kolonoskopi veya rektal tuşe uygulanırken doktorun çektiği çiledir. zaten garip bir durumdasın, bir de hastacağızın çektiklerini düşünüp empati kurarsan paytak paytak ayrılırsın odadan. salla empatiyi, sok 1,5 metrelik kamerayı müslüman zavallıya!
zararı yoktur.hatta empati kuramayan insan, hayvana en yakın insan türüdür.
ayrıca; '' çıkarım yoksa selam bile almam '' önermesi defalarca çürütülmesiyle meşhur bir tezdir. bazı pragmatist arkadaşlar, ucuz hesaplarla, empatinin faydalarını yadsımalarının zararlarını uzun vadede göreceklerdir. nasıl mı?
şöyle ki; yalnız ve kederli bir yaşlılık kendilerini bekliyor.
azı yarar çoğu zarar. bazı insanlara karşı 'egoist olma sanatı'nı* uygulamak gerekir ancak empati insanın kendi içinde bazı sorulara cevap bulmasını sağlasa da her şeyi zamana bırakmak en iyisidir. çünkü bir kimsenin gerçekten ne düşündüğünü kafasının içine girmeden bilemezsiniz, tahminler de geçmiş yaşantınıza, okuduklarınıza dayanır ve her zaman yanılma payı mevcuttur.
kiminle empati kurmaya çalıştığınıza bağlı olarak değişir.
dağdaki ayıyla, komşudaki sabah şekeri dayıyla empati kurarsanız, zararın sınırlarını zorluyorsunuz demektir.
empati bir tercih değildir. bünyeye musallat bir törpüdür. neye baksan, neye dokunsan biraz o olursun. mutlulukların köpüklenir köpüklenmesine lakin hayat zillet bir mekandır. bu mekanda nereye dönsen bolca acı vardır. her acıdan biraz nemalanır her çilede biraz demlenirsin. görünmez reseptörler bünyenden salkım saçak bütün evrene yapışmıştır ve dünyanın dönüşü bile başınızı döndürür kulaklarınızı sağır eder.
kan bağışı için Kızılay'a gittim bugün. Her 6 ayda bir gitmeye çalışıyorum, bir faydam dokunsun diye. Doktor kontrolünün ardından makineye bağladılar. Karşımdaki koltuklarda da 2 erkek 2 kadın bağışçı kan veriyorlardı. Bir tanesine gözüm takıldı; yüzünün rengi değişmeye ve terlemeye başladı sonra da bayıldı. O bayılınca ben de aynı şekilde fenalaşıp bayıldım. *
Empati duygumun gelişmesi bana zarar vermeye başladı sanırım.