yaşımızı başımızı aldık üstad. emo memo bilmiyoruz haliyle. geçenlerde yiğenimle onun o meşhur performans ödevlerini yapıyoruz(-ruz mu dedim pardon yapıyorum) birden benim küççük beyinlim "bizim sınıfta büyüyünce emo olacak bi arkadaşım var" dedi. üç-beş saniye karşımdaki soruya bakakalmışım üstad. varoluş nedenimi sorguladım dersen yalan olmaz. kıssadan hisse "sen ona uyma bildiğimiz mesleklerden ol" dedim geçtim.
dünya başlarına yıkılmış gibi siyahlara bürünen tasasız kafilelere buradan bilmukabele sesleniyorum; çoluğu çocuğuda etkilediniz ya ağzınızı burnunuzu kırıcam. demedi demeyin.
ergenseniz ve hiçbir şekilde dikkat çekemiyorsanız, bir takım sorunlarınız varsa kendinizle ilgili, 'olduğunuzdan farklı' görünmek istersiniz. elinize yüzünüze bulaşmıştır tabii ama farkındalık kaçıp gitmiştir beyninizden. bu insancıklara denir emo. EMOtional'dan gelir. güya duygusallar yani.
açılımı emotional olan özenti gençlerin gözdesi olan yaşam felesefesi ve müzik türü genelde türkiyede emoluk saçtan ibaret en gözde emo gruplarından biri ise mcr'dir. (bkz: my chemical romance)
bu ırkla ilgili bi anımı şöyle aktarayım. bir gün bendeniz yolda giderken 5-6 kişiden oluşan kızların oluşturduğu bi grup karşıdan gelmekteydiler. kızlardan biri aniden durdu ve cebinden telefonu çıkarıp telefona yan bakarak poz verdi ve fotoğrafını çekti. arkadaşları yola devam etti. hiç biri bi tepki göstermedi. daha sonra kız koşarak arkadaşlarının arasına karıştı tekrar. bu olay sadece 5 sn sürdü. bu da bu arkadaşların nasıl bir yaşantıya sahip olduğunun en basit örneği. ben mi? benim kanım dondu tabi koştum bakkaldan bi su aldım yüzümü yıkadım filan. dedim tiyatro sizin neyinize siz zaten olmuşsunuz tiyatro.*
son olarak:
(bkz: emo'ları rahat bırakmayın)
gençlik buhranlarıdır bunlar geçer. Daha yirmili yaşlarda kuşak çatışmasına girip, yavrucaklara kaka şeyler yazmak istemem, kendime tilt olurum sonra ne gerk var.