kurmalı bir şey sanırım. saat gibi olsa gerek. kurdukça her şey düzgün ilerliyor. ya da bir osiloskoptaki sinüs ve kare dalgalarına da benzetebiliriz. biri duygusal ve kavisli, öteki odun ve düz. aynı frekansı yakalamak için biraz oynamak gerek. e bu da tamamen çaba demek.
nörolojik mekanizması olan bir gerçekliktir. kendini başkasının yerine koyma denilen durum aslında aynı hücrelerdir. ayna hücrelerin tepki verdiği mükemmel bir nörolojik etkileşimdir. bu mekanizma bütün canlılarda eksiksiz vardır.
'Her şeyin fazlası zararlıdır ya,
Fazla şiirden öldü Edip Cansever' gibi fazla empatiden öldü dersiniz... başka başka insanlarında olsa o yük benim omuzlarım çöküyor.
değer verdiğiniz herhangi birine karşı kullanmayın, kırılırsınız. kırılmak istemiyorsanız yapmayın. illa yapmak istiyorsanız çiçeği böceği anlamaya çalışın.
Carl Rogers’a göre, empati, kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyup onun duygu ve düşüncelerini anlaması ve bunu tekrar karşısındakine iletmesidir. Empatik iletişim demek olaylara çok yönlü bakabilmek demektir. Olaylara farklı açılardan bakabilen ve başka insanların gözünden aynı olayın değişik açılarını görebilen insanlar empatik iletişim kurabilme becerisine sahip demektir.