bir durum karşısında başkasının yerine, kendini koyma durumu. ama ben kimsenin tam olarak empatiyi yapabildiklerini sanmıyorum. empati adı altında, mutlaka bir ahkam kesme olayına ister istemez giriliyor çünkü.
Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır. kaynak: https://www.bilimma.com/empati-cihazi/
Ders çalışmaktan içim şişti yazan yazara olsun be kardeşim sen sıkma canını, hiç bir emek boşa gitmez sen yeter ki basaracagina inan ve calismaya devam et diyebilmenin arka planidir.
karşınızdaki insanda empati kurma yeteneği yoksa en ufak bir tartışmada dahi suçlu her zaman siz olursunuz empati kurmayı beceremeyen insan bencil olur ve her şeyi kendinin bildiğini düşünür.
Empati veya eşduyum, bir başkasının duyguları, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır. Empatinin zıt anlamlısı antipatidir.
Bebekler üzerinde yapılan incelemelere göre, doğuştan empati yeteneğimiz yüksek olmakla birlikte, uygun şartlarda hızla kaybedilebilen bir yetenektir. Empati yeteneğini sonradan kazanabilmenin yolu: açık uçlu sorular sormak, yavaş hareket etmek ve yorumda bulunmak, hızlı yargılara varmaktan kaçınmak, kendi davranış ve düşüncelerimizi anlamaya çalışmak, geçmişten ders almak, olayları akışına bırakmak ve kendimiz ve karşımızdakilerin davranışları için belli sınırlar oluşturmaktır.
Olumlu amaçlar için kullanıldığında işbirliği, üretkenlik, refah ve mutluluğu arttıran bu yetenek, kötü amaçlar için kullanıldığında manipülasyonculuk şeklini alır.
Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır. Empati sayesinde insan ilişkileri gelişir. insanlar arasındaki kavgalar azalır ve zamanla yok olur. aile içi empati ise aile bireylerinin karşısındaki insanı kendi yerine koymasıdır. Bu sayede bireyler karşındakinin ne tepki vereceğini bilir ve ona göre davranır.
Empatinin tam olarak gerçekleşmesinin üç kuralı vardır;
1- Bir insanın kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak, olaylara onun bakış açısıyla bakmak.
2- Karşıdakinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlamak ve hissetmek.
empatinin tek başına yarar sağlayacağı kanısında değilim.
kişi herşeyden önce "eşleme" yapabilmeli.
empati ancak bu eşleme ile anlam kazanır.
eğer hiç eliniz yanmamışsa, eli yanmış bir insanın acısını empati ile kavrayamazsınız.
bunu ancak, o güne kadar yaşadığınız en ağır fiziksel acı ile eşleyerek anlayabilirsiniz.
örneğin Bu acı diş ağrısı ise, karşınızdaki insanın da o şekilde bir acı yaşadığını hayal ederek onun duygularını anlayabilirsiniz.
aksi durumda el yanması sizin için önemsiz kalabilir.
Mesela bazı insanlar çok basit şeyleri bile evhamla büyütüp derin korkulara dönüştürebilirler.
çocuğunun okuldan dönüşü beş dk gecikince korkuya kapılıp dehşete düşen bir kadın düşünün.
o kadında bu davranışın sebebi olan travmayı asla bilemezsiniz, hatta kendisi bile bilemez.
Bu noktada size son derece gereksiz bir davranış olarak gözüken bu korku duygusunu da anlamlı bulmazsınız, anlayamazsınız çünkü sizde karşılığı yoktur.
Burada, size hayatınızda en çok kaygı veren şeyi düşünüp, o kadının da bu olaydan o derecede kaygı yaşadığını hayal ederek, yani duygusal eşleme yaparak aynı duyguları hissedebilirsiniz.
Örneğin siz trafikte uzaktan gördüğünüz ışıkların kırmızı mı yeşil mi yanacağı noktasında büyük bir heyecan/korku yaşıyorsanız böyle bir sorununuz varsa kadının, çocuğunun gecikmesinden yaşadığı korkuyu da bununla eş tutabilirsiniz.
böylece anlamak da anlamlandırmak da daha kolay olur.
aksi durumda kendinizi başkasının yerine koyduğunuzda da bir şey olmaz.
mesele kendinizi karşınızdakinin yerine koymak değildir.
mesele, o acının eşdeğerini kendinizde bulmak ve bunları eşlemektir.
bir çocuğa kazandırılması gereken en önemli yetilerden biridir.
çocuğun duygusal zekasını olumlu yönde etkiler ve ilerde başarılı, mutlu biri olması için ilk taşı koymuş olursunuz.