bundan daha birkaç sene önce wayne rooney hakkında bir yazı yazmıştı. orada wayne rooney'e fenerbahçeli futbolcuların mother fucker demesini öneriyordu.
sonra aradan zaman geçti ve birden kendisini trt 1'de görmeye başladık, kimilerine göre müthiş yorumlar yapıyordu artık.
bugünse yazısında ilhan selçuk'un göz altına alınmasıyla ilgili aman karakoldakiler dikkat etsin orada başına birşey gelmesin minvalinde yazılar döşemekte.
bu kadar değişiklikten sonra daha nereye değişebilir merak ediyorum.
oray eğin bu yazarı aşağıdaki sözlerle o kadar güzel anlatmış ki söylenecek söz kalmmamış:"Hayatta bugüne kadar hiçbir şey olamamasının, hep bir yere itilip kakılmasının ve adam yerine konulmamasının intikamını günümüzün iktidarına karşı kahverengi ruj sürerek göstermesinin daha itidalli bir uzantısı olabilirdi halbuki. Eskiden de ciddiye alınmazdı, bir parodiydi ama şimdikinden daha düzgün bir parodiydi".
ulusalcı-darbeci güruhun *, yazdıklarını ve kendilerini eleştirmesini geçmişinde yaptıklarıyla küçümsemeye çalıştığı yazardır. adam geçmişte porno dergi yayın sorumlusuydu tamam ama şu an söylediklerinin bununla ne alakası var sorusu sorulmalıdır. eleştiriye cevap veremeyen malum kitle ya karşıtlarını boş söz söylemekle ya da iktidar yalakalığıyla suçlayarak hedef saptırır. O da olmazsa geçmişini kurcalar. herkes ergenekoncu olacak değil ya iktidar yanlıları ve yalakaları da lazım memlekete. *
bugün kaleme aldığı kompozisyonunu,"Cumhuriyet mitinglerinin perde arkasında Ergenekon tayfası vardı.
Hele mahkeme başlasın, deliller, belgeler, itiraflar ortaya çıksın; şaşkınlıktan küçük dilinizi yutacaksınız." şeklinde bitiren şaşkın insan.porno dergicilikten istihbaratçılığa uzanan büyük bir başarı öyküsüsün adeta emrecim bravo sana.
kendisini tanımak için katıldığı bir programı izlemek, ve aynı programı başka konuklarla tekrar izleyerek diğer insanların tepkilerini görerek mukayese etmek yeterlidir.
öğrencilerin yer aldığı bir tartışma programında;
öğrenci: sayın emre aköz bugünkü yazısında şunu şunu demişsiniz ama ben buna katılmıyorum bence böyle böyle.
emre aköz: ne alakası var..ne biçim okuyorsum yazımı..öyle mi diyorum ben..yuh size bir de üniversiteli olacaksınız..okuduğunuzu anlamıyorsunuz daha..
başka bir program konuk yanlış hatırlamıyorum sabih kanadoğlu;
öğrenci: sayın kanadoğlu, böyle böyle dediniz ama bence onun şöyle şöyle olması lazım.
sabih kanadoğlu: sevgili arkadaşım söylediklerim yanlış anlaşılmış sanırım özür dilerim. benim orada demek istediğim şu şuydu. anlaşılmadığını belirttiğiniz için teşekkür ederim.
cümle cümle doğru değil bunlar tabii ama genel olarak böyle bir ifadeydi. aköz'ün, yuh size.. ile başlayan cümlesi birebirdir ama.
özetle, tüm fikirlerini bir yana bırakalım, mahalle serserisi tadında uslubu olan, ne oldum delisi, vasıfsız bir insan.
Bir ara gerçek bir entelektüel edasıyla yazıp. Sonrasında f klavye ve tavla üzerine uzun süre polemiğe girip, sonra da bu tür polemiklerin bir işe yaramayacağını anlayıp, ses getirmenin fethullah gülen'i öven bir yazı dizisi hazırlamaktan geçtiğini anlayan ve bu yazı dizisi sayesinde de şimdilerde TRT'nin vazgeçilmez yorumcularından olan sabah gazetesi yazarı.
Sabah'ta yazmaya (bkz: Hıncal Uluç) sayesinde başlamış ve uzun süre de Hıncal'ın eleştirilerine maruz kalmıştır.
porno dergide yonetici iken normal vatandasin malafatinin boyunu olcerken, simdilerde tarikat liderleri ve politikacilarinkiyle ugrasan degerli(!) ve saygin(!) kose yazari.
iktidar yaltakçısı , yazdığı şeylerin bile arkasında duramayacak kadar omurgasız , gazetecilik mesleğinin yeni yüz karalarından , tarihin kara sayfaları arasında kaybolmaya mahkum provokatör .
"cumhuriyet mitingçilerinin arkasında ergenekon tayfası vardır" şeklindeki yazısı hakkında sorulan sorulara "belgem falan yok bunlar benim analizim" cevabını verebilecek kadar ilginç bir kişi.yahu engin abinden üslup öğren, çakallık öğren biraz emrecim.orta 3 seviyesi analizlerle nereye kadar hayatım?
zamanında spor yazıları yazardı kendileri. fenerbahçe'yle ilgili eğlenceli yazılar yazardı. sonra bir ara magazine merak saldı. güncel konuları yazdı meramınca. ve takvimler seçim zamanına yaklaştıkça birden bire, her gün iktidarı öven, ahmet necdet sezer'e, muhalefetteki tüm partilere, askerlere karşı yazılar yazan, mesnetsiz iddialar atmaya başlayan bir yazar oldu çıktı. hani öyle ki, her gün çevirip çevirip aynı düşünceleri farklı cümlelerle yazdı. bir nevi, nazlı ılıcak'ın erkek modeli olup çıktı.
şaşırdım mı? tabii ki hayır. güce tapanların ülkesinde, kapalı kapılar ardında dönen hesapları elbette kestiremiyoruz oturduğumuz yerden. herhalde, emre beyin evinin önüne de kömür yığdılar, ne biliyim el altından bir çeyrek altın falan verdiler kendisine. başka bir şey olduğunu düşünmek komplo teorisyenliği olur canım.
32. günde Prof.Dr.Necla Arat la türban tartışmasına katıldığında bilgi ve görgü birikimini gözler önüne seren şahsiyet.Yazarmış...Eline kalemi alanın yazar olduğu bir ülkede varlığı yadırganmayacak kişi.
porno dergisi yıllarını pek güzel şekilde anlatıp kendisine eşlik etmiş muhterem kalem zevatınıda yazan ve çok eğlendik pek güzel günlerdi diyen kişidir. bu arada bu adama vururken, başkalarını da örnek gösterirken, yazıda ki birileri olabilir örnek gösterdikleriniz. iyi bakın. bu zamanın, eli kalem tutanlarının çoğu o dergilerde takılmış. http://www.sabah.com.tr/2...4F479F57F06F95016932.html
Ak parti basin sozcusu pardon sabah gazetesi kose yazaridir.
1 nisan 2008 tarihli kose yazisinda "Bir tarafta... " Türkiye değişecek... Demokratikleşecek... Şeffaflaşacak... Avrupa Birliği'ne doğru ilerleyecek... Gerçekten hukuk devleti olacak... Piyasa ekonomisi derinleşecek... Çetelerden kurtulacak... diyenler var."
"Diğer tarafta ise demokrasinin bu kadarı dahi fazla... Mevcut yasa devleti neyinize yetmiyor... Ne çetesi canım; onlar vatansever insanlar... Piyasayı boş verin, en iyisi güdümlü ekonomi diyeneler yer aliyor." demistir. Kendisini bu derin analizinden dolayi sadece tebrik ediyor, yanaklarindan opuyorum.
Sahsimdan da tiksiniyorum.Emre Akoz benim ne kadar ceteci, darbe yanlisi oldugumu suratima suratima carpti.Yuru Emre Akoz kim tutar seni!!
ne oldugunu, neye ve kime hizmet ettigini anlamadigim yazar. nazli ilicak'in disi versiyonudur. olaylara cok tepeden bakar, tabana inmez, dolayisiyla yaptigi yorumlar cok sig kalir.
öyle palavracıdır ki, yazdıklarının bir kelimesine bile inanan, aldatılmış bir kişi olur. zaten tmsf'de iken hükümetin sözcülüğünü yapan, ergenekon/alparslan aslan/yargıtay/anayasa mahkemesi ve benzeri tüm konularda akp ve dinciler (zaman, yeni şafak, taraf vs.) ne iddia ediyorsa onu savunan, ardından da onca medya kuruluşu varken tek başına ihale(!)ye giren (ve başbakan'ın damadının* gencecik yaşta ceo'su olduğu) bir gruba* karşılığında başka teminat alınmadan verilen bir devlet kredisiyle (ki bu krediye karşı çıkan iki devlet bankası yönetim kurulu üyesi görevden alınmıştır) hediye edilen* bir gazete olan sabah gazetesinin bir yazarından ne beklenebilir ki, tarafsız ve dürüst olması mı?
pazar sabahları trt 1'de kendisi gibi kayıtsız şartsız bir akp destekçisi olan mümtazer türköne isimli şahsiyetle bir tartışma(!) programı yapan şahsiyet. tartışma dediysek adamların fikir ayrılığına düşme ihtimali haşmet babaoğlu'nun herhangi bir konuda hıncal uluç'a karşı çıkması kadar düşük bir ihtimal. en dandik bir kanalda bile bir tartışma programı yapılırken karşıt görüşten insanlarda çağrılır. velakin tarafsız olması gereken devlet televizyonu trt'den böyle normal bir davranışı beklemek en iyimser ifadeyle saflık olacaktır.
eğer bir gün bir yerde karşıma çıkarsa, bir tüp çokokrem ve bir adet ampül hediye etmek istediğim yazar, pardon insan. yazı yazma imkanı bulamadığı zamanlarda kullansın diye...