Çalışkan: Bütün arkadaşlarıma hitap ediyorum. Türk ordusuyla alakalı bir ilk değil. Biraz önce Çengelköy Karakoluna gelip, polislerimizi zorlayanları vatandaşlarımız kovaladı.
Asker: Yalan söylüyorsun.
Çalışkan: Bu yanlışı düzeltmek için gereği neyse yapacağız. Hiçbir arkadaşımız bulunduğu yeri terk etmeyecek. Gereksiz ateş etmeyecek. Yanlış yapacak kişiler düzeltilene kadar yerlerimizi terk etmeyeceğiz.
Haber Merkezi: Tüm birimlerimiz Sayın 2010'un (istanbul Emniyet Müdürü) emirleri doğrultusunda hareket edecek. En küçük aksaklığa meydan verilmeyecek.
Asker: Anlaşıldı yalancılar. Eğer bütün silahlı kuvvetlerin bünyesinde olmasaydı bu hareket, denizde hücumbotlar, havada uçaklar olmazdı. Kendinizi daha fazla kandırmayın.
Çalışkan: Konuşan kardeşim, sen Türk insanının, Türk polisinin kanını mı akıtacaksın? Arkadaşlar, biz verilen görevi yerine getireceğiz. Hiçbir arkadaşım görevinin başından ayrılmıyor. Türk savaş uçağı, Türk hedefini mi bombalayacak?
Asker: Hayır, belki senin gibi gerizekalılar belki korkar da aklı başına gelir, onu sağlayacak.
Asker: Siz kimin köpeğisiniz? Yahudilerin köpeğisiniz.
Çalışkan: Emniyet güçlerine yönelik olarak, TSK'nın çakma unsurlarına cevap vermeyin, bu kişilerin sözlerini dikkate almayın. işinize bakın, cevap vermeyin, biz görevimizi yapacağız.
Çok aydınlatıcı bir diyalogdur.
Bu albay bütün silahlı kuvvetleri kapsayan bir hareket içinde olduğuna inandırılmış. Körü körüne hem de.
Yoksa aklı başında hiçbir rütbeli asker bu kadar aptalca bir işe kalkışmaz.
Emir kimbilir ne kadar yüksek bir yerden geldi.