Futbol sadece futbol olmalıdır. Emre gibi isimler futbolun adına ciddi leke düşürüyor. George Best gibi serseri bir karakter olma hakkı dahi var futbolcuların ancak karaktersizliklerini sahaya yansıtarak aynı gemide yol aldıkları meslektaş ve üstlerini rencide etme hakkı olmamalı. Bu bağlamda ceza doğru ancak yeterli değildir. Futbol dünyası vicdanını rahatlatacak cezalar verilmeli emre gibi örneklere.
haklı cezadır. ama herkese verilmesi lazım ki adalet yerini bulsun. mesela lincoln de aynı şekilde sağa sola tehdit yağdırsa gene aynı cezayı almalıdır. emre belozoglu denen simitçi bıyıklı şahıstan nefret etsem de adaletsizliğin baş göstermesi bizi rahatsız eder.
edit: yok arkadaş yaranamayacaz bu sözlükteki kıl dönmelerine. bunu eksileyen kişinin kompleksi büyüktür, hangi takım taraftarı olursa olsun...
saçma bir cezadır. bu hareket sonucu kart görmemişse ve hakem raporunda da geçmiyorsa bunu yapma işte. çünkü futbol oyunuyla alakalı bir hareket değil. şöyle olur hak veririm; hakem görmeden emre adama tekme atar, görüntüleri incelersin, basarsın cezayı. çünkü oyunla ilgili bir durum.
ama emre boğaz kesme hareketini yapmışsa, bu durum oyunla ilgili bir durum değildir artık. bunun için oynamama cezası vermezsin. bu durum için savcılığa suç duyurusunda bulunursun. ve bu hareket vücut dokulunmazlığına karşı yapıldığı için şikayete bağlı değildir. toplum huzuru için ceza öyle değil, böyle olur.
şaşırtıcıdır.. her türlü kıyağın fenerbahçe için geçerli olmaması durumudur..yayıncı kuruluşun yine yapacağını yapmış olmasıdır.. emre nin dahada fenerbahçeli olmasının sağlanmasıdır... devam edindir.
şimdi emre' ye ceza verilebilir..1 maç veya 10 maç her neyse..
emre' ye ceza da verilmeyebilir..
ancak bu ceza veriliyorsa emre' nin insanlığını düzeltmek amacıyla veriliyor değilmi?
çünkü emre ne yapmıştı? arkadaşına ya da karşı takım oyuncusuna kafa kesme hareketi..
burda benim aklıma takılan soru emre' ye verilen cezanın insani duygularında nasıl bir etki yaratacak olması..
emre eğer bu cezadan sonra; 'ben ders aldım yaptığım hareket insani değil' derse ne hoş, ne güzel..
ancak fenerbahçeli, galatasaray' lı veya hocaköy sporlu.. şu soruda, sorunda hem fikirmiyiz?
emre bu ceza ile ıslah olacaktır?!
olur öyle arada. fazla şaşırmamak lazım. burası türkiye. avrupa'da olsaydı çok daha ağır yaptırımlar gelirdi böyle ahlak yoksunu , müzmin sakat topçulara. hareket ilk değil ki son olsun dertler bitsin. sakatlıktan kurtulduğu anda cezalarla boğuşur bu sönük adamlar.
onları da anlamak lazım aslında. en ufak darbe aldığında çıt kırıldım bir yapıya daha doğrusu yapısızlığa sahip oldukları için sahada gösteremedikleri performansı saha dışında göstermeye çalışırlar.
1 yıl önce basın tribününe hareket çekerler, 1 ay önce büyükşehir belediye maçında yabancı futbolcuya kendisine yakışır üslupla küfür edip yaptığı güzel hareketlere çıldırır, 1 hafta önce de külhanbeyliği taslarlar.
bu tarz insanların psikolojik sorunları vardır. psikolojide tatmin edemediği duygularını başka bir tarafa yönlendirerek kendilerini ispat etmeye çalışırlar. çok ciddi bir tedaviye ihtiyacı var bu arkadaşında.
erken yaşta gelen şöhreti kaldıramadı çok yazık...
verilen ceza avrupadaki örneklerine bakıldığında az bile kalmıştır. emre bu hareketi zaten ancak burada yapabilir. avrupa da yapsa başına neler geleceğni iyi bilir. fenerli olmasıyla üzerine gidilmesinin alakası yoktur. emre'nin kişiliğiyle alakalıdır. milli takım kaptanı olan oyuncunun kendine çeki düzen vermesi gerekir.
tümer metin beşiktaş'ta oynarken parma maçında top toplayıcı çocuğu azarladı diye 2 maç, ramazan kurşunlu da çocuğu itekledi diye 3 maç oynamama cezası almıştı uefa'dan. aslında ne kadar basit değil mi?
ha adaletse adalet, marco aurelio uçan tekme attı ricardinho'ya ve şaka gibi 2 maç ceza verildi neden? türkiye milli takımı forması giyiyor ya paşamız, küstürülmesin. 1 maç nedir ki emre'ye verilen?
emre türkiye'nin seyircisiz ve yurtdışında 3 maç oynamasındaki rolü neydi iyi hatırlayın? kırdığı ceviz bini aştı.
diğer yandan hasan şaş'ı günahım kadar sevmem ama hasan şaş hasta olduğundan a-ferin adlı ilacı aldığı için, a-ferin'in içinde bulunan bir maddeden dolayı doping cezası aldı.
tugay dediğiniz adam türk futbolunun en büyük centilmenlerindendir, emre gibi kariyeri çirkefliklerle dolu bir adam değil, çarpılırsınız dikkat edin. tugay'ı bugün ingiltere'de herkes el üstünde tutuyor kıytırık blackburn'de olmasına rağmen, çünkü adam. emre nerede barınmış ki şimdiye kadar?
emre sanki sicili on numara temiz bir adam da "şu şunu yaptı, bu bunu yaptı" mavalı okunuyor. aynı emre'nin kendisine yapıldığına iddia ettiği bir faul kararı verilmeyişinden sonra rakibine yönelik sakatlayıcı dalışlarını da görüyoruz.
roberto carlos hakeme su fırlattı aldı mı ceza? hakeme "deli" işareti yaptı aldı mı ceza? madem adalet istiyorsun, o sahneleri de göster de adalete inandığını görelim!
fenerbahçe taraftarlarının kuralları bilmeden salladıkları durumdur.
şincik şöyle oluyor amirim, bir önceki entrymde roberto carlos örneğini verdim ama olay bağlamında gösterdim. adalet diye çığırırken bunları da gösterin bağlamında. zira roberto carlos'a 2 hareketinden dolay da pfdk'nın ceza vermesi imkansız ki verilmedi de.
tugay'ın "bakın aynı hareket, oğuz sarvan bik bik" diyenlere sesleniyorum.
roberto carlos'un 2 hareketi ile tugay'ın hareketi arasında fiziki ceza bağlamında zerre fark yok.
roberto carlos suyu attığında yardımcı hakem uyaracak orta hakemi attıracak carlos'u, bünyamin gezer 75. cm uzaklıkta kendisine "delirmiş" işareti yapan carlos'u atacak, tugay 1 metre uzağındaki hakem oğuz sarvan'a hareketi yaptığında oğuz sarvan tugay'ı oyundan atacak! ha atamazsa ne olur? pfdk ceza veremez.
pfdk televizyon görüntülerini ve gözlemci raporlarını sadece hakemin görüş alanı dışında kalan cezai durumlar için delil gösterip ceza verebilir.
tugay'ın hareketi ile emre'nin hareketi arasında hareket farkı yoktur ama ceza verme tekniği olarak fark vardır. biri hakemin görüş alanındadır, değeri değildir.
az önce bir arkadaşa da verdim aynı örneği, yıllar önce hagi erol ersoy'a fizki müdahalede bulundu ve kırmızı kart yedi. eğer erol ersoy hagi'yi atmasaydı, hagi'ye ceza verilemezdi ama erol ersoy attı hagi'yi ve hagi'ye 6 maç ceza geldi. cezayı katladı pfdk. kırmızı çıkmasaydı pfdk hagi'ye ceza veremezdi ama erol ersoy'un hakemliği de biterdi o maçtan sonra.
bazı şeyleri bilmek iyidir her zaman. kaldı ki, tv görüntülerinden ceza verme olayı daha dün geldi neredeyse. oldu olacak 1970'lerin fotoğraflarını da çıkarın! tugay ülkeden gideli olmuş 10 sene.
futbol işte böyle birşey, diğer entrylerini severek okudurğun biri çıkar ve söylediğini anlamadan dinlemeden, ayar hevesine kapılır. bilmek'li cümleler kurar.
benim tugay örneğini veriyor oluş nedenim, emre belözoğlu takımlarüstü olarak düşünüldüğünde, bu çocuğun yan bakışının dahi futbol gündemi yaratıyor oluşu, medyanın her hareketini takibe aldığı bir futbolcunun en ufak bir saçmalamasında linç girişimi başlatması. ve pfdk'nın da bu oyuna geliyor oluşu.
bu hareket dünyanın her yerinde ceza alır, ama türkiye'de aynı ayarad olan ve fazlasını içeren hareketler cezasız kalmıştır. bunun nedeni fenerbahçe'nin üzerine oyunlar oynanıyor gibi salakça cümleler değil. bunun nedeni emre belözoğlu oluşu. bu çozuk üzerinden spor medyasının kolay ekmek yiyor oluşu.
şike yapan adamın milli takımda oynuyor olmasına ses çıkarmayan bir ülkenin, emre belzöoğlu için toplu linçe kalkışıyor oluşu oldukça enteresan.
bu söylediklerimin, pfdk, televizyon görüntüleri, gözlemci raporu bilgilerine ihtiyacı yoktur.
"bilmek iyidir her zaman" ayarsal bir cümleyse -ki, öyle olduğunu iddia etmiyorum- bu cümle çeşitli fotoğraflardan bir video yaratıp "buna neden ceza veremediniz!" cümlesini sarf eden kişiyedir.
zira, tugay ve emre'nin hareketleri arasında, "hareket" olarak fark olmadığını söyledim, sadece cezai yaptırım olarak olaya başka teknik bilgiler girdiğinden bahsettim. emre bu hareketi bundan 10 sene önce yapsaydı emre de ceza almazdı zira televizyon görüntülerinden ceza verme olayı yoktu o dönemde. tugay aynı şekilde aynı hareketi bugün yapsın hakemin gözü önünde, hakem atmazsa tugay'ı, tugay'a pfdk ceza veremez.
aynı medya carlos'un hakeme su fırlatmasında da tepki koydu ama pfdk hakem görüş alanında -ki, olayın bir tarafı zaten yardımcı hakem- olduğundan ceza veremedi carlos'a.
ha emre'nin hareketlerinden medyanın ekmek yeme olayına gelince, emre neden malzeme veriyor ki o zaman? saha içinde kavga edersin, maç sonu adama tekme atarsın, basın tribününe hareket çekersin, "kafanı keserim" minvalli hareket yaparsın. emre de uslu dursun arkadaş?
ayrıca hasta beşiktaşlı biri olarak, olaya teknik yönü ağırlıklı olarak baktım. emre'ye ceza verilmiş verilmemiş zerre umurumda değil. koca sezonda 4-5 maçta faydalı olacak müzmin sakat birine milyon euroları döken fenerbahçe kazığın büyüğünü yedi zaten kendisini alarak, gerisi benim taraftar olarak umurumda değil.
fatih terim belçika antrenörünü tehdit ettiğinde sevinç çığlıkları atan bir ülkede sahalarda hemen her maç görülen bir olaydır; bu devran böyle döner...
zidane final maçında materazzi kendisine, karısına küfrettiği için, kafayı vurduğunda hepimiz alkışladık. final maçı, jübile maçı dinlemeden kafayı vurmuştu materazzi'ye ve bir ahlak ikonu olarak gönlümüzde taht kurdu zidane. ve basın bu karakterli hareketin sahibi zidane'ı kahramanlaştırdı, haklıydı da.
profesyonellik, futbol için gelecekteki en büyük tehlikedir.
biri sürekli küfrediyorsa ana bacı ayırt etmeden, tahrik ediyorsa durmadan, sakatlayıcı şekilde giriyorsa, yerdeyken baldırına basıyorsa, götüm de yiyorsa, keserim boğazını.
zoruna gidenin borusuna da gitmesi gereken cezadır.
neden?
çok açık ortada ki emre, türk futbol tarihi için yeni bir yıldız olarak çıktı sahneye. ama bunu kaldıracak donanımdan, terbiyeden ve karakterden yoksundu. neticede, çok daha iyi yerlerde olabilecekken kendi kendini harcadı. sportmenliğe aykırı davranması elbetteki cezayı gerektirecektir. bunun sarı-lacivert forma giymesi ile bir ilgisi olamaz, olmamalıdır da.
sadece fenerbahçe'yi tuttuğu için bu adamı savunan varsa, gitsin emre'nin de takımlarını tutsun. çünkü futbol bu kadar akıl dışı metotlarla açıklanamayacak kadar derin bir mefhumdur.
aklı selim tüm fenerbahçeli dostlarımı tenzih ederim..
ne kadar kolay değil mi emre'nin donanımı, terbiyesi karakteri hakkında atıp tutmak?
fenerbehçe taraftarının sonrasında -ne yazık ki- katil emre diye bağırdığı kazayı bildin mi?
pazar günü eyüp sultan'a namaza giderken aracına çarpan yayanın ölümüne sebebiyet verdiği gerekçesiyle karakola götürülmüştü ve 8'de 1 kusurlu bulunmuştu. hatırladın mı?
işte o ölen kişinin ailesine bir sor emre'nin karakterini.
veya jardel'e yıllık 2.5 milyon dolar verilen ve ödemesi 15 gün gecikirse serbest kalacağını içeren sözleşmeyi imzalayan ama aynı yıl emre'ye yılda 100 milyar veren ve inter'e gittiği sene 250 bin teklif eden yönetime sor emre'nin karakterini.
veya maddi imkansızlıklar nedeniyle uefa madaltyasını satmaya kalkan adını hatırlamadığım o eski galatasaraylı futbolcuya sor.
bir öğleden sonramı galatasaray'la özdeşleştiği için fenerbahçe'de oynamasını doğru bulmadığım, gönlümün bu duruma razı gelmediği emre'yi savunmaya ayırmamı sağladınız ya helal olsun.
kimi fenerbahçe taraftarlarını neden bu kadar rahatsız ettiğini anlayamadığım ceza. haklı ceza..
şimdi ben emre hakkında ne yazayım? "ulan adam değilsin, sattın gittin karaktersiz." mi diyeyim? "adam olsan ekmek yediğin kaba sıçmazdın, üç kuruş kazandırmadan siktir olup gitmezdin" mi diyeyim? "senin karakterin de eski takım arkadaşın tümer metin kadarmış be emre" mi diyeyim? "daha burnunun sümüğünü çekemezken, zeytinburnu'ndan florya'ya otobüsle gidip gelirken üzerine sarı-kırmızı forma, göğsüne galatasaray arması verdiler senin. sen sonradan fenerbahçeli çıktın. püh kalıbını s.keyim senin" mi diyeyim?
ne diyelim emre'ye biz şimdi? sidik mi yarıştıralım burada? biz, galatasaraylılar olarak biz, etinden parça kopmuş şekilde nefret mi kusalım? "profesyonellik be abi beaa" aymazlığına mı düşelim? ne yapalım şimdi?
kolunu tribünlere salladığında da mı kabahat başkalarınındı? boğaz kesme hareketini yapan bir adama ceza vermek de mi fenerbahçe düşmanlığı? "bu çocuğun üzerine bu kadar gitmeyelim." bu mudur yani netice? "bu çocuk" aziz yıldırım'ın "oğlum" diye çağırdığı çocuk olduğu için mi üstünü örtelim bini aşan kabahatlerini? biraz ayıp olmaz mı o zaman?
hiçbir spor klübü savunuculuğu yapmadan söylüyorum bak, emre hak ettiği bir şekilde cezalandırılmıştır. hatta belki de hafif bir ceza ile geçiştirilecektir mevzu. emre, hepimizin çocuğu olabilirdi. bunu kendisi istemedi. doğasında yok çünkü bu, hamurunda yok. o yüzden ağız dolusu küfür yiyor her allahın günü. yoksa, tuncay şanlı da "bizim" çocuğumuz. "bir baba hindi"'yi söylemesine rağmen yine de hepimizin çocuğu tuncay. sarı-lacivert forma altında tuncay olmasına rağmen seviyoruz tuncay'ı. avrupa'da gol attığında gururlanıyoruz, chelsea istediğinde şişiniyoruz, milli takım için çırpındığında duygulanıyoruz. ve umuyoruz ki emre gibi olmasın. gerekirse ölene kadar "fenerli tuncay" olsun, bu bizim o'nu baş tacı etmemize engel olmayacaktır hiçbir zaman.
bu sebeplerden dolayı emre'nin yılmaz savunucusu olmak yersiz oluyor, komik geliyor. ve maalesef biliyoruz ki emre'ye verilen bu ceza, o'nu ıslah etmeye yetmeyecektir.