yazdıkları kendi içerisinde tutarlı olan az sayıdaki yazarımızdan biridir.
yazılarını beğenmeme hakkı elbette ki vardır ancak kendisine hakaret etmek büyük şerefsizliktir. yetersizliğini küfürle kapatmaya çalışan birtakım küfürbazlara benzemez.
yıllar önce bir fenerbahçe-manchester maçında rooney için "orospu çocuğu" tarzında bir pankart yapılsın diyebilecek kadar terbiyeli bir arkadaştır kendisi...
hakaret şu bu şerefsizlik falan denilince aklıma geldi. ben de bir tane yaptırsam o dediği pankarttan ve kendisine hediye etsem yıllar önce böyle istemiştiniz diye . kendisine olan sevgimi yeterince anlatmış olur muyum bilemiyorum!
ülkenin en iyi üniversitelerinden birinde okuyarak kısıtlı kaynaklarımızın heba olmasına neden olmuştur. taraftarları onu nitelerken nedense dürüsttür, adildir, doğru bildiğini yazar gibi sözler etmezler. bu da bir şey en azından. hiç değilse taraftarlarının biraz vicdanı var.
edit: son cümlem biraz ofsayta düşmüş. öyle olmasını temenni ettiğimdenmidir nedir kaçırmışım bazı yazılanları.
özel olarak, tüm sözlükleri araştırdım.(iki saatimi harcadım) bu yazar için yazan tüm yazarların sadece, %2'si, iyi
şeyler yazmış. bu çok acı bir şey. yani bu insan, resmen damgalanmış. ne diye? tabiiki, iktidar yalakası, konuları
çarpıtan, duyarsız, atatürk düşmanı, megaloman, fırsatçı. bu ifadeleri, erman toroğlu için yazsanız, kabzımallığa hemen geri döner.
üniversitenin zorunlu olmadığını, bu nedenle de paralı olması gerektiğini savunurken, yine kanunen zorunlu olmayan liselere niye laf edemediğini anlamadığım yazar. sanırım viskiyi fazla kaçırınca böyle oluyor.
ata demirer'in taşşağının kılı olamayacak iktidar yalakasıdır.
aga ata demirer de bi kalite var, bi duruş var. safi kilo yüzünden benzetmeyelim bu karaktersiz insanı. hayır o da değil de anlamadığım; bu karaktersizin yarın bir gün çoluğu-çocuğu olup da bu yazılanları okuduğunda -ki okuyacak muhtemelen- bu kıç yalayıcısı hiç utanmayacak mı acep yaptıklarından ? ulan bu kadar kolay mı çocuğunun rol modeli olacak baba karakterini 2 duble viskiye satmak ?
50 liralık yemeğe 100 lira veriyormuş. şöyle buyurmuş " ben bu göbeği yapmak için ne kadar harcadım biliyor musunuz"
onu bilemeyiz de bu karakteri elde etmek için kişiliğini ne kadar harcadığını hepimiz biliyoruz. bu göbekle bu kişilik+ 50 lira bahşiş arasında bir orantı var sanırım.
hem bu kadar beceriksiz, hem de olduğundan fazla iticidir.
iktidar yalakalığı yaptığı için protesto eylemlerinin başına gelmeyeceğini düşünüyordu ancak üniversiteden kaçışını herkes gördü. eee tabi yedirememiştir bunu kendisine ama artık bir yerlerde konferans vs. verirken iki defa düşünecektir.
bir adet köşe yazısı içerisinde "puşt" ve benzeri ifadeleri rahatlıkla kullanabilen, istediğine istediği iftirayı atan, gözdağı veren ve bunu inanılmaz bir pişkinlikle yapabilen (afedersiniz yazar bile diyemiyorum) yazamayan kişi. bu ve benzeri şahısların kendilerine biçtikleri kaftanları hakedecekleri yerlerin, tüm bir halkın bağrından geçtiğini anladıkları gün yüzlerine "siktirol" tokadının ineceği gün olacaktır.
"9 Eylül Üniversitesi rektörlük binasına girerken, birkaç kız bağırarak ve yumurta atarak bana saldırdı.
Orada yaşananları okurlarımızın gözünde canlandırabilmek için saldırgan kızı şöyle betimledim: "Kara kuruydu", "sesi cırtlaktı", Necdet Şen'in 1980'lerdeki ünlü çizgi romanı "Bacı'dan fırlamış gibiydi."
bugün tarihli yazısında aslında fethullah'ın abi ablalarından söz etmiştir aslında. he radikal sol örgütlerde anlattıkları yok mudur? olabilir vardır. ancak bu adam bir yerden öyle bir cesaret alıyor ki ne saygı ne ahlak kalmamış.
evde karısının yüzüne nasıl bakabiliyor anlamış değilim. kadınlara saygısı kalmamış bu adamın. bir kuyruk acısı var belli...
"Ruh hastası yahu bunlar! Sana ne benim göbeğimden? Nefessiz kalmaktan mı korkuyorsun? Evli barklı adamım. Gözüm dışarıda tiplerden olmadım hiç. Sen en iyisi vazgeç o hayalden"
şu lafı sözlükte haxball'da falan söylesen, "adam liseli" damgası yiyecekken, bir ulusal gazetede yazabiliyorsun işte, böyle de ilginç bir ülkedeyiz.