genellikle sempati ile karıştırılır
empati karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerini anlamaktır
sempati ise karşısındaki kişi ile aynı duygu ve düşünceleri paylaşmaktır.
günümüz gençliğinin yeni tanımlamasına göre; kişinin aynanın karşısına geçip, karşısında duran sureti anlamaya çalışması, kendini onun yerine koyma çabasıdır. işte bu yüzden birçoğu, kafasını, aynaya olmasa bile duvarlara istikrarlı bir şekilde vurmaya devam eder, edecektir de.
3 aşamada gerçekleşir:
1. kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyması,
2. kişinin karşısındaki gibi düşünmesi ve hissetmesi,
3. hissettiklerini dile getirmesi.
örneğin: ders notları kötü olduğu için üzülen birine karşı kurulan empati cümlesi; ders notların kötü olduğu için üzülüyorsun.*
saçma da olsa dünyada karşındakine güven duygusu vermenin en kolay yollarından biridir, bir çok psikoloğun kullandığı taktik budur. karşıdakinin kendisini açmasını sağlar.
eğer tartışmada haklı çıkmak istiyorsanız başvurulması gereken eylem .karşı taraftan empati kurmasını isterseniz genellikle yenikseniz bile beraberlik yakalama şansı elinizdedir.
empatik olmak çevrende sorunlu bir sürü insanın toplanmasına,senin yaşantı ve duygularının ikinci plana atılmasına,onlar gibi hissedip daha da yaralanmaya ve evet belki de intihara kadar giden korkunç bir yetenek ve bilinç düzeyidir..ama günümüzde insanların sadece kendileri dışındakilerin empatik olmasını istediği için tüm bunların bilincinde olmaya rağmen empatiklik atılamıyorsa geriye tek bir şey kalıyor:herkesi anlamak ama hak vermemek...
insanların bas bas televizyonlarda bağırdığı ancak kendilerinde en ufak bir belirtisi olmayan, her şeyde kullanılan, çok saçma ve konuyla alakalı olmayan şeylerde bile artık söylenilmeye başlanan ama aslında çok zor ve temelinde insanı anlamaya dayanan olgunluk.
insanın kendini başkasının yerine koyarak düşünmesidir. okullara ders olmasını dilediğim davranış biçimidir, daha da ileri gitmek gerekirse ki gerekir gereksiz bir çok tartışmaya konacak noktadır.