kendini hukuktan üstün görüp, masumiyet karinesini çiğneyerek hakkında hüküm bulunmayan birini kendi yargılarıyla katil ilan edenlerin eleştirmesi garip olan olaydır.
yapılmaması gerekendir. bakın katil polisde sert bir söylem. polis şiddeti başka bir şeydir polise uygulanan şiddet sırasında polis'in kendini savunması başka. adamlar almışlar ellerine sandalye polis'e saldırıyor ne yapacaktı polis?
(bkz: bunlar babadan oğula nesil herhalde)
bu ülkenin başbakanı, bakanları her gün saçmalarken ülkemin emniyet müdürü neden saçmalamasın. onun da hakkı tabi.
yemin ediyorum insanlığımdan utandım. ulan o kadar polis var orda. sokak ortasında silahını çekip vuruyor, 4 kişiyi de yaralıyor, daha sonra hiç bir şey olmamış gibi dolanmaya devam ediyor ortalıkta, telefonla konuşuyor. o kadar polisten biri de yanına gelip demiyor ki "aga sen ne yaptın?". bir insan nasıl bu kadar soğuk kanlılıkla cinayet işleyebilir aklım almıyor, ve cinayetin ardından da hiç bir şey olmamış gibi davranabilir. videoyu izlerken bile kanım donmuştu ama bu açıklama son noktayı koydu. bizim ülke için bile çok fazla bu. polislerin görevi bizi korumak değil midir? peki polislerden bizi kim koruyacak?
ülkemizde artık salt güce dayanan iktidar ve kademeleri alenen ''biz buyuz, sike sike kabul edeceksiniz'' durumuna geldiler. tabi buna güç veren, ''gücünü'' halktan alan iktidar. besin zinciri çok basit. bildiğimiz piramidin en alt katında fakir ve neler dönüp bittiğini ''faredir fare'' diye izleyen bilgisiz halk;
bir üst kısmı iktidarı eleştirmekten başka bir işe yaramayan ''buradayız!!11!1!!''cı muhalefet ve yandaşları;
bunların bir üstünde konumuz olan iktidarın desteği olmadan asla bu kadar rahat ve serbest davranamayacak silahlı güvenlik güçleri (asker, polis olmasının önemi yok. iktidarın emirlerini yerine getirsin yeter);
ve en üst kademede bildiğimiz kaynak peşindeki büyük ülkelerin desteğini rüzgara göre arkasına alı hareket eden hükümet.
hükümetin işini gördükçe güvenlik güçleri jokey ile atlar yer değiştirecek dese bile sike sike yapmak zorundasın.
