gerçekten de çetin bir münazaraya malzeme olabilecek bir konudur. birbirine taban tabana zıt, iki farklı görüşe de hak verebileceğini düşünüyor insan. gelin hem bunları inceleyelim hem de başlığı tanımsız bırakmamış olalım:
(not: iki görüş de farazi fikir sahiplerinin ağzından yazılacaktır)
efendim, yıllarca terörle mücadele şubesinde görev yaptım. bu ibneleri alıp karşına adam gibi soru sorduğunda cevap vermezler. bombalama eylemi için almışız mesela adamı. malzemeyi bunun temin ettiği belli. öyle hücre evi yapılanması da yok mesela bunlarda. baya baya sikko bi örgüt bunlarınki, herkes birbirini bilir, kim nerede kalıyor herkesin haberi olur. efendi gibi soruyoruz, herif avukat diyor, bilmiyorum diyor, kem diyor küm diyor. sonra dayıyoruz voltajı herif kendine geliyor. bunu işkence olarak görmemek lazım. biz toplumun menfaati için yapıyorduk bunu. bombalama gerçekleşmeden de yakalıyorduk herifi. ne var yani hepimizin hayatı için 3-5 volt elektrik yemiş. avrupa birliği falan çok gıcık lan! haksız mıyım kardeş?
ya ablasının gülü, işkenceyi meşru görmek kaldı mı artık bu devirde? şaka falan mısınız siz? unutmayın ki bireysel hak ve özgürlükler her şeyin önünde gelir. suçlu damgalaması, özellikle çok hassas davranılması gereken bir konudur. önceki yıllarda bu ülke neler gördü haberin var mı? adamın dünyadan haberi yok, konuşmuyor diye basıyorlar işkenceyi. herifin, o suçu işlemediyse de işleyesi geliyor. unutma ki bugün savunduğun işkenceye yarın sen de maruz kalabilirsin. akıllı ol, kalıbının adamı ol lan!
sonuç olarak şöyle baktığımda, her iki görüşe de hak veresim geliyor. karar sizin; emniyet güçleri için işkence işlevsel bir aygıt mıdır yoksa modern dünyada yeri olmayan bir tehdit midir? kolaylıklar!
işkence uç durumlar dışında uygulanmamalıdır. hele ki emniyet güçleri asla. çünkü emniyet o zanlının suçlu mu masum mu olduğunu genelde bil(e)mez.
gelin gelelim; tecavüzcüler, teröristler gibi tiplere işkence edene "olmaz ki birader" diyemem. eskiden e tipi cezaevinde özellikle tecavüzcüleri idamlıklar indirirlerdi; artık devletimiz teröristlere ada tahsis ediyor çok şükür.
gerçekten çok zor bi konu.
şimdi oraya avukat gelse, mevzu uzasa, adam ben susma hakkımı kullanıyorum falan dese, bomba patlasa, insanlar ölse, çocuklar ölse ne olacak?
bu insanların bireysel hak ve özgürlükleri var da ölenlerin yok mu?
eğer olay çok netse. yani x kişisinin kesin bildiği bazı gerçekleri söylememesi yüzünden ölecek insanların hakkı ne olcak?
bir nartkotikçiden dinleyelim:
"bizim karşılaştığımız suçlular, hırsızlık ya da ahlak masasının aldıklarına benzemez.(eskiden öyleymiş)
bu adamları konuşturmanın hiç bir makul yolu yoktur! yok öyle değil diyen varsa buyursun konuşalım.
"ee peki yanlış adamı alırsanız ne olacak?" diye soruyorlar.
bakın biz yoldan geçeni toplamıyoruz. hele narkotik işinde yanlış adamın alınması diye bişey söz konusu değil.
ya bi ajan ihbar eder, ya izlenerek tespit edilir. bunların hiç biri yapılmasa bile yıllar içinde ispatlanmış sosyolojik bazı davranışların bütün narkotik suçlularında olduğunu zaten görüyorsunuz.
anne babanız sizin yalan söyleyip söylemediğini nasıl anlıyorsa, yıllar içinde karışınızdaki insanı anlamaının uzmanı oluyosunuz.
onlarca sorgu yaptık. aldığımız neticelerde bir tane yanlış olmadı. ya malı bulduk, ya satanı...
şimdi siz diyeceksiniz ki yazık!
siz hiç uyuşturucu komasına giren birini gördünüz mü?
o illetin bir insanı hayvandan aşağı bi hale getirişine şahit oldunuz mu?
siz hiç bi hayvanın yavrusunu ölüme terkettiğini gördünüz mü?
peki benim uyuşturucu için yavrusunu yanan ateşe atabilecek insanlar tanıdığımı biliyo musunuz?
bunların hepsi gerçek.
kaldı ki artık teknoloji çok gelişti. binbir türlü yöntemle, dinlemeyle hatta uydudan takiple tespit edebiliyorsunuz bilgiyi. bundan dolayı bizim kadar suçluları hırpalamaya belki gerek yok, belki de yanlış insanı hırpalama şansınız sıfır. bizim yaptığımız iş bu devletin güvenliğiyle ilgili.
bu illetin kucağına düşmüş, düşürülmü o gençleri görmeden konuşması kolay."
evet bu pisliğe düşürülen insanlar için üzülmektense düşüren hayvandan aşağı mahluklara üzülmeyi anlayamıyorum ben.
