Adı ve soyadı benimkine benziyor. Erdem aykol, emre aydın. Doğum günü de 2 şubat'mış benimki de 3 şubat. Nedense çok sempatik gelmiyor bana ama sevdiğim şarkıları var.
depresif şarkılarıyla ünlüdür. özellikle "tam 4 yıl olmuş gün" şarkısı bu aralar yeniden depreşen sorunlarımın yıldönümü olan 19 kasım'ın ertesi günü, yani 20'sinde çok sevdiğim bir yazar arkadaşımla konuşurken "dün tam 4 sene oldu" dediğimde aklıma gelmesiyle biraz üzücü de olsa bende güzel bir anıya sahip oldu.
Emre aydını lisede çok dinlerdim. Şimdi bu şarkı yeni ve bu şarkı beni yıllar öncesine götürüyor ve hüzünlü bir şarkı olsa da mutlu ediyor lisede aşık olunca o kelebek hissini hatırlatıyor aşk acısını ama tatlı bir acıyı hatırlatıyor genel olarak o günlerimi hatırlatıyor. Neyse işte Özlemişim Emre aydını da o hisleri de..
Senelerdir kendi isteğimle dinlemediğim şarkıcıydı. Sonra 2 eski sevgilim de ayrılırken bu herifin şarkısını attı. ikisi de hayranı değildi adamın. Ara sıra kafamı karıştıran bi durum.
hayatımda ilk kez bu yıl dinlemeye başladığım sanatçı.
emre aydını geç farketmiştim, hayatımın bi kısmının döküntüsüne aynaymış. az önce rastgele bi şarkı açtım ses olsun diye, şimdi emre aydın denk geldi.
‘geç rastladık emre aydınımıza’ böyle bi laf çınlıyor kulağımda. ve şimdi de çok yaralandığım, üflediler söndüm’e geçtik… güle güle emre aydın zaten şarkı da son defa şarkısıydı.
Beni lise yıllarıma götüren, okula giderken sürekli dinlediğim zat. Eskişehir Hava ikmal'de staj yaparken ustalar açardı radyoda, dinlerdik öyle. "Hoşçakal" şarkısını ayrı severim, evet.
allah sevdiğine kavuştursun artık şunu ya; bağrımızı deştin be kardeşim, mafettin be. bi sal artık bizi. sen de mutlu ol biz de tatlı, sevimli şeyler dinleyelim artık. yeter be şekerim.