neredeyse tüm tahminler tutmuştu.
--spoiler--
Florida kontrgerillanın eski merkezidir, Türkeş ve Latin Amerikadaki kontrgerilla, orada yetiştirildi. Yeni merkez ise Utahtadır. Emre Uslu vs. orada eğitildi. Sağda ve solda örgütleri kontrgerilla ele geçirdi.
--spoiler--
haber konusunda fatih tezcan dan otlanan kişi, vizyonsuz ve karaktersiz göt yalayıcı, ordan burdan çırp haberleri sonra canlı yayınd a gel bilgiçlik tasla, 15 yaşındaki yeğenimi koysam oraya senden daha mantıklı konuşur a be dangalak.
Kendisini eski ülkücü ve yeni liberal olarak tarif eden Emre (Emrullah) Uslu hakkındaki bilgiler, bildiğimiz, tahmin ettiğimiz ve az bildiğimiz veya bilmediğimiz şeklinde sınıflandırılabilir.
Bildiklerimiz özetle şunlar: Taraf Gazetesi ve Todays Zaman yazarı ve akademisyen (Yrd. Doç. Dr.). 1997 yılı Polis Akademisi mezunu (1997); uzun süre Emniyet Genel Müdürlüğü, Terörle Mücadele Daire Başkanlığında çalışmış. Ankara Üniversitesi, Gazetecilik bölümünden Yeşil (Mahmut Yıldırım) üzerine Yüksek Lisans yapmış.
Kanadanın Toronto kentine ingilizce eğitimi için gitmiş (2000). Oradan 2001de Amerikaya geçerek John Jay Colege of Criminal Justice okulunda Adli Bilimler alanında ikinci Yüksek Lisansını yapmış (2003). Daha sonra Utah Üniversitesinden aldığı bursla Kürt Siyasal Kimliğinin Dönüşümü: Modernleşme, Demokratikleşme ve Globalleşmenin Etkisi konulu tezle doktorasını bitirmiş (Usluya göre 2008, üniversite kayıtlarına göre 2009).
Doktora eğitimini tamamlayıp yurda döndükten sonra Emniyet Genel Müdürlüğündeki görevinden istifa etmiş (2009). Şuan Yeditepe Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmakta. Aynı zamanda Washington DCde bulunan Jamestown Foundation (Jamestown Vakfı) adlı düşünce kuruluşunda, Türk siyaseti, Kürt sorunu ve terör konularında analist olarak çalışmakta.
Yukarıdaki bilgiler şahsi sitesi euslu.comdan, tarihler ise başka yerlerden alındı. Türkiyenin en çok tartışılan yazarı olmasına rağmen doğum tarihi, nereli olduğu gibi sıradan bilgiler bile pek çok kişi tarafından bilinmez. Kendisine yöneltilen Nerelisiniz? sorusunu güvenlikle ilgili sebeplerden dolayı cevaplayamam şeklinde cevaplayan tek gazetecidir. Gazeteciden çok istihbarat görevlisi gibi karanlıkta kalmayı tercih ediyor.
Çoğunu, Usluyu yakından tanıyanlardan ve internetten topladığım bilgilerle, cok bilen ama fazla bilinmeyen Uslunun kamuoyu tarafından az bilinen veya hiç bilinmeyenlerine ışık tutmakta fayda var.
City University of New Yorkta Yüksek Lisans talebesiyken, o sıralar Amerikada bulunan ve Yeşilin patronu olarak bilinen Mehmet Eymür ile tanıştı(rıldı)ğı söylenir. University of Utah'a 2004te gider; 2005 yılında doktora çalışmalarına başlar. 2005te, Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü (ingilizce: Washington Institute for Near East Policy, WINEP), Usluya ücret karşılığı yazı yazdırmaya başlar. iddiaya göre, ingilizcesi fazla iyi olmadığı için, WINEP için yazdığı yazıları Utahtaki emekli bir CIA elemanı tarafından düzeltilir.
Emre Uslunun ilk isvereni WINEP, En Acımasız Müslüman Düşmanı Olarak Bilinir
Uslunun staj için yerleşti(rildi)ği WINEP ilginç bir kurum. Amerikan israil Halkla ilişkiler Komitesi (ingilizce: American Israel Public Affairs Committee, AIPAC) elemanlarının önayak olmasıyla 1985te kurulan israil yanlısı Neoconların güdümündeki bir yapı. WINEP için, en acımasız Müslüman düşmanı ve ABDdeki en önemli Siyonist propaganda aracı ifadeleri kullanılır.
Rahmetli Necmettin Erbakanın liderliğindeki Refah-Yol Hükümetini yıkma ve Erbakanı siyasetten silme operasyonu (diğer bir ifadeyle, lanetli 28 Şubat Süreci) için 20 Temmuz 1996da WINEPde gerçekleştirilen bir panelde düğmeye basıldı.
Mart 1997de Middle East Quarterlyde çıkan bir makalesinde, Erbakanın Türkiyeyi ABDden uzaklaştırarak Amerikanın çıkarlarını zedelediğini yazarak ABDyi Refah-Yol Hükümetini yıkmak için kışkırtan ve 28 Şubat cuntacılarını destekleyen Alan Makovsky 1994-2001 arasında WINEPnin kıdemli bir elemanıydı (şuan Temsilciler Meclisi Dış ilişkiler Komitesi mensubudur).
Yeni Şafak Gazetesinin geçenlerden gündeme getirdiği, AK Parti Hükümetini de Refah-Yol Hükümeti gibi devirmek için 12 Şubat 2013te Kod adı istanbul isyanı adı altında çeşitli senaryoların ve kirli planların tartışıldığı Amerikan Girişimcilik Enstitüsü (ingilizce: American Enterprise Institute, AEI) de WINEP gibi AIPACın güdümünde olan bir yapıdır.
Dün ve bugünkü tavırları, WINEP ve arkasındaki AIPACin Türkiyedeki olumlu gelişmelerden rahatsız olan, hatta engellemek için entrikalar çeviren yapılar olduklarını gösteriyor.
Usluyu iyi tanıdığını söyleyen bir kaynağın iddiasına göre, Usluyu Makovsky ile tanıştıran Mehmet Eymürmüş. Bu durumda, Uslunun Makovskynin referansıyla WINEPe yerleştirildiği söylenebilir. WINEPte bir seneye yakın çalışan Uslunun mentoru (akıl hocası) ise yeminli bir AK Parti ve Erdoğan karşıtı; hararetli bir Ergenekon savunucusu olan yerli Neocon Soner Çağaptaydır. Eymürün Makovsky ile tanıştırdığı, Makovskynin eğitmesi için Çağaptaya emanet ettiği Uslunun, WINEPteki stajını başarıyla tamamladıktan kısa bir süre sonra Taraf Gazetesi yazarı olarak karşımıza çıkması, Uslu Tarafa WINEP tarafından mı yerleştirildi? sorusunu akla getiriyor.
2008de Washington D.C.'de faaliyet gösteren Jamestown Vakfinda ziyaretçi araştırmacı olarak çalışmaya başlar Uslu. Halen işvereni olan Jamestown Vakfı, Sovyet muhaliflerine maddi ve manevi destek veren bir platform olarak, dönemin CIA Direktörü William J. Casey'nin teşviği ve yardımıyla 1984'te kurulmuş. Günümüzde de CIA ile irtibatının devam ettiği iddia ediliyor. Jamestown, aşırı sağcı/Cumhuriyetçi ve israil yanlısı bir vakıf. Irak Savaşı'nın mimarlarından Dick Cheney ve Donald Rumsfeld gibi Neoconların vakfın farklı dönemlerinde görev yapması, vakfın Neoconlarla iliskişini gösterir. Rumsfeld, Michael Rubinin moderatörlüğünde toplanan 12 Şubat 2013teki Kod adı istanbul isyanı planının konuşulduğu toplantının katılımcıları arasındaydı.
Usluyu Jamestowna Sokan Kişinin Ergenekon Avukatı Gareth Jenkins Olduğu iddia Ediliyor
Kendisini liberal olarak tanıtan Uslunun Washingtondaki liberal düşünce kuruluşları yerine bağnaz bir Neocon yapılanması olan WINEPi; onun ardından gene Neoconlarla irtibatlı olan Jamestown Vakfını tercih etmesi dikkat çekici. Bu seçimi kendisinin mi, yoksa onu Neoconların emrine veren gücün mü yaptığı merak konusu.
Uslunun karanlık ilişkilerini gösteren, fazla bilinmeyen ve sizi hayrette bırakacağını tahmin ettiğim birkaç bilgi daha Uslu'nun Jamestown'a girmesi için kefil olan kişi, MOSSAD ile irtibatlı olduğu iddia edilen ingiliz gazeteci Gareth Jenkins. Jenkins, kaleme aldığı Gerçek ile Fantezi Arasında: Türkiyenin Ergenekon Soruşturması raporuyla Ergenekon Terör Örgütünün ulusal ve uluslararası arenada avukatlığını yapan, Ergenekon Davasını büyük bir masal olarak sunan, davanın Gülen Cemaati ve AK Partinin entrikası olduğunu dillendiren biri.
Milletvekili Şamil Tayyarın aktardığı Birkaç yıl önce Ergenekon avukatı Gareth Jenkins ingiliz ajanı mı? diye sorduğumda, Emre Uslu beni arayıp, ona dokunma, iyi adam dedi bilgisi, Uslu ile Jenkins arasındaki yakın ilişkiyi doğruluyor. Jenkinsin Ergenekon karşıtı Usluya kefil olması ve Uslunun Ergenekonun fahri avukatı Jenkinsi koruması size de tuhaf geliyordur sanırım. Gülen Camiasını entrikacı olarak sunan Jenkinsin kefil olduğu Uslu, Gülen Camiasina ait Todays Zamanda köşe yazarı. Orada kaleme aldığı ingilizce yazılarla Erdoganı dünyaya diktatör/despot/otoriter, AK Parti Hükümetini baskıcı olarak sunma gayretinde.
Uslu, Türkiyeye dönmek zorunda kaldığında, işe başladığı kurum, 150den fazla üniversite arasından Yeditepe Üniversitesi! Yeditepe, Ergenekon kaçkını işadamı Bedrettin Dalana ait bir eğitim kurumu (yanlış anlaşılmasın, orada çalışan herkesi Ergenekoncu ilan etmiyorum). Uslunun CVsine bakılırsa, Jamestown Vakfı başkanı Glen Howardın referansıyla Yeditepeye girdiği anlaşılıyor.
Uslu, Jamestownın Direktifiyle mi Muhalif Maskesiyle Erdoğana ve Hükümete saldırıyor?
Uslunun 2008den beri para karşılığında Jamestown için analizler yazması, ardından Jamestown tarafından Yeditepeye yerleştirilmesi, Jamestownın ilk kuruluş amacıyla uyumlu bir durum. Vakıf, Sovyetler dağılmadan önce, Sovyet muhaliflerini parasal olarak desteklemek için onlara ya para karşılığı analizler yazdırarak ya da kontrollerindeki üniversitelerde ücret mukabili ders verdirerek maddi destek sağlardı! Bu durum şöyle bir soruyu akla getiriyor: Uslu, Erdoğan ve hükümete muhalif olduğu için mi Jamestown tarafından destekleniyor, yoksa Jamestownın direktifiyle mi muhalif maskesiyle Erdoğana ve hükümete saldırıyor?
Uslunun Neoconlarla bağlantısı, Neoconların Erdoğan ve hükümet karşıtlığına bakılınca, Uslunun, Erdoğanın itibarını zedelemek ve AK Parti Hükümetini yıpratmak için kullandığı yöntemlerin psikolojik harp taktikleri olduğu, bunu da Neoconların direktifiyle yaptığı şüphesi uyanıyor ister istemez.
Uslunun kaleme aldığı yazılarında, televizyonlarda yaptığı konuşmalarında ve Twitterda attığı mesajlarında direk veya dolaylı olarak Erdoğanı ve hükümetini hedef aldığı, itibarsızlaştırma ve iktidarsızlaştırmaya calıştıği kendini belli ettiriyor. Mesela, Barış Süreci ile ilgili kaleme aldığı yazıların temel özelliği, PKK ile Hükümet arasındaki güveni sarsmaya yönelik olmasıdır. Ya PKKnin samimiyetsizliğini ya da Erdoğanın iktidarsızlığını (özellikle bürokrasi ve danışmanları tarafından yanlış yönlendirildiğini ve aldatıldığını) işlemesi dikkat çekiyor.
Misal olarak, Erdoğana Öcalan önünde diz çöktürecekler, PKK Kazanıyor başlıklı ve benzeri yazılara bakılabilir. Kalıcı bir barış için 30 senelik çatışma sürecinde sarsılan taraflar arasındaki güvenin tesisinin önemli olduğunu bilen/bilmesi gereken terör ve güvenlik uzmanı Uslunun özellikle Barış Sürecinin yumuşak karnı olan iki taraf arasındaki güvene vuruş yapması, Barış Sürecine karşı olduğunu göstermekle birlikte, gazetecilikten çok operasyonel bir eleman olduğu şüphesini uyandırıyor.
Cemaat tasfiye edilecek, KCK sanıkları serbest bırakılacak ve benzeri, çoğu dezenformasyona dayalı provokatif yazılarının temel özelliği ise, Gülen Camiasının korku/şüphecilik damarını okşayarak Hükümete olan güvenini sarsmaya; hatta, Camiayı Hükümete karşı kışkırtmaya yönelik olmasıdır. Camia ile Hükümet arasında varolan olağan fikri farklılıkların ve kısmı soğukluğun son yıllarda derin ayrılıklara ve neredeyse sıcak çatışmaya dönüşmesinde Uslunun çabası inkar edilemez.
Bir diğer konu da, Uslunun, PKK ile barış anlaşması sağlanırsa Güneydoğuda görev yapan güvenlik görevlileri savaş suçlusu olarak yargılanacak gibi provokatif yazılarla güvenlik görevlilerinin moralini baltalama ve Hükümete karşı kışkırtma gayretidir.
Uslunun sinsi bir şekilde sabote etmeye çalıştığı Barış Süreci, aynı zamanda lokal ve global derin devletlerin istemediği bir süreç. Uslunun çatıştırmaya çalıştığı Camia ve Hükümet, lokal derin devlete karşı mücadele veren iki yapı. Uslunun Hükümete karşı kışkırtmaya çabaladığı güvenlik birimleri, Ergenekon Cetesine ağır darbeler vuran güçler. Bu durumda, Uslu kimin hesabına çalışıyor? sorusu akla geliyor ve dikkatler Uslu-Neocon ilişkisine çevriliyor, ister istemez.
Uslunun Erdoğana Çakal Demesi Kendi Seviyesizliğini Gösteriyor
Uslunun en büyük hedefi, son iki asırdır memleketin kanını emen, milleti birbirine düşürerek iktidarını güçlendirerek devam ettiren lokal derin devlete karşı amansız bir mücadeleye girişen Başbakan Erdoğan. Uslunun Erdoğana karşı başlattığı yıpratma ve itibarsızlaştırma gayreti dikkatlerden kaçmıyor. Taraf ve kendi şahsi sitesinde yazdığı yazılardan numune olarak aktaracağım aşağıdaki ifadeler, Uslunun takıntı sınırını geçip Erdogana kin ve düşmanlığa varan tutumunu gözler önüne seriyor:
Sayın Erdoğan bu adamların anasını ağlatın dediniz de mi piyonlarınız aileme saldırıyor? Doğrusu bunların analar ağlamasın diyen size hiç yakışmadığını bilmenizi isterim, Bana, ve Tarafa yönelik itibarsızlaştırma operasyonlarının talimatını Başbakan Erdoğan vermiş ve MiT de bunu yapıyor Ben Ergenekonla anlaşma sinyalleri veren Erdoğanı eleştiriyorum Artık [AKP] ergen bir kuş olmuş ve yuvadan uçup Ergenekon, Balyoz ve KCK ile kanatlanmak istiyorlar.
Sayın Erdoğan bölgede görev yapmış güvenlik güçleri savaş suçlusu olarak yargılanacak şartını mutabakat metinlerine sokun emrini de siz mi verdiniz? Sayın Erdoğan, çok güvendiğiniz MiT mensuplarına, Serapı yakın talimatını da siz mi verdiniz? Sözümü dinlemeyip KCK operasyonu yapan polisi ve savcıyı PKKya şikâyet edin onlar da gelip polisleri öldürsün talimatını da siz mi verdiniz sayın Başbakan? MiTe güvenlik birimleriyle istihbarat paylaşmayın emrini de siz mi verdiniz Sayın Başbakan?
Erdoğanın geçen on yıl içinde pislikleri temizlemek için bir elektrikli süpürge gibi kullandığı aparatlar, kurumlar Erdoğanın paçasına yapışan pisliği de vakumlamaya çalıştığı için Başbakan şimdi o aparatı kırmaya çalışıyor. Oysa durum net: Bizim oğlan [Erdogan] yanlış yapıyor, yanlış yürüyor, yanlış düşünüyor, yanlış konuşuyor. Dün yan bakılıyordu bugün şaşı bakıyor. Dün mala mülke tenezzül etmiyor, burun kıvırıyordu bugün kendi mahallesinden korkuyor onlara burun kıvırıyor. Dün sabır küpüydü, bugün kibir küpü.
Uslunun, Twitter hesabından Erdoğanı ima ederek attığı Ustalık ve çakallık arasındaki fark ince bir çizgidir; ahlak ve dürüstlük belirler mesajı, Erdoğanı itibarını zedelemek için kendi seviye ve ahlakını zedelemekten çekinmediğini gösteriyor.
Uslunun, Neocon entrikası olduğu ortaya çıkan Gezi Kalkışmasının arkasında yabancı güçlerin (Neoconların) ve sermayenin olmadığını söylemesi; MOSSAD hedef aldıktan sonra sistematik olarak MiT Müsteşarı Hakan Fidanın itibarını zedelemeye çabalaması da Neoconlarla ilişkisinden ve Neoconlardan aldigi direktiflerden kaynaklanıyor büyük ihtimalle.
cemaatçi değilim demiş kendisine sataşan akp'lilere. bak muhterem, hiç birbirimizi kandırmayalım, taa mısırda rabia işateri çeken kör sağır rabia bile biliyor ki o cemaatten olmasaydın vaktiyle o polis akademisinde değil öğretim elemanlığı sana paspasçılık bile yaptırmazlardı, hem de bir gazetede köşe yazarlığı yaptığın halde... sen o akademide bu işlerin nasıl döndüğünü daha iyi bilirsin emre, çaycısından çorbacısına sizin hep, sizin cemaatten.