evet azizim, var böyle bir virüs. amerika birleşik devletleri tarafından gizlenmesine rağmen dikkatli gözler bu virüsün varlığına çabucak delalet edebilirler. kısa süren araştırmalarım sonucunda ulaştığım bilgileri siz pek değerli yazar kardeşlerim ile paylaşmakta sakınca görmüyorum.
bush yönetimi ırak işgalinden önce avrupa üzerinde bir takım sosyal üstünlükler kurmayı hedefledi. amaç, avrupayı bir süreliğine çalkalayacak bir akım yaratmak ve ırağın işgal sürecindeki kanlı olayları örtbas edebilmekti. hedef kitlesi olarak gençler belirlense de bu hedef daha sonraları ergenlik çağındakilere çocuklara değin düştü. bush yönetiminin asıl niyeti uzun vadede avrupa gençliğini yozlaştırmak, muhtaç duruma düşürmekti. bu amaca ulaşmak içinde amerikan yönetimi tarafından gizli bir örgüt kuruldu.
yapılan deneyler sonucunda örgüt, "emo virüsü" adı altında bir virüs geliştirdi. bu virüs o denli güçlü ve amansız bir virüstü ki medya yoluyla dahi gençlere ve ergenlere bulaşabiliyordu. çok istisnai durumlar olmaksızın kırk yaş ve üstü insanlara etkisini gösteremeyen bu virüs, gençler üzerinde beklenilenin de üzerinde başarı sağladı.
heheh, bu kadar yazı yazdığıma göre daha önceden açtığım bir başlığın reklamımı yapmak en doğal hakkımdır diye düşünüyorum.
(bkz: emoları öldürmeyin onlar da insan)
evet, tekrardan siz değerli okuyucularım için konuya döneyim. bu noktada şahsi bir fikrimi belirtmek istiyorum. bana kalırsa, amerikalı bilim adamları bu virüsü geliştirirken ölümcül deney adlı filmden esinlenmiş olmalılar ki bu onlara kesin bir başarı sağlamış diyebilirim. çünkü mevzubahis filmde de "t virüsü" adlı virüsün bulaştığı canlı, kısa bir süre sonra ölüp, sonra da zombiye dönüşüyordu.
emo virüsü çok değişik bulaşma yoluyla bulaşmasına rağmen genel olarak medya takibi sonucu ya da birebir temas sonucu genç ve ergen bünyeye bulaşır. virüsün kuluçka süresi sadece iki gündür. herhangi bir ilaçlı tedavisi olmayan bir hastalık olan "emo hastalığı", kuluçka dönemi bittikten sonra tedavi edilemez. erken tedavi önemlidir. virüs bulaştıktan sonra iki gün içerisinde "zırtapoz herif, adam gibi giyin lan." deyip birkaç tane de şamar atılması sonucu virüsün tedavi edilebildiği görülmüştür lakin virüs tamamıyla yok olmamaktadır.
virüs ilk olarak avrupada yaygınlaştıktan sonra günümüzde türkiyede de sıklıkla görülmeye başlanmıştır ve gün geçtikçe güneye ve doğuya doğru ilerlemektedir. bu konuda zimbabveli bilim adamları endişelerini sıklıkla dile getirmelerine rağmen mevcut amerikan yönetimi tarafından baskıya uğramaları sebebiyle konuyu bir taraftan da yalanlamaktadırlar.
virüs hakkında detaylı bir şekilde bilgilenmek isteyen yazar arkadaşlarım bana özel mesaj vasıtasıyla ulaşabilirler.
konuyla ilgilenen yazar arkadaşlara ilk önce virüs ile bilgi verilecek sonra da ilgili yazarın cinsiyeti, yaşı, memleketi ve ikamet ettiği yer sorulacaktır. gelen cevaba göre bundan sonraki mesaj fasilitesi takvimi belirlenecektir. ilgili yazar erkek ise, "heheh, benim acil bir işim çıktı" şeklinde cevap verilecek, kadın ise de, "sözlük kasıyor msn'e geçelim mi?" denecektir.
ehem... ne diyordum, hah hatırladım. emo virüsü hakkında birkaç gün önce yazdığım makaleyi sizler ile paylaş...
