emperyalizm veya yayılmacılık, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır.
kültür emperyalizmi ise; bir ülkenin kendi kültürel değerlerini ve ideolojisini başka bir ülkenin halkına benimsetmesidir.
bir ulusun değerlerini ele geçirmek için etkin bir kontrol yöntemi olarak kabul edilebilir.
kültür emperyalizmi diğer emperyalizm yöntemlerinin uygulanması için uygun zemini hazırlar, yani tamamlayıcı bir rol oynar.
başarıya ulaşma şansı en yüksek ve en yumuşak görünen emperyalizm çeşididir.
bugün abd'nin geniş ölçüde kullandığı yöntemlerden biridir.
günümüzde emperyalizm dendigi zaman aklıma gelen ,getirtilen isimlerden birinin adı ahmet altan.
bu şahsiyet arkasına aldıgı medya ve bir takım kuruluşlarla gericiligin çıkarlarına hizmet etmektedir.
hatta hizmet ehli olmaktan da çıkıp emperyalizmi:tatlı, sevecen, koruyan kollayan emperyalizm! noktasına
getirmeye çalıştıgı açıkça gorulmektedir. ahmet altan'ın cehaleti midir yoksa bugünkü konumlanışını destekleyen
tercihi midir bu kavramları karıştırma hali bilinmez. bu insanlar kendilerine 'liberal sol'kavramını uydururlar ,aynı zamanda ermeni-kürt milliyetçiligini savunurlar. bir yandanda türkiye cumhuriyeti'ni parçayalacak bir takım eylemler yapmaktanda geri kalmazlar. hem sömürgecilerin tetikçisi olan hem de 'sol' başlıgı altında faaliyetlerini devam ettırmeye çalışan bu zavallı uşakların çelişikligi gözler önündedir. bu insanlar ülke içindeki sömürülen kesimlerin hak aramalarını görmezden gelirler bir yandanda emperyalizmin uşakları olarak kürtçülüge soyunurlar.en sonunda ülke içindeki en liberal solcu olurlar var mı böyle bir hak ,hukuk?
böyle uşakların zavallıgına ayrı acırım ülkede ne olup bittigini araştırmadan körü körüne baglanan yurdum insanının cahilligine ayrı acırım.bakan gözler değil ,gören gözler olma yolunda ilerlemeye ne zaman başlayacagız?
böyle yobazların fikirlerini körü körüne benimseyenlerin kafasına antiemperyalistler ,yurtseverler ,hakkını emegi ile alan
işçi sınıfı kadar taş düşsün ,düşecek de..
(bkz: babası neydi ki oğlu ne olsun) şeklinde atasözlerimiz var bu konuda.
ya da
(bkz: katranı kaynatmakla olurmu şeker ırkını sevdiğim ırkına çeker)
(bkz: çetin altan)
böyle yobazların fikirlerini körü körüne benimseyenlerin kafasına antiemperyalistler, yurtseverler, hakkını emegi ile alan
işçi sınıfı kadar taş düşsün, düşecek de.. sözünün en çok yakıştığı konudur.