curhil deyren (33): kapatıyosun aynı çükolata kutusu gibi... açıyosun, ilk başta tuşları çükolata zannedip bi iki tanesini yiyosun... sonra laptopun sahibi "m" nerde ya, bulamıyorum diyince, "f" klavye bu o yüzden bulamıyosundur" diyip kaçıyosun...
kâmikıl bradır (30): leptopumu kapatmadan önce araya kağıt koyuyorum ki kaldığım yeri unutmayayım diye dedim dayımın oğluna... "ben de önemli yerlerin altını çiziyorum" dedi... gerçekten baktım ekranın .mına komuş...
ovye kamon (35): laptopta porno siteleri gezerken bi anlık zevkinin kurbanı oldum ve attırdım... leptopun kapağı bu yüzden yapıştı açılmıyo ne dicem lan servise... tanıdık servis var mı?...
durselttan kunsuc (36): bence laptop insanın kendine yakışanı giymesidir... çünkü adı üstünde dizüstü demek... nasıl bir masa üstünde taşıdığı bilgisayarla uyumlu olmak zorundaysa (bkz: bilgisayar masası) kıyafetlerimizde bu teknoloji harikasıyla uyumlu olmak zorunda... izınt it?...
uykusuzdaki 72 nin çizeridir. köşesiyle gülme krizine sokmakta, zekasıyla kendine hayran bırakmaktadır. adını soyadını azcık daha okunaklı yazsa* kendisiyle çok daha erken tanışmış olacaktım.
bir de karikatür kitabı var aman ne komik diye. kitabı ilk elime aldığımda hiç sıkılmadan bitirdim. soyadı ve yüz şekliyle ilgili bölümleri bide diskaviriçenıl bölümü kitaba çok çok çok ayrı bir hava katmış. herkese tavsiyemdir.
yıllar önce göt çeneli bir adam çizmiş, onu çenesinde çorapla psikologa gönderip beni benden almıştır ve halen almaktadır. karikatüristtir, meslektaştır.
- neyiniz var anlatınız?
- kendimi çok çıplak hissediyorum doktor bey.
her hafta köşesini yetiştirmeye çalıştığından dolayı hızlı çizip aceleye getiren ve okuyucuya 'çizgisi hiç estetik değil' dedirten karikatürist. istediği zaman da çok güzel çizimler yapan karikatürist. espri konusuna gelince hafta da en azından iki karikatürüne yarıla yarıla güldüğüm karikatüristtir.
çizdiği karakterler genellikle kendine benzeyen adam. uzun bir kafa, dümdüz, elmacık çıkıntısız bir yanak ve köşeli çene. penguende yazmayı bıraktı ben de penguenden soğudum. rüyalarını özledim.
son dönemde, sayfasının bir bölümünde çocuklara öyküler çizmeye başlayan başarılı karikatürist. yalnız kafama şu da takılmadı değil:
hacı, sen yan tarafta meme başı elbiseden fırlamış, kukulu mukulu tipler çiziyorken hangi çocuktan "ali"yi okumasını bekliyorsun? yine de düşünülmemişi düşünmüş, yapılmamışı yapmıştır.
eğer algılarım beni yamultmuyorsa ambulans isimli grubun 'yangın var' şarkısının klibinde oynuyor ya da ona çok benzeyen bir zat.
bir saniye, yoksa ambulans less mi?!
umut sarıkaya gibi inceden çok güzel gören abimiz. ilk başlarda biraz soğuk bakmıştım köşesine ama sonradan anladım kıymetini. fazla bilinmiyor da daha n'olsun. evlenmiş bir de hayırlı olsun diyoruz.
bu haftaki uykusuz köşesindeki "brezilyanın meşhur heykeli japonayada olsaydı" temalı karikatürü altıma sıçmama sebep olan karikatürist. bildiğin 15 dakka boyunca güldüm ya la.
tübitak çizgi öyküleri ile tanıdığım, nisan 2011'de ankara kitap fuarında cihan ceylan, fırat budacı ve yılmaz aslantürk ile birlikte tanışma fırsatına sahip olduğum, biraz konuştuktan sonra ise ''aman tanrısı, bu adam düşündüğümden daha çılgınmış dostum'' tepkisini verdiğim karikatürist. yazı stiline ise ayrı bir hayranlık duyarım, ah o karakteristik kuyruklar yok mu?