Emperor, 1992 güzünde kurulan Norveçli black metal grubu. Grubun türü gittikçe değişmiş, progresif bir hal almıştır. Gitar ve seslendirmede Ihsahn, davulda Samoth, basta ise Mortiis grubun kurucu üyeleridir. Grup, black metali Norveç yeraltından dışarı taşımasıyla ünlüdür ve en saygın ekstrem metal gruplarından biridir.
Ihsahn ve Samoth ilk kez bir rock müzik seminerinde karşılaştı ve tanışmalarının ardından farklı adlar altında (Dark Device, Xerasia, Embryonic) müzik çalışmaları yaptılar. Emperor'dan önce aldıkları en son ad Thou Shalt Suffer'dı. Gruba bas gitarda Mortiis'in katılmasıyla Emperor kurulmuş oldu. 1992 Haziran'da çıkardıkları ilk demo Wrath of the Tyrants kısa zaman içinde yeraltında önemli bir popülarite kazandı ve bunun sonucunda Candlight grup ile bir kayıt sözleşmesi yaptı. Sözleşmenin ardından Samoth ritm gitarlara geçerken boşalan davula Bard Faust getirildi. 1992 yılının sonlarında, bir yıl sonra piyasaya sürülecek olan, Enslaved ile split albümleri Emperor/Hordanes Land'ı kaydettiler. *
kaynak
2011 yapımı bir amerikan filmi. 2. dünya savaşı'nın sonunda japonya'daki abd işgalinin ilk günlerini, bir vesileyle imparator hirohito'nun savaşın başlatılması ve savaş suçları konusunda sorumlu olup olmadığının 10 gün içinde acilen araştırılıp çözüme bağlanmaya çalışılması sorunsalını (ve bu soruşturmayı yürüten general felles'i (lost'ta jack rolünde olan abi bu rolü oynamış)) merkeze alarak anlatan bir film. aşırı didiklemese de, "galiplerin yargılaması" sorunu, insani yaklaşım ile politik kaygılar arasında kurulmaya çalışılan dengeler vs mevzularda seyirciye biraz kafa yordurma potansiyeli ile izlenirliği olan bir film. mac arthur'un imparatorun suçluluğu sorununu araştırtırken aynı zamanda kendisinin ileride abd başkanlığına aday olma potansiyelini dikkate alması, japonya'yı işgal sırasında yönetirken imparatorla işbirliği yapma ihtimalini gözardı etmemesi vs vs konuyu derinleştiriyor. felles'in fumimaro konoe ile ve imparatorun yakın danışman ve yardımcıları ile olan görüşmelerinde yaşanan diyaloglar filmin artı puan yazan önemli sahnelerinden. felles'in aşkı vesilesiyle yaşadığı gelgitler ve japon kültürü konusundaki sorgulamaları da filme belli bir derinlik getirmeye çalışıyor. velhasıl neticede abd'yi yeterince sorgulamıyor olsa da, tanıttığı karakterler ve irdelediği konular itibariyle izlenir bir film. felles rolüne kevin spacey gibi bir casting yapılsa muhtemelen çıta epeyce yukarılara da gidermiş; mesela tommy lee jones -filmdeki en dominant rol olmasa da- mac arthur'da epeyce döktürme fırsatı yakalamış.
ihsahn şu an her ne kadar black metal'le alakasız işler yapsa da zamanında yaptıklarıyla her zaman takdirimi kazanmış norveçli black metal grubu. daha dimmu borgirlar, coflar piyasada yokken senfonik black metal bu kadar popi değilken bu adamlar bu alt türü belki farkında olmadan yaratmış, ilk defa black metale ciddi manada klavye sokmuş, (daha önceleri başka grupların ufak klavyeli partisyonlarını saymazsak) ve in the nightside eclipse albümü gibi son derece karanlık ve ürkütücü bir atmosfer yaratmıştır. saygıyla eğiliyorum.
