Ankaragücü Kulübünün sorguladığı ve caçizane fikirlerini resmi sitelerinden kamuoyu ile paylaştıkları sorunsaldır.
--spoiler--
Bütün bunlara sebep olan bu şahsın kamuoyu ile adeta dalga geçercesine tehditler savurarak adamlık dersi vermesi kültür altyapısı zayıf insanların ne kadar tehlikeli olacağının da en güzel ispatıdır.
Bilinmelidir ki bu tarz davranışlar kariyerinde zirveyi gördükten sonra keskin bir inişe geçmiş, artık o eski parlak günlerine dönemeyen ve dönemeyecek olan bir insanın umutsuz çırpınışlarıdır. Bu şahsa tavsiyemiz böyle söylemlerden ve kafa-kol kesme hareketlerinden uzak durmasıdır. Zira gerçek hayat kendi küçük dünyasında kurguladığı ve etkisinden kurtulamadığı mafya filmlerinin çok uzağındadır.
Ayrıca bilinmelidir ki, Emre Belözoğlu ismi camiamız için genç futbolcularımıza verdiğimiz ve olmamaları gereken kötü bir örnekten öte hiçbir şey ifade etmemektedir.
--spoiler-- Peki, Emre belözoğlu nasıl bir adamdır?
--spoiler--
Emre Belözoğlu, 15 Kasım 2005'de Türkiye-isviçre milli maç sonrası isviçreliler'e saldırarak ülkemizin ve milli takımımızın itibarının dünya çapında yara almasına sebep olan bir 'adam'dır.
12 Eylül 2007'de Türkiye-Macaristan maçı sonrası kendisini eleştiren basına 'kol' işareti yapan bir 'adam'dır.
5 Aralık 2008'de Denizli deplasmanında G.Saraylıyla tartışan, kendisine çok şeyler veren eski takımı Galatasaray'a 'O takım' diyebilen bir 'adam'dır.
19 Aralık 2008'de Konya'da bir gazeteciye 'Seni sabaha kadar döverim' diyerek Milli takım kaptanlığından alınan bir 'adam'dır.
8 Mart 2009'de Kayseri deplasmanında Cangele'ye boğaz kesme işareti yapan bir 'adam'dır. 12 Nisan 2009'da Galatasaray deplasmanında 0-0 biten maçta Sabri'yi ölümle tehdit ettiği iddia edilen bir 'adam'dır.
3 Mayıs 2009'da Beşiktaş-F.Bahçe derbisinde boğazını sıkan Deivid'e 'Seni fena yaparım' diyen bir'adam'dır.
24 Ağustos 2009'da Diyarbakırspor maçında hakem Suat Arslanboğa'nın eline vuran bir 'adam'dır.
30 Ağustos 2009'da oynanan Manisaspor maçında rakibi Nizamettin'in üzerine hızla giderek 'p.. kurusu' diyen bir 'adam'dır.
Bunlara ilave olarak sayabileceğimiz pek çok örneğin yanı sıra dün oynanan müsabaka sırasında kulübemize bakarak 'O çocuğu' diyebilen ve bu sözü yayıncı kuruluş kameralarına takılan bir 'adam'dır, Aynı müsabakada, müsabakanın yan hakemini elinin tersi ile itebilen bir 'adam'dır.
--spoiler--
emre ahmet mehmet adı ne olursa olsun bir takımla adı özdeşleşmiş bjk li x, fb li y olarak birleşik isim haline gelmiş futbolcuların rakip takıma gitmesini kabul edemiyorum bir futbolsever olarak. evet demodeyim, romantiğim, salağım, anlamıyorum bu işlerden. bu tür durumlarda da yıvış yıvış bir ağızla "ehm ehem biz profesyoneliz" diyerek profesyonelliğini anca transfer sırasında hatırlayan futbolculardan da hazzetmiyorum. futbolda her şeyin para olmasından da hazzetmiyorum. oynandığı dönemde her türlü yağcılığın yapıldığı taraftarın bir anda gözden çıkarılmasını da anlayamıyorum.
dedim ya dinazorum ben, oysa futbol artık milyon dolarların döndüğü bir sektör di mi?
hani şu reklam ne diyordu? "paranın satın alamadığı şeyler vardır"