macaristan maçından sonra basın tribününe doğru nah hareketi yaptığı iddia edilen milli futbolcu. Kendi açıklamasında tribünden bir kişiye yaptığını söylemiştir. Basından özür dilemiştir. Peki madem yapmadın emre neden özür diliyorsun? Yaptıysan sana yakıştı mı? yakışıyor diye yapmak mı gerekir?
basın tribününe yaptığı hareketten ötürü, ingliz basınında şimdiden eleştirilmeye başlayan, zaten ingiltere'de türk basınında eleştirildiğinden çok daha ağır eleştirilen, ileriki zaman diliminde de eleştirilmeye devam edilecek olan futbolcu.
st james park'ta da ingiliz basınına aynı hareketi çekmesini beklemekteyiz. erkekliğini bir de orada görelim zat-ı organizmanın. -yerse-
bu ülkede savunmayacağım bir kamu oluşumu varsa o da basındır. medya bildiğimiz gibi her şeyi çarpıtır, abartır, insanı kötüyken itin götüne sokar, iyiyken de başımıza padişah yapar. ancak şöyle değişmeyen bir gerçek vardır ki emre'nin bu hareketleri yaptığı iddia edilen mehmet demirkol asla klasik türk medyası'nın bir parçası olmamıştır. objektifliğinden bugüne kadar bir kez bile ödün vermemiş, hep olması gerektiği gibi düşündüklerini yazmış, söylemek istediklerini en güzel şekilde okuyuculara yansıtmayı başarmıştır.
peki emre sen neler yaptın allahını seversen galatasaray'dan ayrıldıktan sonra. tamam yükselen bir yıldızdın, avrupaya gitmek istiyordun, bunları onaylarım. her oyuncu ister bunu. ancak zaten mali açıdan zor durumda olan klübüne bir de kazık atarak inter'e gitmesiyle başladı emre'nin düşüşü. bir sene daha bekleyip kendisini sürekli oynayarak biraz daha geliştirip, hem de klübüne para kazandırarak gitmek varken, o kolay yolu seçti. şimdi bir zamanlar emre'yi geleceğin hagi'si olarak görüp bağrına basan galatasaray taraftarının yüzde kaçı emre'ye eskisi gibi yaklaşabiliyor?
belirgin bir şekilde fatih terim seri üretimi olduğu belli olan, agresif, her zaman kapasitesinden büyük işler yapmaya çalışan, sahada toptan çok hakemle meşgul olan, en ufak bir şeye itiraz eden, yeri geldiğinde sorumluluk almaktan aciz, bacak kadar boyuna bakmadan "agresifim ben kodummu oturturum" şeklinde sağa sola bakışlar atarak karşısındaki oyuncuyu sindirmeye çalışan bir oyuncu haline geldi bizim teknik genç yıldız emre. ne eskisi gibi çift yönlü oyunu var, ne de başka bir şeyi. bugün karakterini tartışacağım diğer bir adam olan tümer metin, emre'ye göre ilerlemiş yaşına rağmen gerektiğinde çift yönlü oyunu oynuyor, sorumluluk alıyor, hatta olayı abartıp tek başına maç bile alıyor.
emre'ye zaten şöyle bir baktığımızda sabıkası maşallah. dini bütün bir oyuncu görüntüsünden giderek minik bir playboy'a dönüştü emre. gece hayatı ve hatunlar tatlı geldi tabi. işte böyle bir mevzuda bile insan kendisiyle çelişebiliyorsa, sahada ondan nasıl tam konsantrasyon bekleyebilirsiniz ki? emre düştükçe düşüyor, geriledikçe geriliyor. önce kazara çarptığı ve öldürdüğü vatandaş. hadi bu kazara oldu. peki isviçre maçı da mı kazaydı? 90 dakika boyuna kıpkırmızı bir suratla, her eline geçen fırsatta hakeme küfürler yağdırdığı ve sonuca direk olarak etki edecek çok büyük hareketler yapmadığı bir maçın dünyaya görünen rezalet tarafının başrol oyuncularından biriydi. neymiş efendim hırsına yenilmiş. peeeh! ulan tuncay'da hırslıydı o maç. herif işini sahada yaptı, 3 gol attı sen hakeme bağırıp maç sonunda isviçrelilere kafa göz dalarken.
sonra ırkçılık suçlamaları gibi bir rezalet. zencilerin neredeyse sıfıra yakın tepki gördüğü ve hatta onlara olan tepkilere karşı organizasyonların başladığı ülke olan ingiltere'de sen ırkçılıkla suçlanabiliyorsan hakkaten helal olsun. her ne kadar "ben yapmadım, ben etmedim" dediyse de o gün belki emre'ye acıyıp "yok lan yapmamıştır" demişimdir belki ama şimdi emre kusura bakmasın ama kendisine değil, ingiliz basınına inanıyorum.
son hareketi ise bardağı taşıran harekettir. zaten dikkat edin, bir önceki gün antremandan alınan görüntülerde emre ve hakan şükür başbaşa. burda ufak bir parantez hakan şükür için. türk futbol tarihinin en büyük komplocusudur bu adam bence. takım içi gruplaşmalar, medyaya sataşmalar, her fırsatta "ben dini bütün 5 vakit namaz kılan bir adamım" imajı vermeler. görünen o ki emre de hakan abisinin izinden gitmekte. yarın bir gün emre de açıklama yapar: "beni eleştirmeyin allah'ın gücüne gider" diye.
neticede, bunları söylediğime inanamıyorum ama, türk medyası yüzde yüz haklıdır. özellikle de mehmet demirkol. çünkü hakkaten ben böyle terbiyesiz bir oyuncunun ülkemi temsil etmesini istemiyorum.
artik kredisini tüketen oyuncu, newcastle de bile dogru düzgün oynayamazken milli takimimizda daha kendisinin 10luk oynadigi bir mac yokken elestirilmeyi hazmedememis yandan yemis maestro futbolcu. yahu sen degil miydin isvicre macinda rakiplerine tekme atan, ingiltere de irkcilikla suclanan?? niye ingiletere de elestirildiginde ayni hareketi yapmiyorsun ?? o forma böyle futbolculara layik deigldir.ama fatih hocasi gelecek macta cagirir emre'yi üstün performansindan dolayi tabiki unutulur gider buda.
edit:kimileri emre'yi savunmak adina basin cok mu ahlakli diye ortaya atilimislar, peki bu basin degil miydi emre'yi savunan irkciliga karsi savunan en önemlisi de emre nin sucu yokta basinin mi sucu var??
Boyle basa boyle tarak sozuyle aciklanmasi gereken insandir. Dogru emre eski formundan uzak, bunu mutlaka kendisi de kabul ediyordur, zaten kabul etmiyor ise kendisine en buyuk kotulugu yapiyor. Zaten isler kotu giderken sizi basin sozde ilkeli habercilikle yerden yere vurup , terbiye sinirlari dahilinde bilmemneyin icine sokarsa, patlamasi da kol saklatmakla oluyor.
Hareket dogru degil, ben olsam roportajda adam gibi konusur, ayni spor yazarlarinin oldugu gibi terbiye sinirlari icinde kendisine cevap verirdim, hem sansasyon olmazdi, hem de gazetelere hak etmedikleri gereksiz tiraji yaptirmamis olurdum.
Bugun Mehmet Demirkol, ben size yenemezsiniz demedim ayagiyla, abilik tasliyor ki guldum. Kardesim siz bir futbolcunun kotu oynamasinin ne demek oldugunu bilir misiniz?
Dusunun bir sirkette calisiyorsunuz, kotu performansiniz herkesin dilinde, yemege gidiyorsunuz vermilion soyle boyle, performansi soyle kotu, herkesin malzemesi olmussunuz. Ulan ilk sirketi benim emeegimle kara gecirdigimde muhasebedeki dangalak necmiye bilegimi yalayip saklatmazsam adam degilim efendim. Cunku adam degilim, macaristan'i yenebilirim ama adam degilim, ne guzel yazmis ilkeli ve elestiriyi her zaman dozajinda yapan mehmet demirkol abimiz.
yaptığı hareketle hocasının kendisine verdiği kaptanlık pazubandının hakkını fazlasıyla vermiş futbolcudur. hakettiği ise kalınca bir odundur ama muhtemelen odunun yerine binlerce dolar alacaktır.
milli maçta yaptığı hareketten sonra basın tarafından linç edilmeye çalışılan yetenekli futbolcu. adama sorarlar emre'nin yaptığı hareket doğru değil de basının tavrı çok mu doğru. adamın aklandığı ırkçılık davasını gündeme getirmek, türkiye'de oynadığı dönemde yaptığı kazayı çarptığı adamı gündeme getirmek ne kadar doğru bir de işin garip tarafı emre'yi linç etmeye çalışan güruh fener medyası. hayır biliyoruz galatasaray'ın yükselişi özellikle de milli takıma fazla oyuncu göndermesi söz konusu güruha dayanılmaz acılar yaşatıyor ama bunu ingiltere'de oynayan bir oyuncudan niye çıkarmaya çalışıyorsunuz. ayrıca adam özür bile diledi.
hürriyette bugün mehmet y yılmaz yazmış, güzel yazmış;
... Bir not da dinci basınla ilgili: Emre'nin bu terbiyesizlikleri dün yayımlanan dinci gazetelerin hiçbirinde yer almadı.
Bu durum, hiç kuşku yok ki, Emre'nin "Fethullahçı" olmasından kaynaklanan bir koruma içgüdüsünden kaynaklanıyor.
Hoca Efendi, bu terbiyesizlikleri nedeniyle Emre'nin kulağını çekse iyi olur.
her ne kadar yapmaması gereken bir hareket olsada güçlü! türk basınının ne kadar adaletli ve insanları yerin dibine sokma, döte tavana yaptırma özelliklerine sahip olduğunu bir daha görmemize sebebiyet veren yetenek/yeteneğimiz!
basınımız meğer ne kadar duyarlı imiş! bir başka milli futbolcumuz gökdeniz karadeniz hakkında maç sattı, bahis oynadı skandalları ile sorusturma baslatıldıgında hangi gazete; ceza almalı mı ? ne tür ceza verilmeli? diye anket yaptı. niye? cunku gokdeniz' in yaptıgının ucu bunlara dokunmuyordu. ve bunlara malzeme çıkıyordu. gökdeniz' in yaptıgı sığıyormuydu sporcu ahlakına?
yok ama emre hakedene! kolunu gösterdi diye vurun yerden yere. niye ucu dokundu size değil mi sevgili basın mensupları? o emre olmasaydı bakalım milli takımımız yenebilecek miydi macarları?
önce basın adaletli olsun ki, sonra emre' yi yargılamaya kalkışsın...
tanım: 8 eylül türkiye - macaristan maçının yıldızı.
mehmet demirkol'dan ders alması gerekmeyen futbolcu.
mehmet demirkol otorite mi bu ülkede? tarafsız gözükmeye çalışıyor ama fanatik fenerbahçeli. 90 dakika'da hıncal uluç ile gs-fb kavgası yaptılar, uluç'a laf yetiştiremeyince ayrıldı oradan. devamlı fener'i savunuyor, galatasaray'lı oyunculara, federasyona saldırıyor. emre de hakkettiği hareketi yaptı demirkol'a, aferin.
bu ülkedeki münferit hareketler dışındaki futbol pisliklerinin yaratıcısı fatih terimin öğrencisi olduğunu göstermşitir. hagi önderliğindeki karaktersiz bir tkaım içinde büyüyen bir futbolcunun yetenekli ama terbiyesiz olması kaçınılmaz.
fazla simartilmis gereksiz bir insan. tabii sen adamin yaptigi cirkefliklere ceza vermez, trafikte adam ezip oldurunce ustunu kapatirsan o da kendini herseyin ustunde gorur.
yerinde olsam o beş para etmez spor yazarlarına daha fazlasını yapardım.
turk spor medyasının ne kadar çirkef ve iğrenç bir medya olduğunu öğrenmek isteyenler biraz yabancı basın okusun. gazetecilik böyle olmaz. bir insana linç kültürü uyguladıktan sonra ortaya çıkıp "efenim biz bu hareketi tasvip etmiyoruz, biz çok efendiyiz, görgülüyüz" triplerine girmekle gazeteci olunmaz.
ha bide bizim medyanın çok çirkef bir yönü daha vardır. kendi meslektaşlarını öyle bir korurlar ki , kırk gün kırk gece haber yaparlar. hrant dink'in öldürülmesinin bu kadar ses getirmesinin en büyük nedeni yarın birgün kendilerinin de bu şekilde öldürülmesinden korkmalarıdır.
bu ülkede gaffar okan öldürüldü. bu kadar ses getirdi mi ?
hareket yaptigi kisi bu ülkenin belkide su andaki en kaliteli spor yazarlarindan biridir. emre belozoglu isvicre macinda adam kovalamis, ingiltere de irkciliktan sorusturma gecirmis bir futbolcu.ve bu adam benim ülkemin milli takiminin kaptani.
medya cirkef ise fútbolcunun dami cirkef olmasi gerekiyor. mehmet demirkol un yazdigi gibi,
sikiysa ingilterede yapsin o hareketi.
biz yere izmarit atmaya utanip, pet sisesini atacak cop tenekesi bulamiyinca utancimizdan sokacak bir yere arar iken bu adamin milyonlarin onunde iki kolunu hengi dilde hangi kulturde neyi anlatmaya calistigini dusunmek istemiyorum.. demekki cok gezmekte akil fikir vermiyor ya da bunlar hep sahanin icinde geziyor.
kendisini elestirenleri galatasaray düşmanı olarak tanımlayanlara hıncal uluç'un yazısı iyi gelecektir:
"emre belözoğlu lanetlenmeli.. bir daha milli takıma çağrılmamalı.. emre belözoğlu'nu galatasaray'a geri getirmek bir daha kimsenin aklına gelmemeli..
basın tribününe kol geçirme işareti yapmak, bu saygısız, bu şımarık, bu küstah ve terbiye özürlü delikanlının ilk vukuatı değil.
daha öncesi de tonla.. başımıza isviçre felaketini açanların da başında vardı, unutmayın..
haluk ulusoy ve arkadaşları bu terbiyesizlik önünde sus pus.. gökdeniz'e rezaletin tam göbeğinde iken forma veren fatih terim'in de ona yeniden kaptanlık bandını uzatacağından hiç şüphe etmiyorum.
kamuoyu tepkisi bitirmeli bu işi, yepyeni spor bakanı da yan çizdiğine göre..
o ayrı..
madalyonun öbür tarafı..
medyamız, özellikle de liberal ve demokrat kalemlerimiz bir "imam, cemaat" meseline takıldılar. terim'i eleştiriyorlar olayda.. haklılar.. ama görünüşte..
peki ama, bu ülkede asıl imam terim mi?..
başbakan tayyip erdoğan'ın jestleri, mimikleri, eylem ve söylemlerini sıralayayım mı şimdi, "böyle başa böyle tıraş" diye..
liberal demokrat kalemlerin beyinleri niye terim'de takılıp kalıyor da daha yukarılara gitmiyor?.
emre'nin asıl örneği kim?.
not: mehmet demirkol dünkü milliyet'te bu konuda harika bir yazı yazmış, altına imzamı atıyorum"
