bugün

an itibariyle i. melih gökçek'e iyi giydiren adam. takdir ettim şu an.
melih gökçek için "kuru desen kuru değil. Benzin mi içti bilmiyorum. Fışkiyesini de ben kırdım" demiştir.
bu kadar deve kuşu liberal yazar enflasyonun olduğu ülkede
zümrüd ü ankadır nazarımda.
6 okka taşağa sahip yazardır
sırça köşklerde plazalarda yazarlık yapmak kolaydır
biber gazı soluyarak halkının yanında olan
başbakanından bakanına ayar üstüne ayar veren emrah reyizi
bu başlık altında önünde eğilerek selamlamaktan onur duyarım.
kaliteli insandir. 70 kilo, 69'u tasak insanlarindan biridir. seviyorum kendisini.
içine behzat ç. kaçmış terbiye eksikli bi kişilik. başbakana lanlı lunlu sözümona racon kesiyor, sonra hala yok özgürlük yok bilmemne falan diyor. başbakan memet ali gibi kendisini sallamadı, ondan mı acaba bu ergen tavırlar?

sen meğer "olmamış"mışsın ki hacı.
fışkıyenin katilidir kendisi, kırmış güzelim fışkıyeyi...
behzat ç senaristi yazarı herneyiyse tam şey edemedim ama , sevdirmiştir kendini.tv alemine bi daha gir baba diye parti kurup bu adam için oy toplayacam .
harbiden solcu adam..

öyle solcu diye geçinen faşist kemalcilerden değil..
aptal hiç değil..

ben solcu değilim ama delikanlı adamı takdir ederim..
chp'ye de akp'ye çaktığı kadar çakarsa takdir ederim..

fakat mahalle baskısı nelere kadir..
konu kemalist zihniyete gelince inandığını bağıra bağıra söyleyen adam, kısa cümleler kurup ufak harflerle konuşuyor..

not: bir de sırrı süreyya önder'in kardeşi.. abi deyip duruyor sırrı süreyya'ya.. sizi gidi militanlar sizi..
konuşma üslubu pek de iç açıcı olmayan yazar. yazıları-sözleri güzeldir yalnız hayranlık uyandıramamıştır bende hiç.
birilerinin zoruna gitmiştir gene. baksanıza lan adamın çocukken de protestoları destekleyip desteklemediğini sorguluyor götünün kılları.

hayır arkadaş basit bir hesapla 30 yaşındaki bir adamdan bahsediyoruz ve bu adamın zaten bir şeyleri protesto edebileceği yaş aralığında hep aynı taşeron iktidar vardı ülke yönetiminde.

anlamadınız di mi?

sevdiğimiz bir yazardır kendisi. faiz lobisidir, çapulcudur, aşırı uçtur, marjinaldir, biber gazı kapsülüne vole vuran arkadaşları olduğunu da biz biliriz kendisinin, iyi biliriz.
türk insanı dünya üzerindeki tüm sanat dalları arasından en çok ama en çok "edebiyat"a yatkındır. Okumayan insan bile yazar türkiyede... Bi resim, müzik... Bu kadar değil. Emrah serbes kendini nasıl gösterdi/gösterebildi merak ediyorum. Sadece yetenek olamaz. Ha yeteneklidir o ayrı. Ama ne biliyim ya...
üstat yine edebi yaklaşmış meseleye;

"çok satanları yargılayacaksak tanrıdan başlayalım. dört kitabı var ve müthiş bir grafik çiziyor."
bu adam güzel adam, güzel yazan, güzel söyleyen, güzel düşünen adam.
"bir yazar bugün konuşmayacak da ne zaman konuşacak ? yeni kitabı çıktığında mı konuşacak ?" sözü ile akıllarda kalacaktır.
ot dergisi birinci sayıda ankara ya ilk defa gelişiyle ilgili bir öyküsü bulunan yazar senarist.
bize behzat ç'yi kazandırmış olması başlı başlı bir değer iken gezi parkı eylemlerine verdiği destek ile bir kez daha adam gibi adam olduğunu kanıtlamış yazar.

bu da hayat tv'de isyan ettiği anlar: https://www.youtube.com/w...p;feature=player_embedded
anarşik herif. severiz kendisini.
her konuşması efsane olan korkusuz adam.
arada bir bakirkoy metro istasyonunda denk gelebileceginiz yazardir kendisi.

sevilir vesselam.
"Şu üstünde tepinip durduğumuz dünyada bir avuç anlayışlı insan kaldı, her şeye çocukça inanmaya hazır bir avuç dürüst insan, o insanları da kandırmanın, kendimize benzetmenin yollarını arıyoruz."
hümanizmden bahseden ulusalcının önde gideni. sırf sn erdoğana kini yüzünden ağzından şer kusmakatadır.
afili filinta... açıklamaya gerek yok...
tadımlık...
“Hişt! Sen. Gel böyle. O elindeki ne?”

“Ses kayıt cihazı.”

“Ne yapıyorsun onla?”

“Söylediklerini kaydediyorum.”

“Niçin?”

“Enteresan geldi.”

“Adın ne?”

“Emrah.”

“Emrah ne?”

“Serbes. Sonunda t yok.”

“Memnun oldum. Ben de Saffet Semerci. Benim de sonumda hiçbir şey yok. Peki, sen ne iş yaparsın sonunda t olmayan Emrah Serbes?”

“Öğrenciyim.”

“Bugün ne öğrendin?”

“italyanca seni seviyorum demeyi.”

“italyan bir sevgilin mi var?”

“Hayır, ispanyol dilinde okuyan bir kız var.”

“Niye ispanyolcasını öğrenmedin o zaman?”

“Bütün dillerin temeli italyanca dediler.”

“O da seni seviyor mu?”

“Hayır, ne münasebet.”

“Bugünün tarihi ne?”

“30 Ekim 2004.”

“O zaman şunu da kaydet. Bugün Kurtuluş Parkı’nda, yağmur altında geziyordun. Bir bankın üstünde ‘Emrah Serbes Bu Bankta Delirdi’ yazdığını gördün. Kendine bir isim arıyordun ve ismini Emrah Serbes koydun. Bütün mirasınıysa ölü bir güvercine bıraktın. Öyle oldu değil mi?”

“Evet, öyle oldu.”

“Çok güzel, çünkü bana da öyle oldu.”
emrah serbesi ulusalcı olarak tanımlamak büyük bir yetenek istiyor hakkaten helal olsun.

sağlam yazar.
--spoiler--
Eskiden bizim evin karşısında armut bahçeleri vardı. Çocuklar armut çalardı. Şimdi açık otopark var. Çocuklar oto teybi çalıyor. Aslında pek fazla bir şey değişmedi. Ben de değişmedim. Fırsat olsa değişirdim. Kim istemez ki bir uçurtmayla yer değiştirmeyi.
--spoiler--
nedendir bilinmez yazılarını pek sıkıcı bulduğum kişi.