orta okuldaki türkçe hocalarının dillerine doladıkları kavram. herşeyi empati kurmamaya bağlarlar. "işte empati kursaydı o karakter, başına bu işler gelmeyecekti. neymiş çocuklaaar? empati şartmış." derler.
çok iyi bir ruhbilimci ya da tolstoy vs. değilse insan empati yaptığını sanmakla yetinecektir ister istemez.
empati, insanın kendini başkasının yerine koymasına denmez. eğer buna empati deniyorsa; neden empati yapmak yararlı, övülecek bir şey olsun? empati; insanın, karşıdaki olmasına denir. "birkaç saniyeliğine başka bir insan olmak." diye anlatıyor brigitte reimann edebiyatı. empati de bu yetidir.
en kalın çizgilerle: kadın x -eğer muazzam bir ruhbilimci değilse-; kadınsı hisleriyle, düşünceleriyle kendini erkek y'nin yerine nasıl koysun? (ya da tam tersi) olsa olsa erkek y'nin içinde bulunduğu durumda olan bir kadın x olur.
ama öğretildi ya bir kere, iyi bir şeymiş empati, vicdan empati oldu, vicdanla empati karıştırıldı.
dünyada ne kadar insan varsa o kadar farklı karakter var, diyorlar. varın gerisini siz düşünün...
gunluk hayatin icinde konusmadan once, dinlemeden sonra gelen tam ikisi kesismeden once kapisi calinan kavram haline gelse, yasadigimiz dunya cok daha keyifli olurdu. "onun yerinde olsaydim" demek, onun gibi dusunmek dusunuldugu kadar zor bir sey degil aslinda. biraz hissetmek...
orijinal adı empathy'dir. gnome masaüstü bünyesinde gtk ile geliştirilen, açık kaynak kodlu bir anlık mesajlaşma yazılımıdır. ubuntu 9.10 karmic koala ile birlikte varsayılan ubuntu'nun da varsayılan anlık mesajlaşma yazılımı olmuş, pidgin'in yerine geçmeyi başararak büyük bir başarı elde etmiştir.
zekası, yazım yeteneği ve araştırmacı kimliğiyle yeni jenerasyonun dikkatini üzerine çeken adam fawer ın olasılıksız dan sonra okurların beğenisine sunduğu ikinci kitabı. kitap, gayet akıcı bir dille anlatılmış genel olarak. olay kurgusu, olasılıksız gibi muhteşem. kitabın bazı bölümlerinde kullandığı bilimsel dil, benim gibi insanları bunaltabiliyor.
kitap, genel olarak başarılıydı. ancak olasılıksız dan sonra adam fawer dan daha iyisini bekliyordum. sadece iki kitapla adından bu kadar çok söz ettiren bir yazar, çok daha iyi kitaplar yazabilir ve yazacaktır da. bir çok insanın, best seller kitapları okumam görüşüne de zeval vermiştir adam fawer.
bu Adam (kinayedeki cinlik) beceriyor bu işi.aynı anda hemm polisiye yazıp,hem felsefe,hem bilim de yapabilen bir insan başarılıdır bence.yalnız şöyle de bir durum var-ki o da bu kadar halkın anlayamayacağı düzeyde bilimden bahseden bir insan nasıl oluyor da bu kadar haftalarca bestseller olarak kalabiliyor.spoiler veya değil bilemeyeceğim empatlardan bahsederken aklıma köpekler geldi.Neden?çünkü hani bu köpekler de güya insanların duygularını veya kişiliklerini hissedip ona göre tavır takınıyorlarmış ya.doğal alıcı empat olabilirler..
ps.yazar bu iletisinde okuyucuya konuşur uslupla seslenmeyi seçmiştir.
empati kurmanın da bir sınırı var. evet, doğru ve güzel ama bir yere kadar.
her yapılanın nedenini sorgular ve bulursun. kendi açısından haklı diye düşünürsün hep. *
bu sebeplere takılır ve kimseye kızamazsın ama kırılırsın.
peşinden sempatikliği getiren kişi hareketidir. zira kendimizi karşımızdakinin yerine koymak her zaman kolay olmaz. yüksek bir analiz ve gözlemleme ile güçlenebilecek bir yöndür.